bildiğin safsata. oğlum akıllı olun, bizim öğrencilik devrimiz biteli çok oldu. o sebeple takma bıyık, peruk falan takılın her daim.
elbet bu zulüm demokrasisi (hesapta çok demokratiğiz biz, her şey şahane memlekette-demokrasinize tüküreyim)de bitecek!
ak parti hükümetinin; tüm öğrencileri kendi seçmenleri gibi göt yalayan tipler olduğunu düşünerek hayata geçirdiği uygulamadır. ama onurlu olan hiçbir varlık boyun eğmeyecektir bunu er geç öğrenecekler.
Hukuken daha önceki eylemlere katılmış olan öğrencilere uygulanamyacak,ancak kararın yayım tarihnden itibaren eylemlere katılan öğrencilere uygulanabilecek olan yasadışı yönetmelik.Anayasadaki temel hak ve özgürlüklerle taban tabana zıt olduğu için iptali bir davaya bakan saçmalık.
eski bir madde diyerek savunmaya kalkanlar olmuş. arkadaşlar öğrencinin, eylemcisi, yandaşı olmaz, okuyan gençler elbette tepki gösterecek, elbette düşünecek, ölçecek, tartıcak. devlette ne olursa, olsun bu gençleri destekleyecek. kaldı ki, kredi destek bile sayılmaz, önünde, sonunda alıyor parasını. bu ülkenin genci, bundan faydalanamayacaksa, nerede hissedecek devletin varlığını.
suriyeli'ye, kaçakçıya, tacizciye basın paraları, sıra okuyacak gençlere gelince, gel bakalım gbt'ye, bugünün gençlere zulüm edenleri, yarın onlardan af dileyeceklerini unutmasınlar. çünkü siz yaşlandıkça onlar büyüyor ve gelişiyor, bugün oturduğunuz koltukları yarın onlara paşa paşa vereceksiniz. hatırlayın istedim.
eylemlere katılan ve o haftalarda herhangi bir mazeret sınavına girmek için dilekçe veren öğrencinin başbakanlık bursundan mahrum edilmesi haksız ama mümkün bir durum olsa da, isteyip de kredi alamamasının mümkün olacağını zannetmiyorum
çünkü başvuran, isteyen her öğrenciye burs olmazsa kredi verileceği kredi yurtlar kurumunun hala daha sitesinde yazan kendi vaadi.
mahalle maçlarında, topun sahibi olan çocuğa kızarsın ya hani, kötü oynuyosun amk durma şu forvette, defansa gel falan diye. o da defansa gelmez, hatta inadına küser, alır topu evine gider. hah işte tayyip erdoğan tam da o çocuk.
yıllardır zaten geçerli bir kyk maddesi, ayrıca kyk yurtlarında da aynı kriter var. diktanın son boyutudur. ' gel yavrum,ailen fakirse sana burs veririz, sana yurt imkanı sağlarız ama düşünmeyeceksin'
ee bu işler böyle devlet baba diye boşuna mı diyoruz. ama iyi baba değil, ortalama bir baba işte, evlat ayrımı yapıyor. sevmediği çocuğa harçlık vermiyor sevdiğine veriyor. evlat işte diyor atsa atılmaz satsa satılmaz mecbur önüne engel de koysa çocuk yaşayacak bir şekilde.
tanım: yüce devletimizin sevmediği çocuğuna vermek istemediği harçlıktır.
"Apolitik" diye sıfatlandırılan gençliğin, kabuğundan çıkarak etrafında olup bitene tepki göstermesi üzerine hükümetin o gençliğe elindeki sopaları göstererek onları çıkmış oldukları kabuklarına geri sokma çabasıdır. Bu eylem kişide "aman bizim işimiz bozulmasın/ aman bize bir şey olmasın" cümleleriyle kendini gösteren çağımızın hastalığı olan "kendi götünü kurtarma sendromunu" yaşayan bir çok aileninde çocuğa evde baskı yapmasını beraberinde getirecektir. Zaten kırılgan bir döneminde olan liseli gençler, iyice kabuğuna çekilecek, babasının tepkilerinden ötürü içine kapanan birer Gregor Samsa ya dönüşeceklerdir. (bkz: Franz kafka-dönüşüm) Bu da tepkisiz, içine çekilmiş, toplumsal örgütlenmeden payını alamamış, "kendi götünü kurtarma sendromunun" en güzel müsveddeleri arasında gösterilecek bir nesilden başka hiçbir şey yaratmayacaktır.
dünyanın her yerinde devlet düşmanı terörist barındırılmak şöyle dursun, ülkeden kovulurken, biz de alt tarafı kredi verilmemiş ve bu da haber olmuş.
suç onlara kredi vermeyenlerde değil, üniversiteye sokanlarda.
bu teröristleri kürek mahkumu yapın, maden ocaklarında çalıştırın. ne üniversiteye sokuyorsunuz amk!