evrimde cevapsiz kalan sorular

entry3 galeri0
    3.
  1. En önemli tartışma konusu ara türlerdir.
    Yaradılışcılar bu taraftan bas bas ara formları gösterin yok ki diye bağırırken,
    öteki taraftan evrimciler aha bu bu bu diye örnekler vermektedir.
    ama bunlar yaradılışcılar tarafından kabul edilmez kısa bir sessizlikten sonra aynı soruyu tekrar sorarlar.

    işin aslı dini tasavvufla evrimci bilim aynı kulvarda olmadığından sağlıklı bir tartışma yapamamaktadır.
    evrimciler sıkıştıkları yerde daha bilim okadar gelişmedi bilmiyoruz ama araştırıyoruz derken, yaradılışcılar zaten Tanrı yarattı bizim aklımız almaz diyerek kenera çekilirler..
    1 ...
  2. 2.
  3. septisist kimsenin cevaplamak için çok da efor sarfetmeyeceği sorular.
    0 ...
  4. 1.
  5. bilim yerine metafizik inançlarla dünyayı kavramaya çalışanların kendilerince kolaylıkla yanıtlayabilecegi sorulardır. (bkz: adem ile havva).

    Zira evrim, zaten kendi içinde vermesi gerken tum yanıtları vermistir her türlü soruya.

    Başlık üstüme kalmazsa yukarıdaki sorulara bir kaş göz atmak gerekirse:

    1-Arıların petekleri konusu evrim kuraminin bir parcasi olmadıgı icin yanliş kişiye yöneltilmiş bir sorudur.Ama şu soylenebilir, yanıt her bilim ve teknik dergisi okurunun kolayca bulabilecegi bir yanıttır. (bkz: Genetik algoritma). Türlerin gosterdigi davranış kalıpları, eger cevreye ve kendi ihtiyaçlarına yanır veren en iyi davranıssa, genetik kodlamayla diğer kuşaklara aktarılır. Yani dünyada binlerce yıl once ortaya çıkan ilk arıların petek yapmaması ya da peteklerin altıgen olmaması ihtimali vardır. Daha sonra en ideal yontem o tür tarafından kesfedilip genetik kodlara gecirilebilmektedir.Altıgen petek hücresi, arı için en iyi petek hücresiyse, arıların hücreleri altıgen şekilde yapmaları genetik kodlara aktarılmıştır. Şaşırmayın ve tanrısal bir neden aramayın bu yüzden. Zira bunun gibi daha binlerce farklı türün binlerce farklı kodu örnek verilebilir.Ama neyse ki bilim bunların yanıtını laboratuvarlarda binlerce test, deney ve gozlemle vermiştir. Evrim ile çelişen bir durum yoktur. Aksina, evrimi destekleyen orneklerden biridir. sızıntı dergisi ya da harun yahya cingozluguyle sorulmus, bilimden anlamayan insanların kafasını bulandırmak icin kullanılan kotu niyetli bir sorudur.

    2-Soru algılanamadı.Göz nasıl bir makinadır sorusunun yanıtını universitedeki bir tip ya da biyoloji ogrencisi cok kolay vermektedir zaten.

    3- Evrim kuramı, türlerin bazı organlarını "kullanmak zorunda kaldıklarında" o organlarinin uzun bir süre sonra değişim göstermekte oldugunu soyler. Gelişim degil, değişim .

    Yani kullanılmayan bazı organlar da gerileyebilir, insanın kuyruk sokumu na dikkat ederseniz, kuyruga gereksinimimiz olmadığı için düşmüştür o organ diye soylenir. Sadece yeri kalmıştır zaman içinde. Birçok hayvanın bazı organları kullanılmadığı için küçülmüş ve gereksiz bir ayrıntı olarak kalmıştır. Hayvanların beyinleri kullanıldıkça gelişme gösterir. Sorunun içerdiği "peki, hiç kullanılamayan beyin nasıl olurda gelişip bu hale gelir?" ifadesindeki, " hiçkullanımayan beyin" sözü, sorunun aldatmacası, çeldirici ifadesidir. Evrim kurami da bilim adamları da beynin " hic " kullanılmadığını söylememistir. Canlılarda sinir sistemi nin merkezi olan beyin, o canlı yaşadığı her saniye kullanılan bir organdır.

    Genetik algoritmadiye bir kavramdan haberdar olan biririnin asla sormayacagi bir sorudur bu. Sozlukten aktarmak gerekirse "her kuşakta bulunan tüm çözümler amaç fonksiyonuna uygunluk yönünden değerlendirildikten sonra iyi uyum sağlayanlar sonraki kuşağa aktarılır"

    Sorunun bu ciddiyetsizligine ragmen şöyle bir yanıt bahşedebiliriz: Türlerde, beyin dahil her türlü organ, o türün devamı için , dış şartların zorlamasıyla gelişir veyahut geriler. insan beyninin gelişimine en buyuk neden el ini kullanmaya başlamasıdır. Elini kullandıkca beyin de dogru oranda gelişmistir. Kavrama, alet yapma vs. gibi konularla, birçok problemi yaratıcılıkla cozmek zorunda kalmıstır. Mesela, Karnını doyurmak için kuş avlamak icin bir alet yapma ihtiyacın kesfedip, o beyni kullanmak zorunda kalmistir insanoglu ve de bu durum beynin gelişmesinde onemli bir etken olmustur.
    4-bu soruyu allaha inanan evrimcilere birakmakta fayda vardir.

    Genel değerlendirme: Bilimsel yontemde, herhangi bir kuramı, bilimin kendi kavramlarıyla sorgulayabileceginiz ilkesi en bilinen bilim felsefesi ilkesidir. Kurami bilim disina cikip sorgulamaya başlarsanız, tarhana çorbasına pekmez katmaya calisirsiniz ki, işte bu noktada ortaya cikan şey ne aşuredir ne şerbet. Hiç bir şey cikmaz o tartısmadan, sadece sataşma olarak kalır yaptığınız şey. Ne bilime ne insanlıga faydasi olmayacak sorulardır.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük