evrim karşıtları evrimin ne olduğunu öğrensin sonra karşı çıksın. konuştukça saçmalamaktan başka bir şey yapmıyorsunuz. neymiş evrim bir teoriymiş kanun değilmiş. bilimde kanun diye bir şey yok bilimsel hiyararşinin en tepesinde teori vardır ondan daha üstün bir şey yoktur. ve teori asla sizin sandığınız gibi bir şey değil öncelikle bunu öğrenin.
Ruh diye birşey yokmuş, hadi oradan, bunun en büyük kanıtı aşktır. Ondan insanlar aşk acısı çekip kendilerini antidepresanlara bağlıyorlar... Evrim diye birşey yok olum öncelikle bunu bilin ve bunun insanın 3 boyutlu dünya algısı ile tanrıyı metafizik kuralların içine dahil edemediği için uydurduğu sadece insanoğlu için geçerli olan teori olduğunu varsayın, Bakın hala teori diyorum çünkü bilim çerçevesinde'dede evrim bu şekilde kabül ediliyor. Ulan cansız atomların bir takım reaksiyonlar geçirerek, nasıl bir süreçten geçtikleri ve nasıl canlı birer varlığa can verdikleri hala bilinmiyor gelmiş haspam burada evrim kasıyor, arkadaşın evrim teoridir ve bütün dünyada da teori olarak kalmıştır, bilimsel gerçekliği olsa teori denmez aq.
ilkel benliğin tamamen beyinsel bir durum. illa anlamak istiyorsan evrime değil psikanalize bak, jung oku mesela. bu yazdığınla harun yahya denen heriften bir farkın kalmıyor işte argüman olarak.
ya dostum bak bilim dünyası açıklayamıyor dediğin her şeyi açıklıyoruz. senin ben dediğin şey beyninin çalışma mekanizması. olay tamamiyle merkezi sinir sisteminle alakalı. ruh diye de bir şey yok, bu tamamen senin aldanışın ve sana öğretilen üzerinden bir hurafeye ayak uyduruşun.
Evrim bir teoridir ve kanun değildir. Cansız varlıktan canlı organizmalar oluştuğu da doğru; fakat anlamadığınız ve bilim insanlarının da anlamadığı şey içinizdeki o ben dediğiniz şeyin ne olduğudur. Ölçümlenemeyen, ispat edilemeyen ve tam olarak tanımlanamayan o şey nedir arkadaşlarım? işte bilim bunu asla açıklayamıyor. Adına ruh diyor sadece. Donanımın nasıl oluştuğu konusuna evrim dedik diyelim; peki yazılım konusunda bir fikriniz var mı? Geçiniz efendim, geçiniz. sizler gidip arkada vidyo izleyin ve din masalına! inanmayıverin, ne olacak ki? O vidyo (o da neyse artık :-) izleyen ve dine inanmayan, adına ben dedikleri o şeyi bilim açıklayabilir mu, ondan haber verin! Metafizik olaylara inanmayın, tamam; ama canlıların bir mucize olduğunu kabul etmek zorundayız.
Hala insanın maymundan evrildiğini düşünen ve bu düşüncesini bu platforma kusan dangalaklar görüyorum ve bunların hepsini bizzat aniden sikivermek üzereyim çok az kaldı.
Bakın mala anlatır gibi koydum görseli, bi daha "insan maymundan gelmedi yeah" muhabbeti yapanın ağzına 8 yıldır kullandığım 45 numara greyder botlarımı sokuyorum bilginize. şu sözlükteki bazı insanların öğrenme zorluğu var arkadaş anladım ben artık.
ikincisi; üst entrylerime bakıyorum hemen hoop yazıyorum şimdi:
şimdi cansız varlıktan canlı oluşması tuhaf bişey değil bak en basit örneğini veriyorum sofra tuzu. natriyum/Na/sodyum suyla (ki yetişkin bi insanın %60 kadarı falan su ya hani) temasa geçtiği an yüksek enerjili kombüsyon (patlama) reaksiyonu olayı var. zararlı yani kısaca sodyum tek başınayken.
klor zaten kendi başına yeteri kadar toksik bir element insan için hiç anlatmıyorum bile. sodyum klorür/nacl/sofra tuzu toksik değil ama yemeğine katıyosun, hatta bunun etrafında çalışan mekanizmaların var dimi senin bi canlı olarak ozmotik basınçlar zartlar zurtlar. yani dediğim şu ki alakasız şeyler bir araya geldiği zaman yeni efektler elde edebiliyorlar.
literatüre geçmiş tek bir yararlı mutasyon yok mu? orak hücreli kan taşıyan afrikalılar ne kanka o zaman? senin bir primat olarak tüysüz olman ne kanka o zaman? he bunların mutasyon kaynaklı olduğunu bilmiyosan o başka ama söylediğin tamamen yanlış. bunlar sadece böyle insanla ilgili aklıma gelenler daha istersen mikrobiyaldir zarttır zurttur örneklerini tartışırız.
insanın da tahtanın da atomdan olmasının neyi açıklanacak onu anlamadım. bu eğer "atomlar cansız, biz atomlardan oluşuyoruz, biz nasıl canlıyız" sorusuysa verdiğim ilk cevabı tekrar okuyabilirsin. ama buna yorum katacak olursam bir insanı neden bir makineden farklı olarak düşündüğünüzü ben anlayamıyorum. bunun dini reddetmesine bile gerek yok hatta ama neden yani bu hayranlık? canlılar bu kadar denilen gibi (özellikle insanlar) mükemmel olsaydı bi covidde göte gelmezdik, mükemmel dediğin etkilenmez dış şartlardan.
bunun bir mucize olduğunu niye düşünüyorsunuz diye soracaktım ama işte bir önceki paragrafımda konuşmuş oldum onu. ya galiba mekanizmaları anlamayınca hayranlık uyanıyo insanda çünkü ben bi f22'ye baktığım zaman misal hayran kalıyorum aq çok güzel alet. neyse yani sonuç olarak neyin neden olduğuna bakın öğrenin, olayı yüzeysel anlayınca ki özellikle biyolojiyi, hayranlık uyanıyo ama işin rengi öyle değil.
düşünen hisseden zart zurt yaşayan kısımlar sinir sistemin kankam ama görsel koyamıyorum şu an tekrar, ya bi beyin düşün, bide sağa sola giden bezelye kökleri var beyne bağlı, görüntüsü öyle bişey. sen aslında bu bedenin pilotusun kanka, ben dediğin şey aslında sinir sistemin, bütün bu düşünmeyi o yapıyo. eğer conscience (türkçesini unuttum aq bu saatte) mevzusu açılırsa işte biz nasıl düşünebiliyoruz falan, onun için ayrı başlık kullanıcam muhtemelen.
su damlası? okyanus? bilmiyom edebiyatım yok.
neyse yeşillendirirsiniz bişey olursa vidyo izliyom arkada.
edit: cevap vermek yerine niye eksileniyo olm yazıver işte klavyen yok mu. o kadar da dostane yaklaştım.
Evrim bilimsel bir gerçektir arkadaşlar. Biyoloji dersinde bize anlatılan çoğu şey aslında evrime dayanıyor. O yüzden evrimi anlamadan biyolojiyi anlamak da zor. ilaç sektörü de mesela neredeyse hep evrim üzerine kurulu. Bakteriler, virüsler, kanser hücreleri zamanla mutasyon geçirerek ilaçlara karşı direnç kazandığı için ona göre yeni ilaçlar veya aşılar geliştiriliyor.
Yapay zekada bile evrim teorisi var hatta. Genetik algoritmalar buna dayanıyor tamamen.
Bu çağda evrimi inkar etmek normalde gülünç bir durum ama hak veriyorum ülkemizde adnancılar ve nurcular gibi gerici grupların yarattığı inanılmaz bir bilgi kirliliği var. çoğu insan da bunların saçmalıklarını orada burada okuyup gerçek sanıp evrim gerçeğini inkar ediyor. Ama doğru kaynaklardan okuyup doğrusunu öğrenmek sizin elinizde.
#yüksek voltajlı elektrik ve uygun koşullarla cansız varlıklardan amino grupları oluşturuldu, onu da araştırın bir zahmet olur mu?#
Ben de tam olarak bunu diyorum zati: Cansız varlıktan canlı oluşuyor; fakat bilim dünyası bunu açıklayamıyor. Literatüre geçmiş tek bir tane dahi yararlı mutasyon yok. insan da atomdan tahta da... Bunu mantıklı ve makul şekilde açıklayamıyorlar. Bir mucize olduğunun farkına vardığında sorgulamaya başlayacaksın. Duyuyor, görüyor, anlamlandırıyor, tepki veriyor, düşünüyor, hissediyor, ağlıyor, seviniyor, kızıyor ve sair her türlü ruh halini aynı atomlarla yaşıyor ve yaşatıyorsun. Peki içinde tüm bunları yaşayan Ben dediğin nesne kimdir ve nerededir? Su damlasını görünce -okyanus budur- diyebilir miyiz? Mümkün mü a canım?
yalnız maymundan insana dönüşme diye bir şey yok. ortak atadan evrim var ve hala bizim primat olduğumuzu unutmamak lazım. genom projesinin sonuçlarını lak diye koyarlar adamın suratına. ha bu arada çamur deneyi diye bir şey var, yüksek voltajlı elektrik ve uygun koşullarla cansız varlıklardan amino grupları oluşturuldu, onu da araştırın bir zahmet olur mu?
#bu yüzden hala sadece allah öyle yarattığı için diyerek cevap verebildiğin her şeyi evrim açıklıyor.#
Afedersin kardeşim; ama tezek açıklıyor: Ruh denen merfumu bile açıklamayı geçtim, daha atom denilen cansız nesnenin nasıl olup da canlıyı oluşturduğundan dahi bihaber. Bilime saygım var ve ispat edilen her şeye inanırım; fakat Allah inancı iman üzerine kuruludur. Maymundan insana dönüşen bir illüstürasyon dışında kıçından element uyduranlara nasıl inanayım? Bilim, içimizde var olan Ben dediğimiz şeyi açıklayabilir mi? Ateistler evrimi bilim dünyasına dikte etmiş ve onları da buna inandırmış, ne yazık ki.
liberalizme kayan militan ateistler haricinde hiçbir sosyalist bilim insanının evrim, kuantum fiziği, kozmoloji dini red gerektirir gibi iddiaları yok!
amerika dan devşirilen tartışmalara temkinli biçimde yaklaşmak gerek!
üniversitede evrim dersine girmeden önce hocamız inancınızı kapınızın dışında bırakın, bırakamıyorsanız kendinizi dışarıda bırakın derdi ve 7 kişi ders işlerdik. çok şahane bir doçentten evrim dersi aldım. elinde sınırlı sayıda çevirisi olan beagle kitabını okumam için ödünç vermişti, büyüleyici bir şeydi benim için. aynen kardeşim adam sen yaradılış diyerek işin içinden sıyrıl diye galapagos adalarında gözlem yapmış, ispinozlarla yatıp kalkmış. bu yüzden hala sadece allah öyle yarattığı için diyerek cevap verebildiğin her şeyi evrim açıklıyor.
Araştırmayı ve okumayı çok sevdiğim konu. Evrim hakkında bilimsel makaleler ve evrim din ilişkisi bazılarına göre çelişkisi konuları çok ilgimi çekiyor. Bu konuya ilgi duyan yazarlara kapım açık.
sonsuz cehalet ve aptallıkla temsil ettiğimiz fesadçı insan fıtratının aksine, tüm yıldızlara ve gökyüzüne hükmedecek kadar kudretli başka yaşam formları da mevcut. ve tüm kutsal metinlerde bizi arştan seyreyleyen bu sinsi melik kavmi melek olarak tanımlanıyor!
bu doğruysa milyarlarca yıldır bizi takip ediyorlar, ve insanların aksine hiçbir teknoloji kendilerini yok etmelerine yol açmadı.
allah ın kendi suretinde (bilinçli, sonsuz ölçüde akıllı ) varlıklar yaratmak için seçtiği evrende, meleklerin uygun bulduğu bir gezegende başlattığı biyolojik süreç.
insan bedeni aciz bir kabuk.
bilincin taşıyıcısı, hamisi.
en ufak darbede bin parçaya bölünüp dağılan et çuvalıyız. bedenimizin hiçbir değeri, anlamı yok, ona anlam katan şey beyin denen cevherle taşıdığımız metafizik öge.
doğanın kanunudur. neden ve nasıl olduğunu açıklamak ise teoridir. biten bir şey değildir. sürekli devam eder. en zekinin veya en güçlünün değil şartlara en iyi uyum sağlayanın hayatta kalacağını söyler. bilimin zirve buluşlarından biri.
gelecek sefer evrimi gösteren kanıtlar sıralamanızı istediklerinde kendi vücudunuzu örnek gösterebilirsiniz: bilekleriniz, kulak kaslarınız, üşüyünce tüylerinizin diken diken olması ve elbette kuyruksokumunuz evrimi kanıtlayan en bariz göstergeler arasında.
evrim teorisi kanıtlanmış bir teoridir ve evrim gerçektir. biz insanlar vücudumuzda atalarımızdan kalma birçok anatomik özellik taşıyoruz; ama bunların bir kısmını artık kullanmıyoruz. yine de evrim sayesinde pek kullanılmayan dokular ve organlar dna ile kuşaktan kuşağa aktarılıyor, bedende varlığını sürdürüyor.
örneğin 20 yaş dişini atalarımız değirmenin icat edilmediği yıllarda, 10 bin yıl öncesine kadar sert tahılları çiğnemekte kullanıyordu. artık bu dişler sadece ağrı yapıyor. diş etlerimizi yararak dışarı çıkmaya çalışırken genellikle diş ağrısına yol acıyor.
buna apandis de dahil: körbağırsak üzerinde yer alan apandis eskiden atalarımızın yedikleri gıdaları açlığa karşı içlerinde saklamasını sağlıyordu. artık böyle bir işlevi yok; tersine apandisite (iltihaplanmaya) ve apandisitin patlanmasıyla hayati tehlikeye yol açabiliyor.
evrim eskiyi çöpe atmıyor
yine de vücudumuzda yer alan ve evrimi gösteren bütün anatomik izleri kalıtımsal gen aktarımı olarak düşünmemeliyiz. apandis içinde barındırdığı iyi huylu sindirim bakterileriyle hayat kurtarıyor. kolera gibi hastalıklardan sonra bağırsak florasını yenileyerek sindirim sistemini yeniden başlatıyor.
1. gelelim bileklere
hemen elinizi çevirin ve bileklerinize bakın. elinizi yumruk yapıp hafif yukarıya büktüğünüzde tam bileğinizden geçen tendonu görüyor musunuz? görmediyseniz sorun yok; çünkü insanların yüzde 10-15’inde bu tendon yok (bazılarının tek elinde var).
söz konusu tendon palmaris longus denilen bir kasa bağlanıyor. ancak, günümüz insan anatomisinde bu kasın yeri bulunmuyor. bazı insanlar bu kas olmadan doğuyorlar; ama eksik kas onların kapının kolunu kavramasını, otobüs demirlerine tutunmasını veya torbayı yerden kaldırmasını zorlaştırmıyor.
öyleyse nereden çıktı?
3,5-4 milyon yıl önce ağaçların dallarında yürüyen atalarımız elleriyle dallara daha sıkı tutunmak için palmaris longus kasını kullanıyordu. bugün de lemur ve kuyruklu maymunlar kullanıyor. nitekim evrimi gösteren kanıtlardan biri de vücutta hemen hiçbir şeyin çöpe atılmadığıdır. bu kasın genlerini kalıtımla aktarılıyor. belki gelecekte tekrar işe yarayacaklar.
--- spoiler ---
Morfoloji, filogenetik, ontojeni, gelişim biyolojisi, biyocoğrafya, fizyolojik kalıntılar, türleşme, karşılaştırmalı anatomi, yakınsak fenotipler, jeolojik stratigrafi, kladistik, fosil kayıtları, atavizmler, genomik, ünlü E. Coli deneyi, DNA dizilimi, endojen retrovirüsler, psödogenler, endemizmler ve avida simülasyonu ve daha pek çok olgu bunun kanıtıdır. Ve pek çok bilimsel yargı ve buluş yine evrim ile ortaya çıkmıştır. Buna karşı çıkanlar , bütün bu buluşları utanmadan kullanırlar. Yaptıkları tek eziyet, ülkesinde bunları öğrenmeye çalışan şanssız insanlaradır.
