davutoğlu bu söze açıklık getirdi ancak sözcü gözlüklerinden görünmez böyle şeyler.
burada anlatılmak istenen gayet basit. birisini canlı bomba olarak tutuklayabilmeniz için üzerinde bomba ile yakalamanız lazım. yani teröristin eylem için harekete geçmiş olması gerek. canlı bomba şüphesi ile tutuklamak istediğiniz zaman chp'li vekiller onları koruyor; "öğrencilerden ne istüyürsünüz :(" türü edebiyatlara girişiyor mesela.
bir siyaset bilimi profesörünün ciddi ciddi "ölmeden tutuklayamayız" dediğine inanan, toplumun über aydın, ilerici, modern, koyun olmayan, süper zeka kesimlerine de selam olsun.
Sultanahmet bombacısı nabil fadli de sırf bu yüzden mi yakalanmadı acaba?
- sn. Emniyet Müdürüm, nabil fadli isimli bir zat sultanahmet'e bomba patlatmaya gidiyor.
+ daha önce canlı bombalık yapmış mı?
- Hayır Müdürüm.
+ o zaman bırak gitsin.. patlatınca yakalarız.
Canlı bomba aslında patlayınca ölüyo yanı canlı demek patlamadan sonra canlı kalması demek değil.
acaba öyle mi zannedildi ulan gulucem ama üzülüyorum bi de.
kendisine dokunan ve canının her istediği gazeteciyi, yazarı gözaltına alan, hiç bir suçu olmayan yüzlerce askeri, gazeteciyi, yazarı altı yıl hapiste yatıran akp, konu vatandaşı havaya uçuran canlı bombalar olunca demokrat kesilivermiştir.
ya düşünmeden konuşuyorlar ya da bu memleket tümden mal diyerek hiç umursamadan konuşuyorlar. hangisi bilmiyorum ama mutlaka bunlardan ikisi olmalı.
vaktinde ortada hiçbir suç yok iken sadece planlandığını iddia ederek yüzlerce insanı ergenekon safsatası kapsamında tutuklarken niçin bu kadar hassas değildiniz de şimdi insanların bağırsaklarını dışarı çıkarma ihtimali olan canlı bombalara karşı hassasınız? riyakar ve vicdansızlar, başka bir şey değil.
elif sultan kalsen canlı bomba olarak açıklandı ne yaptı kadın gitti benim hakkımda yalan bilgi yayılıyor işte buradayım diye emniyete dava açtı sonrası malum. kanıt bulamadığın sürece bu tür olaylarda ortada kalırsın. gitseler tutuklasalar bu sefer haksız tutuklama var diye ortalığı velveleye vereceksiniz.
bu kıyamet alametidir. Liyakatsizlerin iş başına gelmesi, işin ehline verilmemesi.
Not: Akepeden önceki hükümetlerde de kimse liyakatli değildi. Kimse o koltuğun hakkını veremedi ama bunlar iyice zıvanadan çıktılar.
