cahilliktir. bazı türlerin ara formları bulunmuştur. illa doktora tezi yazmaya gerek yok biliniyor amk. mesela biri çıksa ''inanmamakta gerekir dese'' ahanda demiş ara form uludağ sözlükten çıkmış işte. ara form yok diyenler kendilerinin ara form olduklarını farkedemeyenlerdir. zira ara form bir sonrakiyle bir öncekinin arasında kalan ortalama zeka ve ortalama benzerlikler taşıyan türdeş canlılarda görülür.
evrim eğitimi aldığını iddia edenlerin evrim teorisi'ni vicdani bir mesele haline getirmeye çalışma çabalarına yeni örnektir efendim.
evrim bir inanç meselesi değil, bilimsel bir konudur.
evrim eğitimi diye bir eğitimin olmadığını da belirtelim.
biyomühendislik doktorasına sahip bir kişi olarak, bu konunun teokrasi ile yönetilen ülkeler dışında, bilimsel lider konumdaki batılı ülkeler ile rusya, çin, hindistan, japonya gibi uzak doğudaki gelişmiş ülkelerde tartışmasının sadece yanlışlanabilirlik üzerinden yapıldığını rahatlıkla söyleyebilirim.
yanlışlanabilirlik sizi yanıltmasın; yukarıda yanlışlamacılık olarak yazılan bilimsellik ilkesidir-ancak yanlışlanabilirlik ilkesi daha geniş ve doğru kullanılan şeklidir-evrim eğitimi alan arkadaş kavrama internetten bakmış anlaşılan.
evrim teorisinin yanlışlanabilirlik ilkesini karşılayamamasına neden olarak, gerekli zaman sürecinin gözlemlenememesi gösterilmektedir ki, aynı durum büyük patlama (big bang) teorisi için de geçerlidir. ancak bu durum, yine de uygun zaman aralığını gözlemleyebilecek düzenek oluşturulabildiğinde karşılanabilen bir ilkedir.
yanlışlanabilirleye uymayan kavramlar, mitler, efsaneler, dini olgulardır. örneğin tanrı, bir vicdani meseledir; bilimsel bir mesele değildir.
evrim teorisi'ni din dışı görmek ve vicdani bir mesele haline getirmek, katolik düşüncenin yansımasıdır. islam'da son 20-30 yıldır bu teorinin tersliğine yönelik kıpırdanmalar, katolik geleneğin ta engizisyon'a kadar giden anlayışının uzantısının, islam dinine politik amaçlarla yöneltilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. temel anlamda islam, evrimle ters düşmez, ancak amerikan güdümlü politik islamcılar bunu kabul etmek istemezler.
evrim teorisi, ilk etapta darwin'in yönelttiği şekil üzerinden değişime uğrayarak bugünkü konumuna gelmiştir. biyokimya ve genetik bilimlerinin gelişmesi ile ilk şekline göre oldukça değişmiş ve gelişmiş bir teori olarak varlığını korumaktadır; ayrıca son dönemdeki kuş gribi, sars, ebola, domuz gribi, vb. büyük salgınların mekanizmalarının açıklanmasında bile bu teorinin temellerinden yararlanılmaktadır.
ortaçağ engizisyon'u bugün tarihin karanlık sayfalarına gömülmüş, yerine aklı ve bilimi temel alan anlayış avrupa'ya yerleşmiştir. muhtemelen birkaç yüzyıl içinde, iletişim araçlarının daha da ucuzlaması ve yaygınlaşması ile evrim konusundaki çarpık düşünceler de tarihin karanlık sayfalarında yerini alacaktır.
yerçekimine inanmamak veya dünyanın yuvarlak olduğuna inanmamak ile eşdeğer düşünce. ama bu görüşün temelinde evrim'in islam'la çeliştiği fikri yatıyor. halbuki evrim semavi dinler arasında yalnızca musevilik, ortodoks ve katolik hristiyanlıkla çelişir. çelişmediği iki din protestanlık ve islam'dır. kuran'da nur suresine bakın bütün canlıların sudan yaratıldığı yazıyor. evrim bir yaratma sanatıdır.
af buyurun bildiğin salaklıktır. bildiğin beyinsizliktir ötesi yok. tamam fikri hürriyet vardır ve bilim asla kesin olarak evet demez her şeye ama...
genel olarak ileri derecede evrime inanmasa da insan, adaptasyon kaynaklı evrimi reddedemez, canlı ortama uyum sağlamaya mecbur ve meyilli bir varlıktır.
insan dahi bir kaç yüzyılda ve farklı coğrafyada düşük boyutta evrimleşiyor kendi türü özelinde, bunu 1000 yıllık kısacık zaman diliminde bile gözlemliyor iken, yüz milyonlarca yılda olmadığını varsaymak, akıl işi değildir.
ve unutmayın akıl olmadan tanrı da olmaz, ama tanrı ile birlikte bir evrim olabilir...
edit: olum evrimden direk maymundan insana evrilmeyi anlayanlara laf anlatmaya bile gerek yok.
ayrıca benim gibi bir tasarım harikasının maymundan geldiğini iddia etmek nereden baksan maymunca...