"eyvallah mutluluk vakti hızla akan zamana.
eyvallah canımız yanarken gülene, sırıtana.
hepsi gelir geçer, hepsi bir yana ama...
eyvallah diyemiyorum bir türlü yokluğuna."
bir durum bitirme göstergesi olarak kullanılıyorsa geri dönüşü olmamalı ya da arkaya bakılmamalı. ancak aciz insanlar birşeyleri bitirdikten sonra geri dönme gayreti içinde bulurlar kendilerini ya da sanki geri dönmelerini gerektirecek bir durum varmış gibi davranırlar. bunu yapan insanlar ilerde derin yaralar bırakır kendine ve karşısındakine. eyvallah denmeli ve gidilmeli. karakter ortaya koyulmalı.
Eyvallah ne güzel bir sözdür.
Bazen kabullenmiş, bazen boşveriş, bazen de yol veriş.
Ama sonunda hep bir rahata eriş,
o zaman her şeye, herkese Eyvallah!...
Tasavvufî kültürün en latif tabirlerinden biri olan eyvAllah, çoğu kimseler tarafından yerli yersiz,gelişigüzel kullanılmasına rağmen yine de işitildiğinde veya söylenildiğinde ruhlara serinlik ve rahatlama bahşeden tılsımlı bir söz. Mânevî terbiyeyi insanî hayatta nakış nakış işleyen ve inceleyen tasavvuf, bu hassasiyeti konuşma üslûbunda da göstermiştir.
EyvAllah, üç ayrı kelimeden oluşan Arapça bir cümle. Ey veya -iy, evet, tabii gibi anlamlara gelir. Bilhassa vavla beraber kullanıldığında dilimizdeki ifadesiyle aynen öyle, tastamam gibi manaları içine almaktadır. Tamam, peki manasına pratik Arapçada halihazırda eyva şeklinde söylenişine halkımız aşinadır. Bazen ayvaa olarak müstehzi bir edayla fevkalade kötü taklitlerini de duyduğumuz bu kelam esasında Allah lafzı düşünülerek bizdeki eyvAllahın Araplardaki söyleme tarzıdır.
Müslümanlığın güzel dilimize kattığı en güzel kelimelerden biri. Söylendiğinde söyleyene karşı hep bir sempati uyanmıştır içimde. sıcak, içten, samimidir.