bu şarkıyla ilgili bi hatıram geldi aklıma.
yıl 2001 mi, 2003 mü ne. bi gün tvde kanalları zaplıyorum. bi ara bu şarkı çaldı. babam da gençliğinde hızlı solculardanmış, aç maç falan dedi, açtım. çalan kanal stv(samanyolu) çıktı. ulan stv zülfü livaneli çalar mı şaşkınlığı.
meğerse o gün fettullaha hapis cezası verilmiş ondan çalarlarmış.
Fransız şair Paul Eluard bir kadına aşık olur. Kararlıdır şair, çok sevdiği kadına bir aşk şiiri yazacaktır. paris' in cafelerinde otururken cebinden çıkardığı kağıtlara hep o şiiri yazmaya başlar. uzun bir şiir olacaktır. çok uzun bir şiir. dörtlüklerden oluşan ve şiirin son dizesinde, o çok sevdiği kadının adını yazacaktır.
ama naziler paris' i işgal ederler. 2. dünya savaşı, her yerde gamalı haç, ama eluard cebindeki kağıtlara aşk şiirini yazmaya devam etmektedir. fakat bakarki her yerde baskı, zulüm, işkence, tutuklamalar sokaklarda dövülen insanlar. çok sevdiği ülkesi baskı altındadır.
eluard şiirin son dizesine sevdiği kadının adı yerine oraya şu sözcüğü yazar:
diye başlayan, ünlü şiir aslında bir aşk şiiridir. eluard' da anlamıştır ki, aşkların en güzeli özgürlük tür...
Okulda defterime, sırama ağaçlara, yazarım adını
Okunmuş yapraklara, bembeyaz sayfalara yazarım adını
Yaldızlı imgelere, toplara tüfeklere, kralların tacına
En güzel gecelere, günün ak ekmegine, yazarım adını
Tarlalara ve ufka, kuşların kanadına,
Gölgede değirmene yazarım.
Uyanmış patikaya, serilip giden yola,
Hinca hinç meydanlara adını ey özgürlük.
Kapımın eşiğine, kabıma kacağıma, içindeki aleve,
Canların oyununa, uyanık dudaklara yazarım adını.
Yıkılmış evlerime, sönmüş fenerlerime, derdimin duvarına,
Arzu duymaz yokluğa, çırçıplak yalnızlığa, yazarım adını.
Geri gelen sağlıga, geçen her tehlikeye,
Yazarım ben adını, yazarım.
Bir sözün coşkusuyla, dönüyorum hayata,
Senin için doğmuşum, haykırmaya. Ey özgürlük.
Usta müzisyen Zülfü Livaneli' nin 1983 yılında çıkarttığı 'ada' albümünün en popüler, bilinen ve sözleri adeta insan ufkunu açan, parçadır.
sözleri aşağıdaki gibidir
Okulda defterime, sirama agaçlara, yazarim adini
Okunmus yapraklara, bembeyaz sayfalara yazarim adini
Yaldizli imgelere, toplara tüfeklere, krallarin tacina
En güzel gecelere, günün ak ekmegine, yazarim adini
Tarlalara ve ufka, kuslarin kanadina,
Gölgede degirmene yazarim.
Uyanmis patikaya, serilip giden yola,
Hinca hinç meydanlara adini ey Özgürlük.
Kapimin esigine, kabima kacagima, içindeki aleve,
Canlarin oyununa, uyanik dudaklara yazarim adini.
Yikilmis evlerime, sönmüs fenerlerime, derdimin duvarina,
Arzu duymaz yokluga, çirçiplak yalnizliga, yazarim adini.
Geri gelen sagliga, geçen her tehlikeye,
Yazarim ben adini, yazarim.
Bir sözün coskusuyla, dönüyorum hayata,
Senin için dogmusum, haykirmaya.
Ey özgürlük!
zülfü livanelinin vodafone a sattığı parça daha önce dinlediğimde fena gazlandığım fakat vodafone olayından sonra gazımı alan türkü şarkı karışımı müzik ulaması.
ali şeriati'nin uğruna verdiği mücadelenin haykırışıdır.
ey özgürlük ! seni seviyorum.. sana muhtacım.. sana aşığım.. sensiz hayat zordur.. sensiz ben de yokum.. senin sevgi , dostluk ve şefkatinle beslenmişim..
ey özgürlük ! ben zulümden bıkkınım , esaretten bıkkınım.. zincirden bıkmışım , zindandan bıkmışım , hükümetten bıkmışım.. zorunluluktan nefret ediyorum.. seni tutsak yapmak ve bağlamak isteyen her şeyden ve herkesten bıkkınım..
"ey özgürlük ! kırık kanatlı güzel kuşum ! keşke seni vahşet bekçilerinden , duvarları , sınırları , kaleleri ve zindanları yapanlardan kurtarabilseydim.. keşke kafesini kırıp seni sabahın temiz , bulutsuz ve tozsuz havasında uçurabilseydim.. fakat.. benim de ellerimi kırmışlar , dilimi kesmişler.. ayaklarıma zincir vurmuşlar ve gözlerimi bağlamışlar.. yoksa seni benimle mi karıştırıp birleştirmişler.. seni benimle aynı kalıba mı dökmüşler.. seni derinliğimde , en samimi ve en gerçek benliğimde buluyorum , hissediyorum.. senin tadını her an kendimde tadıyorum.. kokunu daima kendi yalnızlık fezamda kokluyorum.. çölün yaz gecelerinde , göğün küçük yıldızının gönlünde , melekûtî kanatların sürtüşmesiyle meydana gelen kalp ürpertici çan sesi gibi gürültü çıkaran sesini her zaman işitiyorum.. her sabah hayalimin şefkatli ve sevgili parmaklarıyla elimde kararsız olan canlı ve konuşan saçlarını yumuşak bir şekilde sevgiyle tarıyorum..
şimdilerde bir telefon operatörünün reklam müziği olmuştur. zülfü abiye kızgınlığımda bundandır. bir devire mal olmuş bir eseri ticari amaçlara alet etmek. tamam sol propaganda da kaldırdığın milyonları hoş gördük villaları evleri ama bu eser dursaydı keşke.
Geri gelen sagliga, geçen her tehlikeye,
Yazarim ben adini, yazarim.
Bir sözün coskusuyla, dönüyorum hayata,
Senin için dogmusum, haykirmaya.
Ey özgürlük!
eline sağlık be üstad. eline sağlık..
tanım mı ? bir inancın hikayesi..