keşfimde bana yardımcı olduğu için (bkz: #5489105) teşekkür etmem gereken yazar. binlerce kez hem de.
öyle dalmışım okumaya, bir buçuk saat olmuş aynı yerde, aynı vaziyette ekrana bakıp, harflerin mantıklı olarak yanyana getirilmesinden oluşan experimental entrilerini okuyorum.
müthiş bişiy bunlar desem çok mu abartmış olurum? **
bir kahve içimlik randevun var benden yana, bak takvimine experimental diyorum. selamlar.
az önce keşfettiğim uludağ sözlük yazarı. sıkılıp, sözlüğe siktir çektiğim zamanlarda entrilerini aklıma getirerek tekrar sözlüğün kapısında dikilmeyi umduğum yazardır kendileri. iyi ki varsın, iyi ki keşfettim seni diyorum kendisine. ve müsadesiyle, biraz daha gezintiye çıkmak istiyorum entrilerinde. selamlar efenim kendisine.
#6650622 nolu entrysi ile bazı şeyleri çok kolaymış gibi gördüğünü tahmin ettiğim yazar.
beşinci madde ne öyle beşinci madde? kolay mı arkadaşım öyle hoşlandığımız, sevdiğimiz kızın karşısına pat diyerek çıkıp "ben senden çok hoşlanıyorum badegül?" demek. yer mi? yemez.
evden uzaktayken okunduğunda insani yamultacak kalitede yazılar yazan aldığı tüm pekiyi pek güzelleri hak eden yazar. çağan ırmak kıvamlı hüzünü iyi yansıtıyor.
meyve veren ağaç taşlanır diyorum kendisine. beğeniyoruz. ailecek takip ediyoruz. ayrıca her güzel yazanın amacının kız tavlamak olduğunu sanan yazarları kınıyoruz. sevgilisi var adamın her yazısında okuyoruz ahugözlüsüne olan bağlılığını. neyin derdindesiniz ?
nick'inin tartışma konusu olmasından değil de yazdıklarının eleştirilmesinden rahatsız olan yazar.. kendi üzerinden prim yapılmasına ses çıkartmaması birçok sözlük yazarından görülebilecek olan kronik hastalıktır..
sözlükte okunmaya değer uzun yazılar yazan, ender yazarlardan biri. çok içten, yaşanmış veya yaşanacak şeyler yazarak, insanı; kaleme aldığı hikayenin bir parçası yapmayı iyi biliyor. umarım hep böyle devam eder...
marquez "anlatmak için yaşamak" adlı kitabını çıkartacak diye edebiyat dünyası heyecanla beklerken; dünyanın başka bir yerinde başka amaçlı yazılar okurları tarafından başka zaman tanımlamalarında beklenirlerdi. bu bekleyişler en tatlı bekleyişlerdir. halen daha öyle.
zaman akar, devran döner; sözcükler, sözlükler birbirini izler; sözlüklerden birinin içinde sevilenlerden bir tanesi hafta içi her gün 10.30 civarı o gün içinden geçenleri aktarmaya başlar.
ingiliz usulu çay molasına, ben experimental'lı çay molasını da ekliyorum. ellerine, kalemine sağlık sevgili yazar.
iyi yazarmış kıskandım valla. roman da yazar mı ki bir gün. yazmasın. yok yok yazsın. okurum ben. (kelmiş, olmasaydı canııım diyip saçını okşayasım vardı, duygudaşlık, bi de benim küçüğüm oluyor, ondan, ama kel kafaya el süremem, öyle...)
rastgeldim, çok güzel yazıları var. sıkılmadan okuyor insan. milletin en çok okuduğu diye bilinen bir yazarı okumaya çalıştım çok sıkıldım lan ben. oysa farkettim ki, öyle isim yapmış bir kaç "çok ünlü"den ziyade bu kişiyi zevkle okuyorum ben. sakın bi yere gitme hacım, yaz sen.
edit; unutmuşum lan... bu kişi bi profesyonel yazar çıkmazsa, ben de bişey bilmiyorum hocu. * tanıyan tanışan reelde gören var mı lan boşa düşmeyim sileyim editimi.
dedim bu adama; 'bunlar benim kaç arkadaşımı abuk sabuk laflarıyla bu sözlükten kaçırdılar hocu, yapma hocu, oyuna gelme hocu, soğutmasın bu saçmalıklar seni sözlükten hocu...' (birileri hocuyu diline dolayıp üstüne gittikçe bi kere daha dedim; hocu!)
lakin dinleyen kim... yazmıyo işte. kimin neresi arttı o susunca anlamadım ama benim içimde bir şey eksildi.
ben bu adamın entry'lerini de, muhabbetini de seviyorum. bakıyorum karalamış birkaç paragraf; okuyorum, artı oyumu veriyorum.
sen sevmiyo musun? okuma, muhabbet etme ya da okuyorsan adam gibi sonuna kadar oku entry'sini, beğenmedin mi eksi oy ver.
bu kadar basit.
seninle derdi olmayan adamla senin derdin ne ki ileri geri konuşuyorsun hakkında ya da ilk satırını bile okumadığın entry'leri eksiliyorsun? cidden merak ediyorum, kimin ne kazancı oldu experimental'ın yazmamasından?
hadi dön be experimental, sözlüğün 'kız kuruları'(!) olarak gözlerimiz yollarda kaldı!
not: nick altına yazmayı planladıklarım bunlar değildi ya, kısfmet!
hakkında birkaç sayfa önce şöyle bir entry girmiştim; #5584932
söylediğim gibi sadece keyifsiz olduğum zamanlarda okurdum bu yazarı. okurdum diyorum çünkü artık okumuyorum. keyifsiz zamanlarım azaldığından ötürü değil. beğenmediğim için veya yazamadığını düşündüğüm için hiç değil. celebrity olunca bir yazar bütün tadı kaçıyor. her harfi, kelimesi polemik haline getiriliyor. olumlu nickaltı girseniz şakşakçısı olmakla yaftalanıyorsunuz. olumsuz eleştiri yapsanız hedef tahtası oluyorsunuz.
bütün bunlar yazarın suçu değil elbette. benim okuyup okumamam da dert değil mutlaka. o zaman niye mi yazıyorum? okumam dedim arkadaşım yazmam demedim.
ayrıca; iş bu entry yazara değil sözlüğe ithafen yazılmıştır.
muhtemelen en beğenilmeyenlere girecek. girsin. ehemmiyeti yok.
vira bismillah!
vakt-i evvel zargana vardı sözlükte (belki hala vardır, emin değilim). ona benziyor experimental. sürekli aşk, sürekli aşk, sürekli aşk.. böyle bir cezmi ersöz havası, tuna kiremitçi tandansı felan. can dündar'a da dokandığı oluyor ara ara. baştan aşağı duygusal bi' abi. iyi yazıyor, kötü yazıyor, ağlatıyor, gözlere doldur boşalt yapıyor... konu bunların hiçbiri değil. konu, yazdığı konsept. "migros'ta ağlamak", "tansaş'ta dudağın büzüşmesi", "bim'de göze blume peçete kaçması", "havalimanında kalp spazmı geçirmek", "otogarda hareket saati geçmiş otobüs kaptanına el sallamak".. ve fakat bu kadar duygusallık fazla değil mi ya hu? tamam aşk yaşanır, acısı da çekilir eyvallah ama boyutunu bu raddeye getirmek bence hastalıklı bir durum. ki gereği de yok. durmadan, yılmadan aynı nakarat.. sıktı hani. onu demeye çalışıyorum ben. başka denizlerin de tuzu kaçsın gözüne yazarlık deryasında. naçizane tavsiyem budur. uzatmayayım daha fazla.
adet olduğu üzre övgümüzü de yazalım ki taşlanmayalım iyiden iyiye;
entry'lerini okurkene bir ağlıyorum, bir ağlıyorum allah sizi inandırsın konu komşu eve doluşuyor cenaze var heralde diye.. hesap et.
daha önce tanımadığım yazardır.* hala tanımıyorum o ayrı bi konu.
tanımıyorum derken farketmemiştim demek istedim. birkaç kere adını gördüm. "iyi yazan yazar" olarak anılıyordu sözlükte. ama sallamadım. vaudeville, deatly, pulp fiction varken bu da kimmiş ki dedim kendi kendime.
aylar sonra sözlüğe üye olduktan sonra arattım ben bu başlıkları, tekrar okuyup tekrar ağlamak için... baktım entrylerin altında experimental yazıyo. meğerse bu adam çok mühim bir şahsiyetmiş.*
bi de bu adamlar* yüzünden popom günden güne büyüyor. bilgisayarın başından kalkmam mümkün olursa arada tuvalete gidiyorum. biraz bizi de düşünün olm!*
neticeye gelecek olursak; harbiden iyi yazıyor be...