boş laflarından sıkıldığım için sorgulamaktan vazgeçtiğim bilgi düzeyidir.
bilmediklerini zaten bildiğim hususları sormaktansa, doğrusunu (bkz: evrim teorisine giriş) anlatmayı daha doğru buldum. okuyacaklarına, okusalar da anlayacaklarına değil ama neyse...
geçmiş saptırma çabaları yüzlerine vurunca, yeni saptırma çabalarına girmeyi gerektiren pek sefil haldeki bilgi düzeyidir.
şunların yazdıklarına bir bakın! habire saptırma, bir araba ön yargı!.. okuduklarını anlamaktan bile acizler.
1- ben "evrimi ispatlayacağım" diye ortaya çıkmadım, "evrim teorisine karşı çıkanların bilgi düzeyi düşüktür. bunların neye karşı çıktıklarını bilmez cahiller olduğunu ispatlayacağım" dedim. hiç çaba göstermeme gerek kalmadı, haksızların telaşı içinde karaladıkları gerçeği ortaya koydu.
2- sorularıma cevap vermek yerine sorulan 'yeryüzünde hayat nasıl oluştu'?" sorusunu elbette ki cevaplamıyorum. alakalı başlık açılırsa yanıtını veririm.
mutasyon ile modifikasyon arasındaki farkları bilmeyen adamların kendilerini alim başkalarını cahil sanarak kibirli kibirli konuştuğu bir konuyla daha karşı karşıyayız. Esasen bir bilim insanı olarak evrim teorisinin limitleri olduğunu idrak edebiliyorum. ama maalesef ülkemizde körü körüne evrimcilik oynayan insanlar var ve bu kişiler tüm canlıların ortak atadan geldiğini hiçbir somut delile dayanmadan iddia ediyor. elbette bu büyük bir yanılgı zira bu şekilde bir evrimleşmenin neticesinde ara türlerin günümüzde de yaşıyor olması gerekirdi. Ne yani ara türler dediğimiz geçiş canlıları bir anda topyekun yok mu oldular?
Evrim türler arasında değil tür içinde yaşanan bir değişimdir. Ve evrimin limitleri vardır. insanlar kendi içinde evrimleşip farklı milletleri ırkları oluştururlar. ceylanlar kendi içinde evrimleşip farklı ceylan fenotiplerini oluştururlar. gazella gazella türü ile gazella subgutturosa türü buna örnektir. biri dağ ceylanıdır diğeri acem ceylanı. aynı fark kızıl tilki ile kutup tilkisi yada büyük kediler arasında da geçerlidir. Bunlar aynı türden canlılar olup kendi içlerinde evrimleşebilirler. ama bir ceylanın ayıyla aynı atadan geldiğini söylemek bilimin limitlerini fazlasıyla aşmak olur. Bu daha çok hayal gücüne dayanan ve zaten bilim dünyasında da kanıtlanamadığından kanun olamayan bir teoriye bel bağlanmasından ileri gelen bir zafiyettir. adı üstünde kanun değil teori, evrim teorisi.
çamura yatmaktan ibaret olduğu görülen bilgi düzeyidir.
işte ilk entryde ne dediysem hepsi bir bir çıktı... doğrudan cevap verememe, abilerinin sitelerinden ilgili sorularla alakası olmayan referanslar filan...
bazen; sadece teoride kalan ispatlanamamış ve ispatlanamayacak bir deli saçmasını tartışan hatta buna inanan insan topluluğundan çok çok daha bilgili olabilirler. bunu gözünden uyduran darwin ve yandaşları bile 8 milyon kere rezil oldu 4 milyon kere kendini çürüttü 3 milyon kez tükürdüğünü yaladı, çokta şaapmamak lazım bırakın koştursunlar.
bilmem kaç entrydir ortaya koydukları bilgi düzeyidir.
kaçıncıya tekrar edeceğim? sadece üç soru sordum ve üç basit cevap bekliyorum...
evet, bizler savunduğumuz evrim teorisinin de keza sizlerin savunduğu görüşlerin de ne olduğunu bildiğimiz için daha "zeki" (aslında bilgili) oluyoruz. ya ne olacaktı? karşı çıktığının da savunduğunun da ne olduğu konusunda yeterli bilgisi olmayanları mı daha bilgili saymak icap ediyor?
Dünya tesadüfler üzeri kurulu bir sistemmidir? Sürekli yenilenenen bir güne uyanıyoruz. Evrim in de kendini sürekli yenilemesi gerekmez mi? 3 milyon yıl önce uçan bir kanatlı kendi ırkı ile çiftleşmesi ile geçen süreçte kanat mi bıraktı.. havada embriyo gen sperm mi uçuştu. Rüzgar balığın ayaklarını mi aldı ? Nedir tam olarak mantıkla izahatiii var mi?
kimisine göre şunu bunu bilmeyi içeren bilgi düzeyidir.
öyle sersemdirler ki evrim teorisinin abiyogenez ile alakası olmadığını bile bilmezler ama abiyogenez konusunda bildiklerini sandıkları şeyleri "evrim teorisi eleştirisi" diye takdim ederler. öyle alimdirler!..
neyse, bak tam 15 entry oldu. çok basit üç soru sordum. neden cevap veremiyorsunuz? hayır, şahsen her türlü dini tezinizi madde atlamadan yanıtlayabilirim. sizler neden habire gargara yapıyorsunuz?
evrim vardır. dünyada meteordan evrilmiștir. hedefimiz 2023 te jupiter olabilmek.
bilim adına çalıșma yapılacak onca alan varken bizim bunak vatandașların sağ sol çatısı altında birbirlerini așağılayarak tartıșmaya girdikleri bir konudur.
aminoasitlerin ilkel atmosfer koşullarında parçalanıp yok olacağını ve protein oluşturamayacağını bilir. urrey-miller deneyinde nedense ortama müdahale ile aminoasitlerin kurtarıldığı da bilir.
Darwinin tezini savunuyorsunuz. Ne binlerce yıllık döngüde duvar yazitlarinda nede arkeolojik bulgularda böyle bir kanıt yok. Gezegenler ve yıldıZların hareketlerini hesaplayan insanların evrim teorisini unutmus olmaları mümkün mü. Nuh tufanı öncesi teknoloji çok üst duzeydi deseniz haklılık payınız olur. Yahut tartışılabilinir. Kavimlerin yok oluşunda nükleer benzeri patlamalar fırtına gökten ateş benZeri bir şeyin şehri bir anda toz bulutu ve alev geldiğini felaketin önceden tam saatine kadar bildirmesi.geriye bakilmamasi .evrim teorisi çok basit kalıyor.