ey müslümanım diyip ırkçılık yapanlar

entry4 galeri0
    1.
  1. islamiyet, hangi ırk, dil ve ülkeden olursa olsun, bütün Müslümanların birbirinin kardeşi olduğunu bildirir. Allah indinde herkes, insan olarak, bir tarağın dişleri gibi birbirine eşittir. Namaz kılarken, en büyük rütbeli bir Müslümanla en küçük rütbeli, en zenginle en fakir, bir beyazla bir zenci Müslüman yan yana durur ve Allahü teâlâya birlikte secde ederler. Dinimizde ırk ve millet üstünlüğü yoktur. Müslüman zenci bir hizmetçi, kâfir bir beyaz kraldan üstündür. Kâfir kral ebedi Cehennemde, Müslüman zenci hizmetçiyse ebedi Cennette kalacaktır.

    Hiç kimse ana babasını seçemediği için, ırkını, milliyetini de seçemez. Ancak, ceddinin dine hizmetlerinden dolayı ırkını sevmesi, suç olmaz. Mesela, Osmanlı Türklerini sevmek kınanmaz. Hatta hizmetlerinden dolayı her zaman dua etmek gerekir.

    Yahudi kendini asil bilir. Hıristiyan, zenciyi aşağı görür. islam dini, ırk, renk, milliyet, siyasi inanç, lisan ve tahsil seviyesi ayırt etmeden, her insanın şeref ve itibarına hürmet eder.

    Kendi ırkını dinimizin üstünde tutmak veya kendi milletinden olan gayrimüslimi başka milletten olan Müslüman’dan üstün tutmak, ırkçılık olur. Kur'an-ı kerim ve hadis-i şerifler, ırkçılığı, ırk üstünlüğünü kesin olarak reddetmektedir. Bir âyet-i kerime meali:
    (Ey insanlar, sizi, bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizle tanışmanız için milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah indinde en üstününüz, takvada en ileri olanınızdır.) [Hucurat 13] (Takva, Allahü teâlâya inanıp, Onun emir ve yasaklarına riayet etmektir. Kısaca haramlardan sakınmak demektir.)

    Bir önceki âyet-i kerimede, Ey iman edenler buyurulurken, bu âyet-i kerimede Ey insanlar şeklinde hitap edilmektedir. Hitap yalnız inananlara değil, bütün insanlaradır. Bütün insanlar, aynı ana-babadan, yani Hazret-i Âdem ile Hazret-i Havva’dan meydana geldiler. Bu bakımdan bir ırkın diğerine üstünlük taslamaya hakkı yoktur.

    Âyet-i kerimede, tanışmakta kolaylık olması için, milletlere ve milletler içinde kabilelere ayrıldığımız ve Allah indinde üstünlüğün, Müslümanlığa bağlılıkla ölçüleceği bildirilmektedir. Araplar veya Yahudiler üstündür denmiyor. Birkaç âyet önce de Müminler ancak kardeştir buyuruluyor. (Hucurat 10)

    Arapların veya başka bir ırkın değil, yalnız müminlerin kardeş olduğu açıkça bildirilmektedir. Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
    (Allahü teâlâ, cahiliyet övünmelerini sizden kaldırdı. Hepiniz Âdem aleyhisselamın evlatlarısınız. Âdem ise topraktan yaratıldı.) [Tirmizi]

    (Rabbiniz bir olduğu gibi, babalarınız, dininiz ve Peygamberiniz de birdir. Arabın Aceme, [Arap olmayana] Acemin Araba üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızının karaya, karanın kırmızıya üstünlüğü yoktur. Hiçbir milletin diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.) [ibni Neccar]

    (Acemlerden, dininizi kabul edenler ve nesebinize katılanlar olacaktır.) [Hâkim]

    (Müslümanlar kardeştir. Takva hali hariç, kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur.) [Taberani, Ebu Nuaym]

    (Ey Kureyşliler, kıyamet günü herkes ameli ile gelir. Siz dünyayı omuzlayarak gelmeyin! Bu halde gelip de, “Ya Resulallah” deseniz, tarafınıza bakmam.) [Taberani]

    (insanlar [insan olarak] bir tarağın dişleri gibi eşittir.) [ibni Lal]

    Peygamberimizin tevazuu
    Peygamber efendimiz, (Ben sizin en iyiniz olduğum gibi, babam da babalarınızdan daha iyidir) buyurmuştur. Böyle söylemek öğünmek değildir. Peygamber efendimiz tevazu ehli idi. Böyle söylemesi hakikati bildirmek içindir. (Ben evliyayım) demek öğünmek olur; fakat (Ben Peygamberim) demek böyle değildir. Gerçeği bildirmek vazifesi olduğu ve vazifesini yapmak mecburiyetinde de olduğu için böyle buyurmuştur. Nitekim imam-ı Rabbani hazretlerinin, (Mektubat) kitabında bildirdiği hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Kıyamette, önce gelenlerin ve sonra gelenlerin seyyidiyim. Hakikati bildiriyorum, öğünmüyorum.)

    (Allahü teâlânın habibiyim. Peygamberlerin reisiyim. Öğünmek için söylemiyorum.)

    (Peygamberlerin sonuncusuyum, öğünmüyorum, ben Abdullah’ın oğlu Muhammed’im “aleyhissalatü vesselam”. Allahü teâlâ insanları yarattı. Beni insanların en iyisinde yarattı. Allahü teâlâ, insanları fırkalara [kavimlere, ırklara] ayırdı. Beni, en iyisinde bulundurdu. Sonra bu en iyi fırkayı kabilelere [cemaatlere] ayırdı. Beni, en iyisinde bulundurdu. Sonra, bu cemaati evlere ayırdı. Beni, en iyi evden [yani aileden] dünyaya getirdi. insanların en iyisiyim. En iyi ailedenim. Kıyamette, herkes sustuğu zaman, ben söyleyeceğim. Kimsenin kımıldayamadığı vakitte, onlara şefaat ediciyim. Kimsede ümit kalmadığı bir zamanda, onlara müjde vericiyim. O gün her iyilik, her türlü yardım, her kapının anahtarı bendedir. Liva-i hamd benim elimdedir. insanların en hayırlısı, en cömerdi, en iyisiyim. O gün emrimde binlerce hizmetçi vardır. Kıyamet günü, Peygamberlerin imamı, hatibi ve hepsine şefaat edici benim. Bunu öğünmek için söylemiyorum.) [Hakikati bildiriyorum. Hakikati bildirmek vazifemdir. Bunları söylemezsem, vazifemi yapmamış olurum.]

    Millet ve milliyetçilik
    Sual: (Millet din demektir. Bunun için Fransız milleti, Türk milleti denmez. Türk milliyetçisiyim demek de, Türkün dinindenim demek olur ki çok yanlıştır) diyenler çıkıyor.
    CEVAP
    Millet kelimesi çeşitli manalara gelir. Birkaçı şöyledir:
    1- Din manasında kullanılır. "Millet-i ibrahim", "Millet-i Resulullah" gibi.

    2- Ümmet manasında, bir din mensuplarının tamamına denir. "islam milleti", "Yahudi milleti" gibi.

    3- Topluluk manasına gelir. "Kâfirler tek millettir", "Kâfir milleti zalimdir" gibi.

    4- Sınıf, cins, taife manasına kullanılır. "Kadın milleti", "Şoför milleti" gibi.

    5- Halk manasına kullanılır. "Bu millet, iyiye layıktır" gibi.

    6- Kavim manasında kullanılır. Din, dil, tarih, gelenek, kültür, ideal ve vatan birliği olan topluluk demektir. "Türk milleti", "Arap milleti" gibi.

    Milliyetçi demek, aynı dine mensup, aynı dili konuşan, ortak tarihi olan, aynı gelenekleri ve aynı kültürü olan, aynı ideale ve aynı vatana sahip olan kimse demektir. "Ben milliyetçiyim" demek yanlış olmaz. Kelimenin yalnız bir manasını düşünmek doğru değildir.
    1 ...
  2. 2.
  3. yalan güya müslümanlar irkcilik bilmez,müslümanligin ilk yayilişinda türkleri araplar daima köle yada asker olarak kullandi.. yani her ne kadar güya müslümanlar irkcilik bilmez dense bile ayrim daima vardi, ayrica yahudilere halen bu kadar düşman oluyorlar(ki yahudiler kendilerin bir millet olarak görüyor,yani yahudilere yapilanda irkcilik oluyor), buna benzer daha 100 tane örnek verirdim ama neyse..

    yazı en azindan iyi bir temenni veriyor ve iyi bir tavsiye..
    1 ...
  4. 3.
  5. ırkçılık meselesi üzerindeki hakimiyeti -arabın aceme, acemin araba üstünlüğü yoktur- dan ibaret olanlar bu tartışmaya girmesin lütfen.

    etki-tepki olayını ele alırsak, saldırgan ırkçılıktan ziyade savunma amaçlı ırkçılık olgusu da vardır, ikisi bambaşkadır. Kızılderililerin beyaz adama tavrını düşünün, bu da bir ırkçılıktır.

    bi de -ırkını insan kendi seçemiyor bu ayrımcılık niye- lagalugası var. kadere vurgu yapılıyor. mesela insan annesini de kendi seçemiyor. bi fedakar anaç kadından doğmak da var, bi hayat kadınından doğmak da var. ama bu olay bu iki kadınını eşit yapmaz. ya da hayat kadınından doğma insanın annesinin izinden gitmesi onu haklı çıkarmaz. Kıssadan hisse mantığına sahip değilseniz kendinizi bu paragrafı okumamış farzedin.

    olay özetle bu. bu aklımdakilerin onda biri. fayda edeceğini bilsem üşenmez yazardım ama cehalet moda nabarsın işte. öptüm.
    0 ...
  6. 4.
  7. Benimdir. Yazınızıda okumadım. Fikirleriniz sikimizde değil.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük