pek garip şeylerdir. malum, onca bilimsel izaha rağmen bir çok kişi evrim teorisini reddeder. insanlarla maymunların ortak atadan gelmelerinin mantıksız olduğunu savunur. bakalım kendi inandıkları şeyler ne kadar mantıklı? kısaltılmış bir listesi şurada:
- insanların şıp diye maymunlara dönüşeceği
- karıncaların insanlar gibi düşündüğü ve konuştuğu
- hüdhüd kuşunun insanlar gibi düşündüğü ve konuştuğu
- insanın bir balığın dişleri arasından sıyrılıp, yemek borusundan geçip, mide asitlerinden zarar görmeden midesinde ikamet edebileceği
- tüm karaları suların kapladığı
- çeşitli kıtalardaki canlıların çifter çifter onca yolu, denizleri, çölleri kat ederek mezopotamya'daki bir gemiye gelip, doluştukları
- yeryüzündeki canlılardan çifter çifter bir gemiye doldurulması suretiyle hayatın devamlılığının sağlandığı
- bir kentin insanlarının alayının homoseksüel olduğu
- denizlerin sularının birbirine karışmadığı http://www.mucizeyalanlar...in-birbirine-karismamasi/
- meteorların şeytanları taşlamaya yarayan atış taneleri olduğu
- dağların yerin sarsılmasını önleyen direkler olduğu (en vahim, en büyük can kaybı yaşanan depremlerin dağlık bölgelerde yaşandığı dikkate alınırsa daha da ilginç oluyor!)
- evrenin 6 günde yaratıldığı (allah katında bir günün bin yıl olduğu da bildirildiğine göre 6000 yıl olarak da düşünülebilir)
- ayetlerde evrenin dünya merkezli tasvir edilmesi
- gündüz ve gecenin güneşle ve dünyanın dönmesi ile ilişkili görülmemesi (ki abdülaziz bayındır gibi günümüz alimlerinin bile kafasını karıştırmaktadır)
- spermin göğüs kemikleri ve bel kemiği arasından çıktığı!..
- kalbin beyin fonksiyonlarına sahip olduğunun sanılması
- her canlının çift (erkek-dişi) yaratıldığı iddiası
- tatlı suda mercan yetiştiği
- güneşin kara bir balçığa batması
maksat hasıl olduğu için daha fazla uzatmayayım...
ne demişler? "camdan evde yaşıyorsan komşuna taş atma"...
evrimi anlamamış insanları gösteren bir durum var ortada.
"arkadaşlar üç iki bir diyerekten evrimleşiyoruz haydi bakalım" diye gerçekleşmemiştir evrim süreci. birden de gerçekleşmemiştir. köpekbalığından kaçan balık karaya çıkıp dörtnala koşmamıştır. canı sıkılıp bir günde evrilen bir canlı yoktur dünyada. nesilden nesle gen aktarımı ve dişilerin seçimi şeklinde gerçekleşmiştir.
zürafa örneği verelim. ha gayret diye ağaçlara uzana uzana uzatmamıştır boyunu zürafalar. daha yükseğe erişmek daha çok besin, daha dinç bir vücut ve daha uzun ve kaliteli yaşam demektir bir zürafa için. dişiler de tercihini böyle bir erkekten yana yaparlar. kısa boylu zürafaya yüz veren olmaz. tarihten silinirler. bu süreç sonunda uzun boylular tercih edildiği için sonraki nesiller de gitgide daha uzun boylu kalmaya başlar. milyonlarca yıllık bir süreçtir.
ara tür diye yanan arkadaslar, http://en.wikipedia.org/w...t_of_transitional_fossils burdan bakin adamlar sizin için fosili bulunan ara (geçis) türlerin bir listesini yapmislar. ha benim ingilizcem yok diyorsan, o senin problemin. bilimin ortak dilini bilmeyip de gelip bilimsel bir konu hakkinda bik bik ötmeyi biliyorsun. hadi simdi siktirin dagilin burdan. kolpaçinolar sizi.
tanim: dindar yada dinci kimselerin inandiklariyla ayni seylerdir.
çamurdan meydana gelen insanın kaburgasından oluşan kadının, yediği elma yüzünden kaburgasından oluştuğu kişi ile birlikte cennetten kovulması ve bunu takip eden olaylar içerisinde çamurdan oluşan bir gezegende üremeleri, bu oluşan yeni kaburga çamur karışımı canlıların ölümden sonra yakılmaları.
kendi ergen zekasıyla 5 madde sıralayıp evrimi çürüttüğünü sanan sazanların inandıkları şeylerdir. içinde firavun falan geçen masallar mesela!
"evrimi kabul etmemek" ne demektir ayrıca? yer çekimini kabul etmemek benzeri bir durum herhalde. evrim kanunu yoktur ancak evrim teorisi bir "bilimsel teori"dir tamam mı canlar?
evrimin gerçekliğini kabul etmek için kanun olması gerekmez. bilimsel bir teoridir, evrimi doğrulayan onbinlerce bulgu ve çalışma vardır. evrim vardır, sadece tam olarak ne şekilde olduğuna dair farklı teoriler üzerinde çalışmalar devam etmektedir.
büyük tufan bugün ciddi ciddi bilimsel olarak araştırılan bir konudur. bölgesel büyük bir tufan'ın olduğu gerçektir. ve karalar sular altında kaldığı da bilimsel bir gerçektir. türkiye'de kara dinozoru fosili bu sebebten yoktur. en vahim ve en çok can kaybına yol açan depremler dağlık bölgelerden değil ova ve platolarda olur. eğer öyle olsaydı 9,5'lik şili depreminde (and dağlarında olmuştur) şili diye bir şey kalmamalıydı.