velvet goldmine'da çok sexidir,moulin rouge'da pek karizmatik... belki de en güzel ingiliz adamdır*. ayrıca tiyatro kökenli * olduğu için midir bilmem tartışılmaz bir oyunculuk sergiler genelde.
edit: alınan bilgiye göre iskoçmuş kendileri.bilmiyordum çok pardon. o zaman en güzel iskoç herif buymuş diyorum.
trainspotting'in renton'u , star wars'un obi wan'ı falan ama bu adamı mükemmel yapan şey kesinlikle moulin rouge'un christian'ı olmasıdır. inanılmaz bir yetenek, sesle görüntünün eşsiz uyumu karşısında, "ben de neyim ki?" dedirtebilir. safkan iskoç olması dolayısıyla pek ukala pek kaba biri sanmak yersizdir.
el tango del roxanne'deki inanılmaz performansı karşısında - kadın olsaydım eğer - aşık olabilirdim kendisine, bilakis adımı roxanne olarak değiştirmekten de pek hoşnut olurdum. fakat şu an en yapılası durum genç yaşta elde ettiği başarılarından ilham alıp, onu zevkle izlemek olacaktır.
oynadığı yapımları, karakterini, iskoç aksanını, oyunculuğunu, suratının ifadesini her bişeyini takdir ettiğim, sevdiğim, saydığım oyuncu. ben illa farklı filmlerde oynamam, yıldız savaşları'nın obi wan'I da olurum, moulin rouge'da christian olup bağıra bağıra şarkı da söylerim diyen son zamanların en iyi aktörü.. * oynayamayacağı rol enderdir herhalde. tek tek her rolü anlatılmaz, kötü oynadığını görmek nasip olmadı.
özellikle big fish deki oyunculuğuyla koparmış bi abidir.sesi müthişdir (bkz: iskoç aksanı)film içi şarkılar vs kendisi seslendiriyor. ayrıca adı yu-in diye okunuyor.
tıpkı trainspotting filminde mark renton'ın kafası güzelken duyduğu şarkıdaki gibi, gözü bazen mavi, bazen yeşil, bazen ise gri(!) olan yakışıklı iskoç aktör.