anadolunun bağrından kopup gelen pek çok üniversiteli gencin, memleketindeki liselilere: 'olm öyle hocalar var ki aklınız durur. adam resmen evrimi savunuyor. evrime inanmayanı da bırakıyor.' demesine sebep olan prof tipi.
kabul etmek değil de inanmak kelimesini seçerek hata etmiş profesördür.
zorundasınız gibi baskıcı bir kelimeyi seçmesi ise en iyi ihtimalle, aksini düşünememesi neticesinde kullanmış olduğu bir ifadedir.
inançlı insanların onun dersinde çaktırmadan evrime inanması gerekir. yoksa takar, bırakır, uğraşılmaz. köprü - dayı ilişkisi yani, yapacak bir şey yok.
adam zaten evrime inanıyorsa, sorun yok, odasında evrim üzerine tartışıp, çay içebilirler.
filler uçamaz cümlesini bile sorgulamak gerekirken sen kim oluyosun da bilimle alakalı bir durumu sorgulama diyosun aslanım? gel otur hele bi soluklan denilesi insandır.
ayrıca biz tinerci ve dindar arkadaşlar olarak karar verdik, haftaya pilavlı bi parti yapıp bu durumu tartışcaz.**
eveet artık bilim dünyasına adım attığınıza göre bu teoriyi çürütmeye çalışmayın. susun kabul edin gençler.. deyip kimi öğrencileri çok şaşırtan profesör.