daha dün "holey yeniyıla giriyoruz ne güzel çalsın sazlar oynasın kızlar" diye eğlenip, ocak ayına girerken, "hangi arada 9 ay geçti" diye düşündürendir şimdi.
yaşlaıyoruz amk. yaşlanmak birşey değil de, ölücez ben ona yanıyorum.
11 ayın sultanı diye tabir ettiğim ay. genelde hüzün ve ayrılıkların yaşandığı ay olarakta bilinir. ' eylülde aşk başkadır ' gibi bir filmde yoktur. bazı bölgelerde özelliklede kırsal bölgelerde eylülün hiçbir önemi yoktur.
Pisikolojik tahlil yapan ilk roman. Bazıları sıkıcı bulabilir ama benim en sevdiğim klasik romanların başında gelir.
Benim en sevdiğim aydır aynı zamanda.
Eylül bir kadına nasıl yakışır ki, ne anlaşılır" Eylül sana çok yakıştı" dan?
Gülüşündeki hüzün belki, gözlerindeki " bir kaşık su" misali ıslak aydınlık, omuzlarına gelişigüzel atılıvermiş ince hırka, ellerini çenesinin altında birleştirmiş mırıldanırken yakalanıp kızarıp bozarıp toparlanması, bir de fonda iç kıyıcı bir Azeri türküsü çalıyorsa, belki. Yakışır belki...