kimilerine göre en güzel aydır, eylül gibi eylül olmalı ama güneş hep olmalı yakıp terletmemeli rüzgar hep esmeli hasta etmemeli incecik bir hırka olmalı mutlaka üstünde hem hafif olmalısın hem korunaklı mayıs ve eylül bahardır güzeldir ikisinde de nice acılar yaşamış olsam da inadına en sevdiklerimdir.
içinde bulunduğumuz aydır.Eylül'ün adı sonbahar ama güneşin ısıttığı,tabiatın renklerinin güzelleştiği bir ay.Kış telaşını hissettirip, yaz rehavetini sürdüren...
yılın dokuzuncu ayıdır fakat bu kadar kolay bir şekilde de ifade edilip bırakılamaz, yürek razı olmaz. şöyledir ki nedendir bilinmez ama bu ayda en kötü olayları, şanssızlıkları yaşamama rağmen yine de geldiği an içimi huzurla dolduran aydır. ayrıca bugün ilk günüdür. hoş gelmiştir.
arkadaslarimin cogunun dogum ayidir. para acayip girecek bana bu ay sozluk. demekki herkes yilbasinda cinsel iliskiye girmis amk biri de sevisirken benim alacagim hediyeleri hic dusunmemis mi.
yazın bitişi, sonbaharın gelişini simgeleyen ay olması sebebiyle gereksiz bir hüzün ve sevgiliyle ayrılık çanları çalmaya başlamışcasına saçma bir iç karmaşa yaratan aydır.
ek not: okul olmadığı için bundan ibaret. ama okul olsaydı eğer tüm bunların üzerine, tatilin bitişini simgeleyen ay olduğu için, "nefret edilesi ay" olacaktı.
bugün muhabbeti oldu bir ortamda, Eylül geliyor ne hissediyorsunuz dendi.. bu kadar beklenilen bu kadar önemsenen bir ay. nedeni ne bilmiyorum fakat 'hazan ayı' derler. neden olmuş böyle. yapraklar sararıyor diye mi? mart'ı falan neden sevmiyoruz bu kadar? ilkbahar baslangıcı o da. hayatımızda ilkler degil sonlar önemli hep degil mi? şairler de bu yüzden mi önem vermiş hep eylül'e, kimse cıkıp neden mart'a şiir yazmamış? bu sene neden bunları düşünüyorum bilmiyorum. tek bir gercek var, eylül bende de bir başkadır.. bir şiirle kapatalım;
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli, bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Akşam rüzgarları; tene dokunan bir kamçı kadar şehvetlidir.
Ben her yıl ölümü ve aşkı bu ayda beklerim...
Ve eylülün çıplak ayaklarına bir yazı bırakırım.
Eylül sabahları; kılıçlar kadar keskin ışıltılarıyla
tenimi kanatarak uyandırır beni.
Ben eylüle akarım.
Bir hüzün gibi akarım ben eylüle kanayan bir aşk gibi,
siyah şallara bürünmüş,genç bir ölüm gibi akarım.
Sevişerek,ağlayarak ve ölerek akarım ben eylüle.
Her yıl,hep aynı vakitte,geniş bir ırmak gibi
bütün hayatı berrak sularında yıkayarak gelir,
beni ve herşeyi koynuna alarak,
bir meçhule hüznüyle emzirerek götürür hep.
Kadınları ve hüznü eylülde severim...
Keman konçertolarını,
akşam saatlerinde bir bir ışık yangını ile kıpkızıl tüten
yalnız ağaçları,ürkek tebessümleri ve edepsiz kahkahakarı severim.
Lacivert bir deniz benim ellerimde oynaşır.
Sahiller,yaşlı bir kadın gibi kendine terkedilir
Şarkılar,incecik bürümcükten acılar vaad eder her dinleyene
Bitenin başlayana dokunduğu yerdir eylül...
Onun için yanık yanık tütsü kokar,
Onun için değdiği yeri kanatır.
Eylülde aşk,eylülde acı,eylülde yalnızlık zordur,
eylülde herşey zordur,ben eylülü onun için severim.
Eylül ışıklarında çırılçıplak ruhlar yıkanır
Herkes herşeye kapısını aralar 'bir aşk oluverir aşinalık'.
Ölüm kıvırcık saçlarını hayatın göğsüne dokundurur.
Aşkı ve ölümü ben hep bu ayda beklerim.
Nasıl da mahsun ve nasıl da tehditkardır.
Ben eylülde bütün aşklardan ve ve kadınlardan korkarım...
Ben her yıl eylülün çıplak ayaklarına bir yazı adarım.
Ve ben eylüle akarım
Bir hüzün gibi akarım ben eylüle,
kanayan bir aşk gibi akarım,
Siyah şallara bürünmüş bir genç ölüm gibi akarım...
sonbaharın ilk ayı.
hafif serinler şimdi ortalık, sarı yapraklar çarpmaya başlar göze, ayağa. inceden burkulur insan. hani birini beklediğinizden değilse de, gidenlere üzülürsünüz.
aslında yaz çok sıcak olduğundan pek seveni yok gibidir. ama insanlar yaz mevsimine ; alışkanlıkların üzerine kurulu, uzun soluklu zor bir ilişkiymişçesine sarılırlar. sonra eylül gelip de güneş elini ayağını çekmeye başlayınca yarımküreden bir hüzün kaplar içleri.
ama eylül güzeldir. çok güzeldir hem.
yaz mı? yaz da güzeldir elbet ; nihayetinde bir eylüle varır.