gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın! Şeklinde devam eden necip fazıl kısakürek şiiri.
manevi yola girenler tesir alıp, kalbine aşk ateşi düştüğünde, ondaki nefsani ve şeytani boyut öylesine rahatsız olur ki, derhal karşı saldırıya geçer. amaç hakimiyeti kaybetmemektir.
bir düşman size saldıracağı zaman elbette sizin en zayıf taraflarınızı bulur ve oradan saldırır; güçlü olduğunuz yönden asla gelmez.
nefs ve şeytan doğumdan itibaren bizle beraber olduklarından, bizim hassas taraflarımızı, komplekslerimizi çok iyi bilirler ve o noktalardan karşı taarruza geçerler.
ölümcül bir vesvese yağmuru başlar. düşünmesi bile tüyler ürpertici sapkınca fikirler, allah'a ve resulüne karşı ağza alınmayacak sözler, küfrün her türlüsü vs...kalbe sağanak halinde yağmaya başlayabilir.
normalde ne gelirse gelsin kesinlikle umursamamak gerekir. çünkü onlar bizim fikirlerimiz değildir ve farklı bir boyuttan bize ilka edilmektedir. bu vesveseye yenilip, sabredemeyenler yoldan dönerler.
kişi bir şekilde bu durağı atlatmayı başarırsa, vesveselerin yoğunluğu azalacaktır ama hiçbir zaman tamamen yok olmayacaktır. akabinde nefs ve şeytan çaresiz kalıp alan boşaltmaya başlarlar, ancak direnişten kesinlikle vazgeçmezler. vücut iklimindeki her karış toprak için savaşmaya devam ederler.
böyle olması da gerekir; çünkü zıt kutbun olmadığı yerde hiçbir diyalektik işlemez dolayısıyla ilerleme de mümkün olmaz.