doğduğum aydır.bundan da ziyade lise yıllarına kadar en sevdiğim aydı ikliminden ve dinginliğinden mütevellit.sonra ortaya hikmet anıl öztekin ve ona benzer bi ton adam cıktı tivitırda orda burda sikim sonik eylül güzellemeri yapmaya basladılar.bunca yıl nerdelerdi acaba diyeceğim ama teknolojik bi mesele tabii.her neyse bu sik kırıkları yüzünden en sevdiğim aydan da soğudum.bitse de kurtulsak diye bekliyoruz artık ailecek.
Baylar!
Bin dokuz yüz seksen birdeyiz
Karşınızda eylülün sesi
Ağustosa çekildi, eylülün sesi
Birazdan konuşacak
"Bu dünyada yaşamak can sıkıcı bir şeydir baylar."
Tepelerde bulamaçların kahverengi eridiği
Eriyip sarı sarı aktığı bir mevsim.
Bir saat gibi işlerken avucumdaki güz çiçeği
Yosunların kapılara usulca
Tırmanıp yerleştiği
Yani eylülün sesi, buysa çok iyi baylar.
Yaz geçti, sözgelimi midyelerden yorulduk
Eni boyu belirsiz bir ıslaklıktan
Upuzun gündüzlerden, sevimsiz otellerden
Eylül ki, sorabilir mi
Hüzünler iç kamaştırıyor,
aşklarsa niye yoksul
Bir asfaltın kuru sıcak soğuğundayız
Oysa bir deniz feneri mevsimsiz ölür baylar.
Dahası
Bu düğmesiz giysileri şöylece giymek
Bir boşluğu giyinmek mi olur
Olsun
işte karşınızda ekimin sesi
Kasımın sesi sonra
Yağmurun eşliğinde - çocuğunu emziriyor yaz -
Bundan böyle günlerimiz nasıl geçecek baylar.
Her şey o kadar dokunaklı ki
Eylülsem, istemeden kırılıyorsam bazen
Dağınık, renksiz bir mozayık gibiysem
Üstelik yalnızsam, bir de - telefonda kuş sesleri -
Aynalardan duvarlara bir üzünç akıntısı
Bu dünyada çekingen olmak
çok iyi bir şeydir baylar.
Sonra bir kır kahvesi kendini okurken
Masaları toplanmış, bardakları toplanmış
Tam kendini okurken
Derim ki bir semti iyi tanımak kadar
iyi tanımalı dünyayı
Açın radyolarınızı: eylülün sesi
Bu dünyada can sıkıntısının
bir başka anlamı var baylar.
Elmalar silik silik kırmızı artık - olsun -
Gözlerimiz tozlanmış, kirli
Gizlisi yok, bu dünyada böyle sıkılmak iyi
Sıkılmak iyi baylar
Biz hazır tuttukça böyle
içi yangında alev alev
Dışı buz tutmuş kalplerimizi.
bugün itibariyle twitterda methiyeler düzülen, aşk şiirleri yazılan, herkesin en sevdiği ay olduğu ortaya çıkan, yılın dokuzuncu ayı. eylül ayının en güzel yanı tüm tatil beldelerinin, tatil köylerinin ve otellerin sezon sonu olduğundan neredeyse yarı fiyatına kadar indirim yapmasıdır. başka da bir numarası yoktur.
Eternity meleği üstüne ince bir deri ceket ve belini tanıyan çiçekli bir elbise, ters çevrilmiş bir siyah lucky strike birleşmiş parmaklarda turluyor. Üçüncü mevki’den beatles’a akılmış, kahveye galatasaraylıdan gizli eklenen cep konyağıyla akşam bekleniyor. Rüzgar değil esinti, heves değil aşk, Sal kendini tramvay boyunca. Güneş gözünü kıstı, ay perdeyi yırttı, lambalar parladı, şişeler şakırdadı, tek tük ağaçların altı iki ayaklı karıncalarla doldu şimdi. Az ileriden sağ yap, sarhoş olacağız. Hoş geldin Eylül. Kokunla, hatıranla ne hoş.
Şaka maka kpss geldi çattı. Bir miktar gerginlik hissederken Allah nasip eder de kazanırsam ayaklarım üzerinde durmanın birinci koşulunu geçmiş olmanın hayaliyle de heyecanlanıyorum.
Eylül ayını hep sevdim hep şans getirdi bana. inşallah bu sınavda da destekçim olacak.
geldi ama halen ortalık alev alev yanıyor oturduğun yerde terliyorsun dualshock dan fareden ter damlıyor.
bir daha hiç gelmesin amk yazı sixtir git sikerim denizini de şortunu da kumunu da güneşinide.
şimdi bazı arkadaşlar gelip duygu sömürüsü yapacak yok kışın sokakta yaşayan insanlar donarak ölüyor e yaprak madem donarak ölen insanlar çok umurundaysa gidersin bir tas çorba verirsin olmadı yardım yaparsın. ona bakarsan güneş çarpmasından ölen insanlar da var.
Ocak yerine, yılbaşı keşke bu ay olsaydı. kış bitti, yaz bitti bitiyor, bahar geldi geçti. ve sen gelmez oldun falan filan. her ne olursa olsun bu eylül ayının her zaman farklı bir atmosferi vardır bende.