hiç gerek olmayan bir şey. hayır ben bunu anlamıyorum işte, her konuda bölünmüşlük yaratılıyor bu ülkede. çıkın ankara sokaklarına ben evrime inanıyorum diye bağırın anasını satayım, kimse ne sizi sikler, ne de döver. sanki evrime inanıyorum diyenlerin sikinden elektrik veriyorlarmış gibi nedir yani buna inandığınızı böyle sürekli bas bas bağırmanız? inanmayanlar da bas bas bağırıyor, evrim yoktur, diye. bırakın lan, kim neye inanıyorsa inansın, bu ülkede bari bu konuda birazcık özgürlük var, onu da çatışmaya çevirmeyin.
"evrimi savunuyorum" nedir yahu. siz böyle evrimi savunuyorum diyerek bir ötekileştirme içerisine girip farklı inanıştan insanlara nefret kusarsanız kusura bakmayın bunun bilimle bir alakası olmaz. evrim dediğin şey gözümüzle gördüğümüz bir doğal oluşumsa ve bugüne kadar böyle gelmişse sen neyi savunuyorsun. bugün kim nasıl yaşarsa yaşasın, kim neye inanırsa inansın doğal süreç en kusursuz şekilde evrilecek yinede. sen bu videolarda çıkıp bilimi tekelindeymiş gibi "doktorada gitmesinler o zaman yauvv, tıbbada inanmasınlar eaaa" salaklığına inanırsan evrimin ilerde bilimi sana mı atfedeceğini sanıyorsun.
sanatçısınız ya farklı olmanız gerkli değil mi amına koyim. aşağların aşağısındasınız ama bu halkı ve inançlarını aşağılamalısınız değil mi. bir orospuçocuğu düşünün ki doktora gittiğinde evrime inanıp inanmadığını sorsun ona. inanmıyorsa muayene olmasın. bir kadın ise tercihen yine kadın doktorda muayene olmak isterse karanlık kafalı olsun. sen "evrimi savunuyorum" şaklabanlığı yap aydınlık, o ise karanlık. siktir git.
harun yahya,ömer çelakıl vb. safsata üreticilerinin tüm gün televizyonlarda toplumun zihnini bulandırdığı bir dönemde insanlara biraz olsun doğruyu göstermek adına yapılmış organizasyon.
ama bir ateist olarak söylüyorum gerek yok. hiç gerek yok. çünkü islam ülkeleri hiç bir zaman muvaffak olamaz. zihin olarak buna hazır insanları yetiştiremiyorlar. genel inanış bunu kavrayacak pozisyonda değil.
o yüzden boşverin gitsin be abiler, sanatınıza bakın, paralarını yoluverin gitsin, keyfinize bakın.
bugün köşe yazısında ahmet turan alkan "evrimi savunuyorum" mevzusunu, videosunu ne bilim etkinliğini gerektiği gibi özetlemiş, sağolsun. hayır, ben duymamıştım da böyle bir zırvalık olduğunu, hani cumartesi eğlencesi oldu yeminlen *
ilgili bağlantı: http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1253900
ve yorulmayayım azıcık bir şeyler göstersenenize diyen yazar ve okuyucu taifesine bir spoiler:
--spoiler--
Videonun en eğlenceli ve defalarca seyretmekten bıkmadığım bölümünde tiyatrocu eleman, Hamlet'in mezarlık sahnesindeki tiradını andırır bir vecize irâd ediyor: "Arkadaşlar güneşi balçıkla sıvayamazsınız; bilim durmaz, durdurmaya çalışırsın ama başaramazsın; adam küvete girer, su taşar, bilim durmaz; adam ağacın altına oturur kafasına elma düşer, bilimi tutamazsın."
Yıllarca küvete girmiş, fakat hep ayakta veya tabureyle oturarak yıkandığımız için suyu bir türlü taşıramamış olmanın acı sonucunu, derin bir pişmanlık sızısı halinde ruhumun bütün çeperlerinde hissediyor, utançla eziliyorum. Evet, gerçek bu işte: Hamama girersin, terlersin ama bilim alır başını gider... Vay canına!
Ardından sırayla, "Bilim bilim bilim; başka yok ben de ona inanırım işte", "Örgütlenmek de evrimin bir parçasıdır" ve özellikle "Evrimsiz olmaz, e bilimi savunuyoruz, bilimi savunduğumuz için de evrimi savunuyoruz yani" sözleriyle video sona eriyor.
Arkadaş, videoyu seyrettikten sonra bende bir aydınlanma, bir arınma halleri... Ağzımdan ışıklar fışkırıyor âdeta ve birdenbire bütün eşyanın anlamı değişiyor, Prometheus gibi bir şey oluyorum! N'olaydı da şu videoyu, elli sene önce seyretseydim diye başımı duvarlara vuruyorum!
...
Değerli solcu abilerim, ablalarım; kimsede kabahat aramayınız, sizi bu havalar değil, bu kafalar mahvetti işte!
bilim salt evrimmiş gibi bir hava oluşturan videoya verilen isim. evrimi savunun tabi, hobi olarak yine savunun ama evrim eşittir bilim mantığına ne kadar inandığınızı da sorgulayın.
en komik kısmı da şimdiki iktidarın evrime karşı çıkıyor olmasıymış. vay efendim evrime inanmıyorlarmış da dindar nesil yetiştiriyorlarmış... vay efendim sen kimseye neye inanacağı konusunda baskı yapamazmışsın da bilmem neymiş. iyi güzel de hacı senin yaptığın nedir şimdi? dindar nesil yetiştireceğiz deyince baskı oluyor da evrime inanıyoruz deyince mi baskı olmuyor? ahmet turan alkan son noktayı çok güzel koymuş: sizi bu kafalar mahvetti! neyin kafasını yaşıyorsunuz siz?
son cümleyi yine ahmet turan alkan'dan alıntıyla yazalım: Hamama girersin, terlersin ama bilim alır başını gider... Vay canına!
levent üzümcü'ye de acıdım doğrusu. adam kürsü de namaz kılmayı reddetmiş o yaşta ve sırf bu yüzden sınıfta kalmış. o değil de kürsüde namaz kılmak nasıl oluyor acaba; onu merak ettim şimdi.
emin gürsoy da kuşçu rollerinde yusuf ile kenan'ın hikayeleri anlatırken, the imam'da -namaz kıldığını hiç görmesek de- bildiğin cami imamını oynarken millet ayılıp bayılıyordu buna. sormak gerek şimdi, madem evrimi savunuyordun, ne diye pis dinci rollerinde oynadın hacı? hemen profesyonellik ayaklarına yatma, o ayaklar kokuyor!
asıl bombayı da erkan can abimiz patlamış: cahil toplumları yönetmek çok kolaydır! hay sokayım mantığına! evrime inanınca insan öteler ötesi zekaya sahip oluyor da evrime inanmayınca cahil mi oluyor? erkan can'daki bu neyin kafasıdır bilemedim ama o kafayı bir doktora göstersin, tavsiyemdir.
asıl acı olansa şudur: hiç tahammülleri yok diye dincileri (!) nefret bombardımanlarına tutarken, evrime inanmayan herkesi cahil addetmenin tahammül gösteren bir tarafı var mı?
Evrim teorisini bilimin dışında tutmaya çalışan, insanları bilinçlendirmek adına yapılan videoyu insanlara baskı olarak yorumlayan, levent üzümcü'nün yaşadığı trajik olayı içtenlikle dile getirmesini komik bulan, insanın oynadığı rol ve gerçek hayattaki düşüncelerinin birbirine tamamen zıt olabileceğinin farkında olmayan, hala evrimin inanılacak bir olgu olmadığını bilmeyen bireylerin hala ve hala eleştirdiği videodur.
"Evrim: Neden saldırıyorlar, nasıl savunacağız?" başlıklı panel bugün saat 19:00'da, nazım hikmet kültür merkezi'nin en üst katında ruhi su salonu'nda yapılacak. sözlüğün istanbul veya yakınında ikamet eden ilerici yazar ve okurlarına, ayrıca bilimsel düşünce düşmanlarına duyurulur.
ek: az önce öğrendiğim bilgiye göre harun yahya'nın da haberi olmuş panelden sözlük. programında geleceğini açıklıyor. şaka şaka. ama haberini vermişler gerçekten:
izlediğimde kanımı donduran videodur. o ne bayağılık kardeşim. popüler karakter bulma ayağına ne hallere düşülmüş, şimdi adnan oktar çıksa cicişlere pampişlere, madem evrim var o halde maymunlar neden insan olmuyor dedirtse kızarsınız. buna benzer birşey olmuş, içeriğe gelince savunmadan ziyade eleştirme üzerine kurulmuştur. bir nevi evrimi savunuyorum ayağına akp eleştirilmiştir. olmamış ama, hele erkan can o ne kafadır ya, ne içtiyse artık.
Aslında esas mesele tabi ki evrim veya bilim değil. Öyle olsaydı söz konusu video şimdiki iktidar diye başlamazdı. Öyle olsaydı bu dört adam savundukları şey hakkında bu denli cahilce konuşup kendilerine güldürtmek yerine konuya hakim olduklarını kanıtlayan sözler sarfederlerdi.
emin gürsoy hakkında fazla söz söylemeye gerek yok zaten. dünya üzerinde evrime "200 yıl önce kanıtlanmış bişiii" diyen tek canlı varlık kendisi. bir de söylediğine göre hayvanlardan farkı yokmuş. onlardan farklı olduğumuzu bize söyleten şey kibirmiş. bunu diyen de her cümlesinde "ben", boynundaysa fular olan aydın sıfatıyla akıl vermeye kalkan biri. diğer yandan adam gerçekten leylekler tarafından getirildiğimiz doğru mu diye epeyce kafa yormuş. şu dakikadan sonra kendisini sadece iktidar değil ben de üç yaşındaki çocuk zekasına sahip biri olarak görüyorum.
levent üzümcü ise bence bu videonun baş kahramanıdır. dini islam olan bir ülkedeki din dersinde, "bu kadar inanış vardır, ibadetleri şunlardır." türünden bir öğretiyi savunuyor kendisi. kötü bir çocukluk geçirmiş belli. söylediklerinden defalarca sınıfta kalmış olduğu sonucuna vardım. henüz ortaokuldayken "bunun yeri burası değil" diyerek kürsünün üstünde namazı öğrenmeyi reddecek kadar olgunlaşmış zira. 1 dersten de sınıfta kalınmayacağına göre? meğer okullar da öksüz ve yetimler içinmiş. isteyen her şeyi annesinden babasından öğrenebiliyormuş. keşke ailesi evlatlarına bir şeyler öğretmek için kendisinin istemesini beklemeseymiş. cahillik durmaz. küvete girersin su taşar ama cahili durduramazsın.
nejat yavaşoğulları yaşamı sorgulayan bir aydınımız, müslümanlar ise sürekli suç işleme korkusuyla tartışayı bile beceremeyen sığ adamlarmış. evrim teorisi yaşamı sorgulamaya neden oluyorken islam körü körüne inanan tefekkür yoksunlarının dini öyle mi? yahu kuran'da "düşünmüyor musunuz ki?" ibaresi bulunan bir yığın ayet var. islam kadar insanı düşünmeye sevkeden bir şey olabilir mi? bizler hem bu dünya için hem ahiret için düşünürüz. ya sizler? ölüm rabıtası nedir bilir misiniz? hiç yıkanıp pamuğun tıkıldığını, kefenlendiğinizi, başınızda ağlayanları vs tahayyül ettiniz mi? nereden geldiğimizi boş ver ölümden haber ver diyecek olursak karanlığa gömüleceğiz işte toprak olacağız falan dersiniz. oysa bizim insan olarak fişi çekilince karanlığa gömülen bir televizyondan farkımız olmalı değil mi? karanlığa gömülerek yırtamayacaksınız efendi. ebediyen cayır cayır yanacaksınız! o zaman da bağırırsın "bir kere bu demokratik değil!" diye.
erkan can'a "hop bir dakika ya o öyle değil beyle!" demek istiyorum! şaka maka gerçekten acıdım yahu haline. bir de sormuş bizim bilmediğimiz bir şey mi biliyorlar diye. ne zannettin abim? sen 21. yüzyılda hâlâ sesini titreterek nazım hikmet'ten şiir okurken, "koyun gibisin"leri dillendirirken biz çok yol aldık.
son olarak yunus suresi'nden beş ayeti alıntı yapıyorum. insan sadece bu ayetlerin üzerine haftalarca düşünebilir!
De ki: Eğer Allah dileseydi, ben size onu okumazdım, Allah da size onu bildirmezdi. Ben sizin aranızda bundan (Kuranın inişinden) önce (kırk yıllık) bir ömür yaşadım. Hiç düşünmüyor musunuz? (Yunus 16)
Artık, Allaha karşı yalan uydurandan veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kimdir? Şüphe yok ki (böyle) suçlular asla kurtuluşa ermezler. (Yunus 17)
Allahı bırakıp, kendilerine ne zarar, ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve işte bunlar Allah katında bizim şefaatçılarımızdır diyorlar. De ki: Siz, Allaha göklerde ve yerde Onun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz!? O, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır, yücedir. (Yunus 18)
insanlar (başlangıçta tevhit inancına bağlı) tek bir ümmet idiler; sonra ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesiyle ilgili olarak ezelde) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında derhal hüküm verilir (işleri bitirilir)di. (Yunus 19)
Ona (peygambere) Rabbinden bir mucize indirilse ya! diyorlar. De ki: Gayb ancak Allahındır. Bekleyin, şüphesiz ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim! (Yunus 20)
'devletin dini olmaz dolayısıyla türkiye bir islam devleti değildir.' yargısını kavrayamayan insanların yine anlayamayacağı ama yinede harikulade bir çalışmadır. kimin neye inanacağına sen karar veremezsin ile baş kahraman levent üzümcü olmuştur. biraz daha dikkatli dinlenirse bu video din ile ilgili değildir bu kesinlikle dinin ideolojilere dahil edilmesiyle ve dinin kullanılarak siyaset yapılması ile ilgilidir. kimse allahımıza kitabımıza bir şey demiyor yani önce bir sakin olalım ve başka düşüncelere saygılı olmayı öğrenelim.