29 ocak 94'te, 'sahibinin sesi değil, kendi sesi' sloganiyla yola baslayasn önceleri gazete olan ardindan post express adiyla aylik dergiye dönüsen yanilmiyorsaam simdilerde tekrar express ismini kullanan siyasal enternasyonal entellektüel zamaninda amcamin da yazari oldugu dergi.sol duruslu olmasi sebebiyle meclise girerken bile yasakli gözüyle bakilan sovanist milliyetçilige karsi durmaya çalisirken zamanla kürt çanakçisi oluvermis dergidir.
(bkz: roll)
ilk çıktığında 15 sayı kadar alıp okumaya zaman bulamadığımdan kelli bıraktığım, yıllar sonra okuduktan sonra bıraktığım için kafamı duvarlara vurduğum, halen özenle sakladığım dergi. (bkz: oynak kobra)
biraz daha güncele teslim olmaktan çıkmaya çabalarsa daha güzel bir hal alacağını düşündüğüm, ama mevcut durumuyla da takip edilesi dergidir. söyleşilerdeki doyuruculuğu, çeviri makalelerin güzelliği ve dizayn-sayfa yapısı ile takdiri hak ediyor.
gittikçe daha fazla kitleye uzanan ancak buna rağmen söylemek istediklerinden asla vazgeçmeyen sahibinin değil yazarların sesi olan ve editoryal bağımsızlığı en çok vurgulayan dergiden fazlası.