doğru önermedir. yahu kimisi çıkıp "iki üç deneyle bişiy kanıtlanmaz" diyor ya aklımı yitireceğim.
bu mallara kalsa her şeyi allaha bağlayacaklar araştırma düşünme anlamlandırma sıfır sıfır sıfır! bilmediğin bir olayı araştırıp nedenini anlamak suç olmuş arkadaş.
allahın işine karışılmaz diyip geçmen lazım bu kafaya göre. o zaman ne gelişme olurdu ne de teknoloji, bilim.
çeşitli çalışmalarla, fosillerle, toprak incelemesiyle, atavizm araştırmalarıyla, doğal seleksiyon kanıtlarıyla yeterince açıklığa kavuşturulmuş gerçektir.
ancak illa ki itiraz ediyorsanız ve ben henüz ikna olmadım, bu bir teoriden öte değildir diyorsanız, görünmeyen kudretli bir varlığın parmağını şıklatışıyla tüm evreni çat diye yarattığına, bizi koruyup kolladığına ve insanın en yüce varlık olduğuna inanmaya devam edin. evet bu evrim teorisinden daha mantıklı.
kanıtlanmamıştır. dünya'da hiç bir teori, hiç bir kuram ( evet kuram ) tam anlamıyla kanıtlanmamıştır.
kanıtlama yapabilmek için sınamanız gerekmektedir. ve sınama sonucu çıkan sonuç size % 100 doğruyu vermemektedir. 5 kere ard arda bir taşı bırakmak, 6. taşın da düşeceği anlamına gelmemektedir. tümevarım mantığı çerçevesinde kuramlar oluşturulmaktadır.
evrenin sonsuz olduğu da bir teoridir. fakat kabul edilir, tüm veriler o yöndedir. sınamak mümkün mü? hayır. o halde yanlış mıdır? hayır.
izafiyet?
diğer bir şey ise, 3 5 bilimsel çalışmaya bakılarak bunun öyle olduğu söylenemez denmektedir. kendileri, bugün başka bir 3 5 bilimsel çalışmaların sonucu yaşamını etkilemektedir.
skolastik temele dayanan teistler ile bu konuyu zaten tartışamazsınız.
*doğa ile ilgili bilgi, zaten tanrı tarafından verilmiştir. üstüne araştırmaya gerek yoktur. *
onu geçtim de hadi evrim tamam diyelim ki açıklanabilir evrim teorisinin olmadığı, merak ettiğim nokta mekan ve zamanda mı evrimle oluştu yoksa bizim beynimizin yalnızca 3 boyut lobu sayesinde mi durum bu halde görünüyor.
kuramsal ve eylemsel bağlamda maddenin ilk anını açıklanmadığı müddetçe evrim ve diğerleri sığ önermeler olarak kalacaktır.
varoluşa ilişkin önermeler sürecin ortasından başlarlar.
fizik neredeyse sonsuz kez gösterdi ki madde yok olamaz ve sıfırdan var olamaz.
bilinen madde kuramları bile parçacık fiziği ile çoğu kez çok kanun gibi açıkladıklarını yıktı.
bu denli ilerlemelerimiz bize hep maddenin sabitinde bıraktı. maddeyi yok edemiyoruz ve var edemiyoruz.
kendi kendine var olamayan ve yok olamayan (enerji şekil değişimlerini hep beraber biliyoruz herhalde) madde şu an var ise;
nasıl var ?
evrim yada başka bilimlerdeki önermelere kızmak yersiz.
kanıtlanmamış düşünce halleri nihayeten...
ama inanma açlığını orada bastıran insan işte aklını sözde kullananlar onlar !
aynı insan sormuyor mu kendine;
evrenin genişlediğini yazan 1400 yıllık bir kitap haksız olabilir mi ?
ki bahsedilen genişleme ancak eistein modern fizik kuramları ve hubble teleskopunun varlığı ile ancak son yüzyılda ortaya çıktı...
o kitap bunu nasıl biliyor ?
tüm kutsal kitaplar değiştirilmişken onu neden değiştiremiyorlar ?
kendisinde yazıldığı gibi "onu biz indirdik, koruyucusu biziz" denmesi doğru değil mi?
varlık nasıl başladı ?
varlık hiç yokken nasıl oldu ?
hiçlikten tek atom vardı o patladı diyorsan o atomdan önce ne vardı ?
niçin varız ?
evrim benim inanma açlığımı bastırma şeklim mi ?
bir dönem insanlar dünyanın düz olduğuna inanıyordu, onlardan farkım ne ?
mutasyon neden var ?
.
.
.
insanın aklında çıkan her soru onu allah'a götürebilir...
yeter ki vicdan ile muhakeme etsin !