canlılık yeryüzünde en ilkelinden en kompleksine doğru ortaya çıkmıştır zamanlama olarak ve hepsi de birbirine benzer birçok özellik taşımaktadır. aralarında benzerlik bağı bulunmaktadır; dna, görünüş, yapı, organlar... bu ikisi de bilimsel bilgilerdir. evrim teorisi bu bilgilere dayanarak ortaya atılmıştır. bahsettiğim bilimsel bilgilere dayanarak canlılığın var oluşunu açıklayan bir teori. canlılığın var oluşunu akla ve mantığa uygun olarak, ispatlara dayalı olarak en iyi şekilde açıklayan başka teori bulunana kadar eldeki en iyi veri şimdilik bu.
bilimsel manada "teori"nin ne olduğundan bile haberdar olmayan bünyeler tarafından olumlu yanıt verilen soru cümlesi.
teoriler sanıldığının aksine temeli olmayan düşünceler değildir. bünyesinde pek çok kanıtlar ve bilimsel yasalar bulunduran bir antitedir. ve sanıldığının aksine teoriler ispatlanıp yasa halini almazlar. yasalar tek bir durumun ne olduğunu açıklarken, teoriler bu yasaların birleşip oluşturduğu olguyu anlatır. kısacası bir yasa tek başına "ne" sorusuna cevap verirken teori aynı zamanda "neden" ve "ne zaman" sorularına da cevap verebilir.
evrim konusuna hiç girmeyeceğim. farklı bir teoriden bahsedelim.
yerçekimi. evet yerçekimi de bir teoridir. doğruluğu tam olarak ispatlanmamıştır. ama doğruluğu neredeyse şüphe götürmeyecek şekilde kesindir.
yerçekiminin doğruluğunu ispatlayabilmek için her şeyi her yerden bırakıp yerçekiminin etkisinde olduğunu ispat etmeniz gerekir. kısacası elinizde sonsuz sayıda kanıt bulunması gerekir. bu da pratik olarak imkansızdır. yani yerçekimi her zaman bir teori olarak kalacaktır.
ama yine de bu yerçekiminin gerçekliğini etkilemez. bıraktığımız cisim yere düşüyor ve aynı şartları sağlayan herkes aynı sonuca ulaşıyorsa, bu yeterince açık bir ispattır.
gelelim yerçekiminin çökmesi konusuna. ağaçtan kopan elmanın newton'ın kafasına düşmeyip havada süzülmesi gerekir yerçekiminin ispatı için. ve bu deneyin her koşulda tekrar edilebilmesi gerekir. çünkü her koşulda ve her yerde aynı deney tekrar edilemiyorsa, teori tam olarak çökertilemeyecektir. kısacası elma newton'ın kafasına düştü ise yerçekimi teorisini tam olarak çökertmek hiçbir zaman mümkün olmayacaktır.
evrim teorisi de farklı değil. araştırsanız bilirdiniz.
kuramın, ilk ortaya atıldığı andan itibaren saçma olduğu bilinmesidir. Daviesin de belirttiği gibi, cansız atomların şuursuzca, tesadüfler sonucunda bir araya gelerek canlılığın en küçük yapıtaşları olan proteinleri dahi meydana getirmelerinin imkansızlığının farkında olan evrimciler, hayatı üstün bir Akıl ve ilim sahibi olan Allahın yarattığı gerçeğini gizleyebilmek için yaptıkları araştırmaların başarısızlıklarını insanlardan saklamaktadırlar. evrim teorisi,doğanın kendi içine kapalı bir sistem olduğunu, hiçbir yaratılış olmadan, kendi kendine düzenlendiğini ve canlılık oluşturduğunu iddia eder. Bu düşünceye, yani bir Yaratıcı olmadan doğanın kendi kendine organize olduğu düşüncesine "natüralizm" adı verilir. Dolayısıyla Darwinizm'in ortaya çıkışında Darwin'in kişisel rolünü fazla büyütmemek gerekir. Darwin'in kullandığı felsefe ve kavramlar, kendisinden daha önce natüralist düşünürler tarafından inşa edilmiştir. Eğer Darwin evrim teorisini ortaya atmasıydı, aynı işi bir başkası yapacaktı. Nitekim Darwin'in teorisinin çok benzeri aynı dönemdeki bir başka ingiliz doğa bilimci olan Alfred Russel Wallace tarafından da geliştirilmiş, hatta Darwin bu nedenle Türlerin Kökeni'nin basılmasında acele etmiştir.
Sonuçta Darwin, Avrupa'da Allah'a ve dine olan inancı yok etmek, bunun yerine materyalist ve natüralist felsefeyi, hümanist bir yaşam modelini yerleştirmek için yürütülen uzun bir mücadelenin bir aşamasında ortaya çıkmış bir kişidir. Bu mücadeleyi yürüten en etkin güç ise, şu veya bu düşünür değil, pek çok düşünürü, ideoloğu, siyasi lideri bünyesinde barındıran masonluk örgütüdür.
bir beklenti ya da bir hayıflanma.
nah çöker ham çökelek!
evrim teorisi charles denyosunun uydurduğu richard dawkins gibi kaliteli bilim adamların yorumladığı bir teoridir.
--spoiler--
bir olgu teoriyse, kanıtlanması muhtemel olgudur.
--spoiler--
şayet spoiler'dan devam edersek; milyonlarca yıl yaşamış fosillerin herhangi bir kemik örneğinden yaşını tahmin etme saçmalığı ne kadar gerçekçiyse evrim teorisi de aynı diyalektikte gerçekçidir.
ama evrim teorisini insan-maymun kategorisiyle sınırlı tutmak da saçmalıktır.
şayet paradigmalar sürekli başka metafizik ya da reel denklemlere izafiye edilebilir.
buradan yola çıkarsak;
evrim teorisi ne çökertilir ne de kanıtlanır.
ama kanıtlanmaması dileğiyle...
canlılar arasında mikro ve makro boyutta var olan morfolojik, fizyolojik, kalıtsal vb. alanlardaki benzerlikler dizisi desteğinden dolayı evrim teorisi bilim adamları tarafından kolayca vazgeçilebilecek bir teori değildir. yani canlılar arasındaki benzerlikleri en iyi açıklayan bir teoriyi küçümseyen cahilleri ya da evrimci yaratılış gibi sentezsel subjektif yorumlarla, bilim dışı iddiaları savunanları pek umursamamak lazım.
hayır, çöken bir şey yok. evrim teorisi bilim adamlarının birçoğu tarafından kabul gören paradigmadır. paradigmaysa ortaya çıkan çelişkilerle dakika da bir değiştirilip, yenisi kabul edilecek bir şey değildir. eğer dakika da bir paradigma değiştirilseydi bilimde tutarlı ilerleme olmazdı. evrim teorisinin doğayı açıklamaktan çok uzak ve bilimsel araştırmalarla çelişen yanları şıçramalı evrim gibi modifikasyonlarla telafi edilmeye çalışılmıştır. ne zaman ki evrim yeni ortaya çıkan bilimsel verileri açıklamaktan uzak bir teori-kap halini halır, işte o zaman bilim adamları yeni bir paradigmaya geçiş yapar. bilimsel araştırmalar yaratılış ya da akıllı tasarım görüşünü desteklese de mevcut paradigma belli bir süre daha varlığını koruyacaktır. belki 50, belki 100 yıl...
not: bu entryi müslümanken bildiğim, kuhn'un bilim felsefesine göre, bilimi ayrı ayrı bilim adamlarının paradigmaları toplamı tanımına göre yazmıştım.