aklına yeni bir sene, sınavlar, koşuşturmalar, haksızlıklar, inişler, çıkışlar, yokuşlar gelen hüzünlenmekte haklı olan öğrencidir.
(bkz: yüreğime öküz oturdu lan)
Öyle aptal bir duyguyu beraberinde getirir ki okulların açılması, yemek yiyemez, uyku uyuyamazsınız. Ders çalışmayı, okuldaki arkadaşlarınızı, ortamı sevseniz bile bu, nefretinizi engellemez. Çünkü okul demek hırs demek olmuştur günümüzde. Herkes en iyi olmak için yarışır, sıra arkadaşınız bile sizi rakip olarak görür. SBS vardır, LYS-YGS vardır. Sıralama vardır, bir puanın değeri vardır. Öğretmenlerin "en iyi benim öğrencim olmalı" düşüncesi vardır. Dershane vardır. Test vardır. Ödev vardır. Ama zaman yoktur. Kitap okumaya, sinemaya gitmeye, arkadaşlarla buluşmaya, alışveriş yapmaya... Sen sinemadayken Aslı ders çalışıyordur, Murat fizik sorularını bitirmiştir, Sevda ve Durmuş da ödevleri çoktan yapmıştır. Hepsine bela okutur okul. Böylece arkadaşlığın da önüne geçmiş olur. Eğlenerek daha iyi öğreneceğin konuları rekabet ortamında öğretemez sana. Zekanı geriletir, duygularını sömürür, verdiği stres sayesinde de ileride kanserden öldürür!
anne yemeklerine, babanın seslenmesine, kardeşin sevgi gösterilerine maruz kalamayacağı için hüzünlenen öğrencidir.
onu aileden uzak bir kış, kol gibi sınavlar beklemektedir.