(#5365444) fırat budacı'lık ya da herhangi bir kimsecilik oynadığını düşünmüyorum. ayrıca ne oynarsa oynasın oynadığı şeyi de çok keyifli bir dille anlatacağına ikna oldum ben.
keyifle yazdığını düşünüyorum bu yüzden de fazlasıyla keyif veriyor.
(bkz: #5365444) daha tam olarak 'fırat budacı'lık oyunundan kurtulamasa da 'çalar saat' formatına hücum etmiş kültürlü bir arkadaştır. (jack kerouac, beat gençlik, olası egzistansiyalist çıkarımlar vesaire)
ha nedir bu çalar saat formatı? şöyle izah edeyim sayın seyirciler; önce böyle orta çaplı emek verilmiş, ama iyi olduğuna kesinlikle inandığımız bir enty'i daha önce hiç açılmamış bir başlıktan giriyoruz. sonra belli aralıklarla -''yazının daha fazla kitleye ulaşması!'' adına- aynı başlık altına incir çekirdeğini doldurmayan (sol farme'e yeniden gelsin başlık maksatlı) entryler ekleştiriyoruz. kendimizi, yazımızı düzenli aralıklarla hatırlatmak mühim bu noktada. ama olayı çok da sulandırmadan giriyoruz o diğer entryleri. sonuçta şu elit ortamımızı, atayvari farklı duruşumuzu bozmamamız gerekiyor bir yandan. böyle minik ama kısık bakınızlar, ne bileyim tek cümlelik ama gizemli * dokunuşlar ile başlığımızı taçlandırıyoruz. (oh budacı ekol, her daim bambaşkasın sen. taçlandırmak derken bile ne tatlı öykündüm sana gördün mü?)
kasma bu kadar be eksperimental... rumuzuna münhasır olsun, bırak dağınık kalsın be. bak o sürekli mektup yazdığın oğuz atay en fazla '' ben buradayım okuyucum, sen nerdesin?'' kadar ovalamıştır o bilindik satıhları...
bütün iletilerini okumadım ne yalan söyleyeyim. tanımıyorum da herhangi bir mesaj atmışlığımız da yoktur.
ama okuyup da beğendiğim pek çok iletinin sahibi olan yazar. oğuz atay'a mektup yazsın o. ben okurum.
sözlükte hani klişe bir tabir vardır ya ''çok iyi yazar, hep yazsın bik bik''... işte o tabiri tam anlamıyla hak eden yazarlardandır.
(bkz: #5403014) no'lu entrysindeki şu tespiti ile ''abi hakkatten ya..'' dedirtmiştir.
''...aslında ayçin'in pek umurunda değildik, onun konuştuğu abiler vardı, bizle eğlenip onların yanında ciddi duruyordu. zaten kızlar hep abilerden hoşlanırmış, bunu o zaman bilmiyorduk.''
ilk defa uzun entryden sonra daha yokmu yaa dememe sebep olan ağbi yazar. yada kişiselleştirmeden formata uydurursam cümlemi insana uzun entry okutup, üzerine de daha yokmu demeyi başaran yazardır. sabahtan beri pek bi okutmuştur, takip ettirmiştir. komik adam. komik dedim de okuduğum yazıları aşk acısı çektiğinde ki yaşadıkları. te allahım buda benden. ağbi ver elini öpeyim.
hakkında çok fazla şey bildiğim yazar. **
ayrıca hoş sohbet insanı, güzel falan filan... ayrıca övülmekten hoşlamayan kişiliğe sahip olanlardan, bu yüzden övmüyorum.
(#5534820)
(#5534824)
(#5534827)
(#5371466) nolu entryleri sayesinde uzuuun uzun girilen entryleri de sıkılmadan okuyabileceğimi farketmemi sağlayan yazar. dizi gibiydi bu entryler, bir solukta okuyuverdim ve başlıklar arası kopuklu da olmuyor; entrynin sonuna geldiğinizde sizi kendiliğinden yönlendiriyor sonraki başlığa. lafı uzatmadan söyleyeyim, gözlerim doldu entry dolayısıyla ilk defa yahu.
edit: eksi verenlerin sebeplerini geçekten inanılmaz merak ettim. bana mı kastınız var yoksa experimental i mi çekemiyorsunuz söyleyin de bileyim. ***
mesajlar atan, hakkında güzel şeyler yazan, yazdıklarını okuyup içinden aforizma çıkaran, 10:30'da entry bekleyen, gecikince kızan, oğuz atay a mektupları takip eden herkese çok teşekkür eden yazar.
evet yukarıda da denildiği gibi daha çok müzik dünyasında kullanılır.örnek olarak katy perrynin ı kissed a girl adlı şarkısı verilebilir.şu şekilde yani:
.....you're my experimental game just human nature......
kendine özgü ifade formatı ile meramını bir kaç bölüme ayırıp tanımlayan kişidir. bu sayede daha geniş ve rahat betimlemelerle konuyu aktarmak mümkün olmakta ve okuyucu da sıkılmadan yazıyı okumaktadır. güzel kurgulama. sağlık ve hoşluk diliyoruz kendisine, daha ne diyim.