%90'ını müslüman vatandaşların oluşturduğu bir ülkede ezan okunması kadar normal birşey yoktur. müzlümanların azınlıkta olduğu semtlerde sabah ezan sesinin kısılması gibi uygulamalar vardır, müslümanı olmadığı için camisi olmayan semtler de vardır. bu lafı eden yazar uzaydan gelmiş olmalı, kimse kimseyi kolundan tutup zorla camiye sokmadığı gibi daha öncede belirttiğim üzere imza toplamak kadar basit bi işlemle hoşuna gitmeyen bu manzaraya mani olabilirsin. ancak kimseyi kendi anlayışsızlığına mahkum edemezsin.
ezandan rahatsız olan aynı bünyelere ne gariptirki çan sesi hiç rahatsızlık vermez.
Bu ülkede inanmayanlarda yaşıyooo diye kırıtmamak lazım. Bir ülkenin yapısı çoğunluğun tercihleri doğrultusunda şekil alır. Elbette azınlığın istek ve tercihlerine önem verilir fakat bu istek ve tercihler çoğunluğun yaşayışını etkilememek doğrultusunda olmalıdır. Ezanın kaldırılması ile demokrasi olmaz böyle demokrasi anlayışı olsaydı o zaman bu ülkede inanmayanlar gibi satanistlerde yaşıyor ve ayda bir insan kurban etme hakları var. Hadi buyur burdan yak.
(bkz: ezan, çan, hazan)
kimsenin kimseyi rahatsız ettiği yok diyebileceğim saçmalık.
hem saygıdan bahsedip hem de bir dine bu kadar edepsizce saldırmakta size yakışır ancak.
başka dinlere ya da inançsızlığa yaklaştığınız anlayışla islam'a yaklaşmak neden bu kadar zorunuza gidiyor? müslümanlığa karşı bu kadar saygısız davranma konusunda her türlü hakkı kendinizde bulabiliyorken, ezan sesinden rahatsız olması muhtemel kimselerin konforu hakkında çok hassas olabiliyorsunuz.
sorarım sana saygıdan bahseden saygısız, nasıl bi saygı-adalet kavramın var?
ülkenin bilmem kaçta birini oluşturan azınlıkların istediği şeydir. olucak şey midir denen düşünce. ezan sesi duymak istemeyen, okunmayan bir ülkeye gider değil mi?
herkes bulunduğu ülkenin kurallarına uymak zorundadır. nasıl türbanla üniversiteye gidilemiyorsa, dini çoğunlukla (dini desem biz nolucaz diyenler olabilir) müslüman olan bir ülkenin, milletin ezanına şusuna busuna karışılamaz.
ister inanan ol ister inanmayan bu ülkede madem özgürlük diye birşey var o zaman onu sonuna kadar yaşamak gerek. kim istemiyorsa kapatsın kulaklarını kime ne! müslüman tüm ülkelerde ezan vardır bunu yıllardır kabullenemeyen insanlar gitsin kilisenin bol bulunduğu ülkelere ve çan sesi eşliğinde huzur bulsun bana ne!
nerede olduğunu ezan sesleri yordamı anlamaya çalışan zat acaba fransa da olduğunu nasıl bir dinlentiyle anlıyor o da merak konusu.Başka bir müslüman ülkeye gitse acaba orayı da türkiye sanarmı ki?
e böyle düşündürüp duracağımıza yazarcan yorulmasın diye dünya üzerinde ezan seslerini keselim.çocukcagiz mutlu olsun nerede olduğunu şaşırmasın.
(bkz: malum organa sürülecek akıl olmaması)
(bkz: götümüzden önermeler)
tarih boyunca islam'a hizmet etmek gibi bir kavramın bizlere kazandırılmasından dolayı mutlu olmamız gerekli sanırım. kimin tarihi nereden başlamakta? kimin tarihi nerede bitmekte? o halde şöyle ki, türkler islam dinine doğuştan geçmemişlerdir, daha sonradan geçmişlerdir hem de bu geçiş oldukça kanlı bir şekilde meydana gelmiştir.
türkler kısacası tarihin başından beri müslüman hatta müslümanlığın başından beri müslüman falan değillerdir bunu net bir öğrenmek lazım elbette değil mi? evet sözlük öyle.
ezan kutsal bir olay değildir isteyen kişi kaldırılsın diyebilir isteyen kişi volume arttır hoca diye imama bağırabilir, kutsalımıza saygı ayakları yapmaya gerek yok.
bana sorarsan sözlük, ezan belli bir düzen ve anlayışa mutlaka oturmalı, bazı bölgelerde yarattığı gürültü kirliliğini ve kendi içinde olan düzensizlikleri kaldırmalıdır. bunlar olduktan sonra isteyeni namaza çağıran bir olgunun kalkması yönünde bir zarar görmüyorum ben.
desteklediğim kampanyadır. ezanın amacı insanlara namaza çağırmaktır evet ama 21. yüz yılın 10. yılına girmiş bulunmaktayız. hala koyun-çoban ilişkisinde yaşıyoruz hayatımızı. sürekli birileri bizi dürtmeli mi bazı şeyler için? hayır.
eğer namaz kılıyorsam ezan vaktini de bilirim, namaz vaktini de, abdest biçimini de. kimsenin bana haydi namaza demesine gerek yok. onun dışında namaz vakitlerini bildiren teknolojik aletler yok mu? o da var. hadi bunlardan da habersizseniz telefonu kurar ya da takvim yaprağı okursunuz.
kesinlikle kaldırılmalı. kaldırılmıyorsa da sesi kısılsın, sabahın köründe uyuyan insanlar oluyor.
artık avrupa da bile bazı ülkeler çan seslerini kaldırmaya başlamıştır, insanları rahatsız ettiği için, saygısızlık olduğu düşüncesiyle. üsküdar meydanındaki şemsi paşa camiisindeki ezanın sesi duytuktan sonra desteklediğim durumdur. ezan insanların camiiye gelmesi ibadet etmesi için midir? yoksa kulaklarına tıkaç takması için mi? diye kendime sormadan geçemiyorum.
insanlara temel hak ve özgürlüklerin yolunu açmak yerine, iyice kısıtlamak isteyen faşizan önerme... ha! çan sesinden rahatsız olmayıp, ezandan rahatsız oluyorsanız bu daha da vahim...
ezan kaldırılsın isteyenler "azınlık istiyor, hakkı yeniyor" diye ahmakça fikirler ileri sürüyor, çoğunluğun ezan sesi duyma isteğini gaspetmekte hiçbir mahsur görmüyorlar. aihs ni okursanız son maddede "bu hükümler başkalarının özgürlüklerini gasp edecek şekilde yorumlanamaz" denir. yani yasaklar koymak için değil mümkün olduğunca yasakları kaldıralım da adam olalım.
gereksiz ve özenti bir istek. kardeşim bende laik bir insanım ama bokunuda çıkarmayın şu işin. laiklik harbiden dinsizlik değildir böyle yaparak ülkede zaten yerleşememiş laik düzeni riske atıyosun.
yaptığınız bazı hareketler ülkede oturmamış atatürk düzenleri için tehlike arz ediyor ki zaten sizde anlayamamışsınız..
lütfen alınız kendinizi defolup gidiniz..
bize ait başka ne kalacak? sorusunu gündeme getiren durumdur. efendiler yitirmekte olduğumuz değerlerimizi önce neden yozlaştırmak zorundayız. neden herşeyle kavgalı olmak birşeylerden vazgeçmek zorundayız. neden kendimizle örf ve adetimizle inancımızla barışık yaşayamamaktayız? bu mudur insanlığımız. kendisine saygısını yitiren bir insan kitlesinden başka neyimiz kaldı elimizde? neden herşey herşeeye alet ediliyor? bırakınız efendim "şu ezanlar ki şahadetlerin dini temeli" olarak kalsın. onu nee yozlaştıralım ne de yitirelim.
henuz erken sayilabilecek bir adimdir. aslinda bu sekliyle, yani biri bitip digeri arkasindan baslayan stiliyle, daha cok insana dinlerin sacmaligini bes vakit hatirlatmasi ve sorgulatmasi acisindan iyi bir is gormektedir. bu "ezan" diye kutsanan turkiye'nin fon muzigi, sessizce, derinden ve vicdanlarla ugrasmaktan odu kopan bir dinin, insanlarin kulaklarina saldirmasinin fiili halidir. "ben burdayim, akliniza sicayim" diye pankart acsalar bu kadar etkili olmazdi.
kalkmasin ezanlar, aynen boyle devam etsin, herkes hatirlasin gercegini...
