tarihi bilgiler incelendiğinde ortaya çıkan gerçektir..
emevi ordusu istanbula geldiğinde bugünkü kadıköye yerleşmiş ve saldırılarını denizden yapmıştır..
ancak ateş üstünlüğü, teknoloji ve savunma sistemi bakımından daha iyi olan bizansı almak mümkün olmamıştır..
668 ila 674 yılları arasında yapılan yaklaşık 5 ayrı kuşatmadan da sonuç alınamamıştır..
bizansın başkentini almaya çoğunluğu suriyelilerden oluşan yaklaşık 200 bin kişilik orduyla gelen emevi halifesi 1.yezidin elinde 50 bin kişi kalmış ve bunlarla şam'a geri dönmüştür..
genel olarak bilinen olay ise islam peygamberini evinde 7 ay misafir eden medineli sahabe ebu eyyub el ensari de bu orduyla istanbula gelmiş ve burada ölmüştür..
mezarı yıllar sonra osmanlı hükümdarı 2.mehmedin hocası akşemseddin tarafından rüyalanma usulü ile tespit edilmiş ve üzerine türbe ve cami yapılarak bukünkü eyüp camii ve eyüp sultan türbesi haline getirilmiştir..
buraya kadar herşey normal görünüyor ancak sorun tam da işte burada başlıyor..
emevi ordusu yerleşke olarak kadıköyü seçmiş ise ebu eyyub el ensarinin mezarı boğazın karşı tarafında ve haliçin ilerisinde olan eyüp semtinde nasıl bulunabiliyor..
mantıklı hiç bir açıklaması olmayan bu tespit gerçekten de hayret vericidir..
insanlar yüzyıllardır bilmedikleri bir yabancının mezarına mı gidip dua ediyorlar..
ya orada gerçekten bir mezar yok ya da o mezarda ebu eyyub el ensari yok..
çünkü olması için emevi ordusunun o tarafa geçmiş olması gerekir ki bu da mümkün değil zira o dönemde haliç bizans kontrolündeydi..
eğer gerçekten ebu eyyub el ensari istanbula gelmiş ise muhtemelen kadıköy de bir yerde ölmüş olmalı..
başka bir açıklaması yok..
bu konuda gerçekten bilgi sahibi kişilerin bu konuya ilgi göstermesi gerekiyor..
insanlar artık yüzyılların yanılgısından sıyrılmalılar..
not: vikipedi de ebu eyyub el ensarinin vasiyeti üzerine istanbul surlarının dibine gömüldüğü rivayet edilmiştir yazıyor ancak bu da oldukça mantıksız zira öyle olsaydı neden kadıköye daha yakın kara surları varken en uzak kısma gömülsün ki ?