evrim teorisinin molekuler duzeyde ispati

entry53 galeri0
    26.
  1. evrim teorisi gibi olmayan bir olguyu hiç bir sınıfta ve düzeyde kabul ettiremeyen insanımsıların düzey bulamayınca moleküler düzeye bok atmaları sonucu ortaya çıkmış bir başlıktır. olsun düzeysizlikten iyidir bir düzey bulmaları diyorum ve dediklerinin hepsini şimdilik şu iki yazarın entrylerine havale ediyorum.

    evrim teorisinin molekuler duzeyde ispati/@delikanlimuhendis
    evrim teorisinin molekuler duzeyde ispati/@şakayık
    3 ...
  2. 27.
  3. ispatlanmışsa eğer neden bugün,

    bir kedi
    bir köpek
    bir kanguru
    bir kartal
    bir yılan
    bir tilki
    bir maymun

    çıkıp da

    "Dur ben biraz evrimleştim, biraz da insan oluyım yavrularım insan özellikleri taşısınlar, benim gibi yerlerde sürünmesinler, takım elbise giysin, kravat taksınlar, sörf yapmayı, yüzmeyi, uçağa binmeyi yaşasınlar, aşık olsunlar, ev bark yuva kursunlar, şiir yazsınlar, şarkı söylesin ve ağlasınlar ve her zaman secde etsinler ALEMLERiN RABBiNE, CENABI ALLAHIN kelamı olan kuranı kerimi okuyup ALEMLERiN RABBiNiN dediklerine muhatab olsunlar."

    dememektedir?
    7 ...
  4. 28.
  5. yaradılış efsaneleriKutsal kitaplarda sözedilen "insanın çamurdan yaratıldığı" fikri, kutsal kitapların ortaya atılmasından çok daha önceki çağlarda yaşayan insanların eserlerinde ve efsanelerinde görülmüştür. Bu durum, kutsal kitapların içine bu eser ve efsanelerden alıntı yapıldığının, kutsal kitaplarin bir tarafından değil, kendilerine peygamber adını veren zamanının toplum lideri olabilecek kabiliyette insanlar tarafından yazıldığının (hazırlandığının) somut bir göstergesidir. Bu efsane ve kutsal kitapların ifadeleri şu şekildedir:

    1)Gılgamış Destanı: "Ellerimi yıkadım. Bir parça çamur koparıp yazıya attım. Ve bu yazıda ,kahraman Engidu'yu yarattım."

    2)Sümer'lilerin Enuma-eliş Destanı: "Bunun üzerine ben de Ea'nın yardımını istedim. Toprağı, Kingu'nun kanıyla yoğurdum. ilk insanı meydana getirdim."

    3)Çin Efsanelerinden: "Bunun üzerine Tanrıça Ngüho yengeç elleriyle gökyüzünü yukarıya kaldırdı, denizleri yeniden sınırlarına itti. Ve çamurdan yeni bir insan türü yarattı."

    4)Mısır'da Luxor Tapınağı'ndabulunan kabartma bir resim: "Kral Amonhotap III olarak betimlenen Tanrı Khnemu çömlekçi çarkında erkek ve dişi iki insanı yaratıyor."

    5)Hesiodos Destanı. "Namlı, şanlı Hephaisdos'u çağırdım hemen. 'Bir parça topral al, suyla karıştır' dedim. 'içine insan sesi koy, insan gücü koy."

    6)Yunan Efsaneleri'nden: "Gözyaşlarımla toprağı çamur haline getirdim ve yoğurdum (Prometheus anlatıyor.) Bir insan heykeli yaptım. Sonra bu heykele ruh verdim. ilk ölümlü yaratıklar oluştu böylece.)

    7)Tevrat'tan: "Ve Rab Allah yerin toprağından Adam'ı yaptı ve onun burnuna hayat nefesini üfledi ve adam yaşayan can oldu."

    8) Kur'an, Mü'minün 12-16: "And olsun ki Biz insanı süzme çamurdan yarattık."

    9) Kur'an, Es-Safaat 11: "Hakikat Biz onları cıvık bir çamurdan yarattık."

    10)Kur'an, Sad 71-76: "Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım. Artık onu tamamlayıp içerisine de ruhumdan üfürdüğüm zaman kendisi için derhal ona secdeye kapanın."
    1 ...
  6. 29.
  7. islam dini insanlığın doğuşundan bu yana yer almıştır..kuran ı kerim ise vahyin son halkasıdır..insanın çamurdan yaratıldığı gerçeği ilk insan ademe ve sonraki bütün peygamberlere bildirilmiştir..

    gilgamis destani
    sumerlilerin enuma elis destani
    hesiodos destani ve diğerleri de hiç utanmadan bunu kendi öğretilerine bulgularına her neyse işte yazmışlardır..

    islam ı hz muhammed den ve kuran ı kerim den ibaret sananlar bilip bilmeden yorum yapmasınlar..
    2 ...
  8. 30.
  9. evrim hakkındaki büyük yanılgıların birilerine açıklanmadığı sürece tartışmanın yersiz olduğu bir başlık haline evrilmiştir bu başlık zamanla.

    bu yanılgıların da kabullenilmeceği su götürmez bir gerçek ise, yapılacakların en iyisi; bu kişilerin birazcık daha evrilmelerini beklemektir...
    2 ...
  10. 31.
  11. ya ben "türlerin kökenini" okumuş ve kendince yorumlamış biri olarak söylüyorum..ben doğal seleksiyonda(evrimde demiyorum) dine aykırı birşey göremedim..darwinin de dediği gibi doğal seleksiyon gelişimin temelidir..darwinin yanlışları başka noktalardadır..ancak başınızı biraz kaldırıp doğaya baktığınızda doğal seleksiyonu farkedeceksiniz..bunda tanrıya karşı bir şey yok,çünkü sistem böyle işliyor...ama doğal seleksiyon türlerin kökenini,ortaya çıkışlarını,dokuların,organların sistemlerin oluşumunu açıklamıyor..sadece tüm türler ortaya çıktıktan sonraki doğal işleyişi anlatıyor..yanlız şunuda söylemeliyim ki bilim tarihi dogmatik papazlar kadar sahtekar bilimadamlarından da çok zarar gördü...bence evrim artık tasarı olarak ilerleyemeyecek,geliştirilemeyecek bir noktaya gelmiştir..bundan sonra ilerleyebilirse ancak laboratuarlarda yeni kuramlar ilerleyecektir..bizde gelişmeleri objektif olarak takib edeceğiz
    3 ...
  12. 32.
  13. 33.
  14. gerçeğe doğru atılan bir adımdır. hala maymundan gelmediği konusunda ısrar edenlere, maymunda kaldığını vurgulayanlara söylenecek bir söz yoktur.
    1 ...
  15. 31.
  16. -gel buraya gel gel
    -nereye yaaaa
    -senin ataların şimdi maymun değil mi?
    -evet hepimizin
    -iyi gel gir bakim şuraya
    -ne oluyo lan
    -bak kuzenlerin maymunlar seni özlemiş gir şu kafese
    -dursana ya
    -gir dedim ulan heh şöyle al bakim benden sana bi kıyak al şu muzu
    -ya saçmalama çıkar beni
    -sus atalarına saygısızlık yapıp onları küçümsüyor musun bir hafta kal şurda gönüllerini al aramadın sormadın dimi
    -ya abi aç şu kapıyı
    -kapa ulan çeneni haadi oğlum uaaauuaaaaa koş oyna
    2 ...
  17. 32.
  18. bazı bünyelere fazlaca ağır geldiği belli olan, gerçeklerin bilimsel açıdan da ortaya konulmaya başladığının göstergesidir.
    3 ...
  19. 33.
  20. hala safça karşı çıkanların "sen maymunsun ehe he" şeklinde 0-6 yaş düzeyinde itirazlarda bulunduğu olaydır. önemli olan maymundan gelmek değil, ulu orta kendini maymun etmek anlaşılan...
    3 ...
  21. 34.
  22. sadece bir gazete manşetidir. ortada bırakın isbatı, isbat kokusu bile mevcut değildir. aykırı binlerce gazete haberi de mevcuttur ama bu felsefenin karşıtları, sol felsefe mensubları gibi modası geçmiş işlerle uğraşmak, hiçbir getirisi olmayan işlerle vakit öldürmek gibi basit hatalara düşmedikleri için getirip alakasız ortamlara malzeme yapmazlar. konu yine sol felsefenin taş üstüne taş koymak gibi bir ideali olmadığı noktasında çözülür. olsa ne olmasa ne evrim teorisi. memleket adına yapmış olduğunuz tek bir icraat yok. olacağı da yok. gazeteleriniz dergileriniz tamamen eleştiri yapma modunda, üretimden uzak yayınlar yapıyor. siz bırakın darwin amcanızla, maymun dedenize yalanmayı da asgari ücret adına ne icraatlarınız var ondan bahsedin.

    (bkz: memleketin kurtuluşunu evrim teorisinin varlığında aramak)
    (bkz: asgari ücret ortada sosyalistler nerede)
    (bkz: boş işlerle uğraşmak)

    edit: mevzubahis olan bu teoriye inananıp tek derdi bu olanlardır.
    3 ...
  23. 35.
  24. her ne kadar safça karşı çıkıldığı sanılsa da, 0-6 yaş arası diyaloglarına malzeme olsa da, maymundan gelmeyenlerin illa ki biz maymunuz, benim dedemin dedesinin dedesinin .... dedesi maymundu gibi bilimsel olmayan gerçekleri beyinlerine sokup, bize de ısrarla kabul ettirmeye çalıştıkları "bimoleküler" düzeyde tartışılabilecek hatta tartışılması bile bir garip hadise.

    yok hayır anlamadığım illaki maymunsun ya da evrimden geldiğine inanıyorsun. bundan banane. bu aynen ateistlerden nefret etme nedenleri gibi bir ukte verip bir müslümanın doldurması sonucu "ya siz aslında böylesiniz" demektir. ama biz aslında böyleyiz (#258549).

    yazımdan da anlaşılacağı üzere biz evrimcisi ile ateisti ile müslümanı yahudisi hrıstiyanı ile bu ülkede yaşıyoruz. ne demeye kalkıp da senin evrimini benim gözüme sokmaya çalışıyosun ki? (bkz: senin evrimin sana benim dinim bana). sorun nedir yani? hepimizin gideceği yer aynı. evrimcisi de, budisti de, ateisti de, hrıstiyanı da, müslümanı, yahudisi de ahiret günü allahın huzuruna çıkacak. siz her ne kadar öyle değil deseniz de.

    o zaman tartışırız bu konuyu. ister moleküler ister yüzeysel.
    4 ...
  25. 36.
  26. hiç kimsenin "dedemin dedesinin....dedesi vs" maymundu demediği, kimseye ısrarla kabul ettirmeye kalkmadığı dikkat edilirse "senin dedenin dedesi maymundu o zaman" şeklinde tahriklere yol açan mevzudur. madem o kadar umrunda olmayan bir konu ne diye elinin değdiği yere hakarete kalkıyorsun diye sormak istiyor insan. ha tabi ben istediğimi yaparım, dini imanı herşeye propoganda ederim, sömürür geçerim ama gazetede bilimsel bir araştırma çıkarsa, efendime söyliyim scientist'de bilimsel bir araştırma yayımlanırsa sakın gözüme sokma. tabi bir de evrim teorisini "insanlar maymundan gelir" şeklinde özetleyebilecek kadar cehaletten payını almış insanlar vardır ki onlara söylenecek tek şey var.
    (bkz: oku)
    4 ...
  27. 37.
  28. uzun zamandan beri sözlük gündemini gereksiz yere mesgul eden gereksiz konu..sözlükteki sıcak ortamın dağılmasına sebebiyet verecek, yeni yaratıcı polemiklerin ortaya çıkmassına neden olacak konu..inanan inanır inanmayan inanmaz bu kadar...fazla da uzatmaya gerek yoktur..bir sonuç da yok ki ortada.. ben de dahil olmak üzere herkes dokturdu buraya..mutabakat?? sonuÇ???? bir hiç!! boş yere yazıyoruz işte...sadece tartışmak için...birbirimizin kalbini kırmak için..

    fakat bu türk insanının kronik hastalığı..boş yere tartışmak..her zaman...
    2 ...
  29. 38.
  30. insan bünyesinin modifikasyon özelliğini küçümseyen, koşullara adapte olunmasa 4bin sene zaten dünyada yaşayamayacağını anlayamayan bünyelerin yaptıkları çalışmadan öteye gitmeyecektir.
    1 ...
  31. 39.
  32. "herşey bir bakteriyle oluştu diye başlayan" ama asla o bakterinin nasıl oluştuğunu izah edemeyen ve konusunda uzman hemen herkes tarafından çürütülmüş olmasına rağmen hala ciddiye alınan ve hatta dersi verilen ilginç bir teoridir.
    1 ...
  33. 40.
  34. modern fiziğin son buluşlarına rağmen hala evrim teorisinin arkasından bir dünya görüşü oluşturmaya çalışan bünyenin ortaya sürdüğü hipotez.
    1 ...
  35. 41.
  36. Aslında durum hiç de Hürriyet muhabirinin bize sunduğu gibi değil. Fransa sokaklarındaki son öğrenci olaylarını "yeni bir Ekim Devrimi yaklaşıyor" diye algılayıp yorumlayan bağnaz Marksist-Leninist yayınlar gerçeklikten ne kadar uzaksa, bu haber de o kadar uzak.

    Sadece gerçekten uzak değil, aynı zamanda yüseysel. Başlıktaki "ispatlanma" sözü bunu hemen ele veriyor. "Bilim Felsefesine Giriş" derslerinde bile öğretilir ki, bilimsel teorilerinin "ispatı" olmaz, sadece kendilerini destekleyen kanıtlarla güçlenmiş olurlar. Dolayısıyla başlığı gerçeklik düzeyine çıkarmak için tashih etmek ve "evrim teorisini destekleyen bir kanıt elde edildi" diye düzeltmek gerek.

    Bu tashihten sonra haberin içeriğine gelelim. Yapılan araştırma ne? Ve gerçekten (Darwinist) evrim teorisini * destekliyor mu?

    Hürriyet'in haberi çok karışık bir dille yazıldığı, ve yazanın da konuyu muhtemelen tam olarak anlamadığı için pek yardımcı değil. New York Times konuyla ilgili haberi daha iyi yazılmış ve daha önemli şeyler söylüyor. ama new yok times i okuyabilmek icin parali uye olmak gerekiyor ne yazıkki. ben ozetleyim:

    Yapılan araştırma, aldosteron adlı bir hormonun "reseptörü" ile ilgili. Hormonlar, canlı bedenlerinde bir tür mesaj taşıyıcı olarak işlev gören proteinlerdir. Mesajın yerine varması için, hormonun şeklinde uygun bir "reseptör" molekül gereklidir. Hormon ve reseptör, birbirlerine anahtar-kilit gibi uyar.

    New York Times'tan öğrendiğimize göre, söz konusu araştırmanın kritik noktası, aldosteron hormonunun reseptörünün, aldesterondan daha önce de var olduğunu göstermek olmuş. Buradan hareketle, daha öncesinde farklı bir görev üstlenen reseptörün, New York Times'ın ifadesiyle "bilinmeyen nedenlerle iki büyük mutasyon geçirerek" iki versiyona ayrıldığı, birisinin aldosterona ötekisi ise cortisol adlı bir başka hormona uygun hale geldiği sonucuna varılmış.

    Şunu hemen belirtmekte yarar var: Ortada "gösterilmiş" bir süreç yok. Araştırmayı yapan bilim adamları, "bilinmeyen nedenlerle geçirilen iki büyük mutasyonu" varsayıyorlar. Bu mutasyonların nasıl olduğu, organizma üzerinde başka ne gibi etkiler oluşturacağı, bu etkilerin zararlı olup-olmayacağı belli değil.

    Dahası, araştırmacılar, aslında aldosteron hormonun reseptörünün aldesterondan daha önce var olduğunu sonucuna varırken de, evrim teorisinin bir varsayımı olan moleküler saat yöntemini kullanmışlar. Yani ispatlamak istedikleri varsayımı (kompleks moleküler sistemlerin evrimleşebileceği tezini) savunmak için, bir başka varsayıma dayanmışlar.

    Aslında bu bulgunun gösterdiği en önemli şey, Darwinistik evrim teorisinin moleküler düzeyde ne kadar zor durumda olduğu. Yaşamı mümkün kılan kompleks biyokimyasal sistemlerin, 30-40 parçalı "moleküler makinaların" kökenine dair bugüne kadar hiç bir Darwinistik açıklama getirilmediği için, iki parçalı basit bir sistemin kökeni hakkındaki bir öngörü, manşetlere taşınıyor. Hatta bazıları bunu "evrim teorisinin ispatı" sayacak kadar heyecanlanıyor.

    lafın özü "evolution" bir ideolojidir ve bu ideolojinin de fanatik taraftarları olacaktır neye mal olursa olsun.

    evrimin diğer fiyaskoları için :

    http://comparativereligio...dex.php?id=40,461,0,0,1,0

    "All the scientific deceptions and prejudiced evaluations made to support the theory of evolution show that the theory is a kind of ideology, and not at all a scientific account. Like all ideologies, this one too has its fanatical supporters, who are desperate to prove evolution, at no matter what cost."
    3 ...
  37. 42.
  38. 43.
  39. Evrim teorisi'nin milyonlarca ispatından biridir.
    Ayrıca, sadece dini inançlara dayanarak binlerce fosil nasıl görmezden gelinebilir?

    Hawaii, madagaskar, java veya avustralya adasında yaşayan yerlilerin ataları denizi aşıp buraya nasıl gelmişlerdir? Okyanus aşabilen gemilerin teknolojisi 100bin sene evvel bile bu yerlilerde varsa, niçin ispanyollar veya portekizliler tarafından bulunduğunda yamyam gibi dolaşmaktadırlar? (Tek kıta, insanlığın var oluşundan milyonlarca sene önce parçalanmış ve günümüzdeki halini almıştır)

    Evrim teorisini sadece "maymunun insana dönüşmesi" olarak algılayan zihniyet yanlıştır. Çünkü dönüşen yaratık maymun değildir. Bugünkü maymunların ataları da maymunlardan çok çok daha ilkeldir. Atların ataları küçüktür, böceklerinki çok büyüktür. Her canlı ortama ve şartlara göre kendini geliştirir. Hala tam olarak sudan çıkmayan, ama paytak paytak yürüyen balıklar vardır.

    Tek birinin içinde milyarlarca gezegen bulunan, yüzbinlerce galaksiden, yine içinde milyarlarca gecegen barındıran bir tanesinin kıyısında köşesindeki orta boy bir yıldızın çevresinde dönen şu ufak dünyanın insanları, neden koskoca evrenin kendilerine ait olduğunu düşünürler? Evren insanlar içinse mesela dinozorlar niçin var olmuştur? insandan 150 bin sene önce mızrak kulanmayı, ateşi bilen, mezarları ve dini törenleri olduğu anlaşılan yüzlerce neanderthal iskeletine ne demeli? Bunlar yok olan, buzul çağlarına direnmiş akıllı canlılardı.

    Özetle, bilime önyargısız yaklaşmak gerekir.
    Ayrıca Bu teoriyle dinin çatıştığını gösteren bir durum da yoktur.
    2 ...
  40. 44.
  41. evrim teorisinin ispatlari(!) icin gizli değil - açık açık bakınız :
    http://comparativereligio...dex.php?id=40,461,0,0,1,0
    ayrıca moleküler düzeydeki ispati için de pls refer to: (#677001)
    1 ...
  42. 45.
  43. 46.
  44. allah diyen aslan hayvanına itimat edip bilimin etiği ile bir teori geliştiren insana itimat edilmemesi garip. ki bu insan gözü düşününce kıçım sızlıyor bir başka organı düşününce beynim sulanıyor diyecek kadar dürüst erdemli ve dogmalardan münezzeh biri.
    1 ...
  45. 47.
  46. evrim teorisinin maymundan gelmekle hiçbir ilgisi yoktur. evrim teorisi en basit tarifi ile insanoglunun zekasının evriminden bahseder, yani insan şimdiki zekasına bir anda sahip olmamıştır. 2 milyon yıl sürmüştür ve halada zekanın evrimi devam etmektedir. insanoğlu ilk varoldugunda da şimdiki gibi insandı maymun fln degildi, lütfen şu maymundan gelme olayını unutalım artık.
    (bkz: nerden çıkarıyorsunuz bunu anlamıyorum)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük