evrim izafiyet ve yerçekimi teorisi cehaleti

entry5 galeri0
    1.
  1. Dogmalarla yetişerek at gözlüğü kullanan ve bilimsel terimler hakkında bilgi sahibi olmayan, evrim sürecini; dindar insanların, evrensel olarak kabul görmemiş ve bilim tarafından hiçbir şekilde onaylanmayacak, yazdığı saçma ötesi kitap ve makalelerden öğrenen kişilerin içinde bulundukları zihinsel durumdur.

    Komik olan bu kişiler internet sitelerinde okudukları birkaç yazı ve birkaç video ile evrim sürecini anladıklarını sanırlar.

    "Evrim teorisi çöktü", "gerçek değil", "fantazi" diyen kişiler en kısa zamanda ya ingilizce öğrenip bilimsel bulguların orijinalini kendi kaynaklarından okumalı ya da o değerli vakitlerinden fedakarlık edip bir üniversitede uzmanlığını biyoloji,zooloji ya da genetik üzerine yapmış bir profesöre danışmaları gerekmektedir.

    Daha; bilimsel kanun, hipotez, teori gibi terimlerin ne anlama geldiğini ve ne şekilde adlandırıldığını bilmeyen kişilerin evrim üzerine yorum yapmadan önce bu terimleri araştırmaları gerekiyor.

    Biz yerçekimininde var olduğunu kesin bir şekilde biliyoruz fakat yerçekimi hala teoridir.
    Aynı şey görecelilik kavramı için de geçerlidir. Bizim dünya üzerinde yüzlerce algılayarak kesin olduğunu bildiğimiz fakat teori olarak kabul edilen kavramlar var. Neden mi? Çünkü teori kelimesi bilimde gerçeğe yaklaşabilecek en yakın kavramdır. biliminsanları birçok gerçeklik için 'kanun' yerine teori kelimesini kullanırlar - kanıtlayamadıkları için değil, hipotezler zaten kanıtlandığı için teori adını alırlar- , çünkü her zaman yeni bir kanıt ya da kavramın varlığına açık bir kapı bırakmaları gerekir.

    Evrim teorisi yerçekimi teorisi gibi gerçektir. Biz yerçekiminin olduğunu biliyoruz fakat hala teoridir. Aynı şey görecelilik kavramı için geçerlidir. izafiyet teorisi denir. Aslında kanıtlanmıştır fakat bilim asla 'kanun' diyemez.

    Yerçekimi bir teoridir. Yerçekiminin maddelere olan etkisi ise 'kanun'dur. Bir topu yere bıraktığınızda topun düşmesi kanundur, fakat yerçekiminin evrende bu etkiyi nasıl yarattığı teoridir.
    Uzay her saniye genişlemektedir, fakat yerçekimi teorisine göre uzay genişlememeli aksine her varlık birbirine yaklaşmalıdır. işte bu yüzden yerçekimi hala teoridir. Uzayda trilyonlarca yıldız bulunmaktadır, hepsinin ışığı normalde dünyaya ulaşmalı ve sonunda gece diye bir kavramın olmaması gerekmektedir fakat bu hiç olmamıştır, çünkü uzay genişlemektedir ve yıldızlar uzaklaşmaktadır.

    izafiyet/görecelilik ayrıca bir teoridir. Özel ve genel göreceliliğin varlığı binlerce kez test edilmiş ve kanıtlanmıştır. Fakat hala teoridir, çünkü uzayda zaman kavramı farklı işler. Bir insan ışık hızına yakın bir şekilde yakın bir yıldıza gidip geldiğinde, kendisi için 1 saat geçmesine rağmen; dünyadaki insanlar için 10 yıl geçmiş olacaktır. Ya da bir insan
    jüpiterin kütlesine sahip ve çapı sadece 5 metre olan bir obje içinde bulunduğu sırada kendisi için geçen 1 saniye, dünyadaki insanlar onu izlerken geçen 4 saniyeye eşit olacaktır. Bu yüzden görecelilik gerçek olmasına rağmen teoridir.

    Biliminsanları bir şeye kanun dediklerinde: bir teorinin önerdiği olasılığın son derece yüksek olması ve artık kanıtlanacak bir kavram kalmadığını belirtirler. Bu yüzünden evrimin varlığı bir kanundur fakat evrimin hangi yollarla oluştuğu ve organizmaların ne şekilde evrimleştikleri teoridir. Evrim, yerçekimi ve izafiyet kadar gerçektir ve kanıtlanmıştır.

    Newton ve einstein yerçekimi teorilerini bulmuşlardır fakat evrensel olarak kabul edilsede kanun denmemiştir çünkü kara delik ve karanlık madde olguları incelendikçe yerçekimi teorisi sorgulanmış, yeniden araştırılmış, ve geliştirilmiştir... ve bugün bile yerçekiminin uzay-zamanı, kara delikler ve ışık olgusu üzerindeki etkisi tam olarak kanıtlanamamıştır fakat bu güneş ışığının hala dünyamıza ulaşmakta olduğu gerçekliğini yok edemez.
    17 ...
  2. 2.
  3. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunması..
    0 ...
  4. 3.
  5. Newton evrenin nasıl oluştuğu sorusuna verdiği yanıt her ne kadar kütle çekim konusuna açıklık getirmese dahi kendisinden sonra gelen einstein evrenin newtonun teorisinde ortaya koyduğu gibi sonsuz olmadığını aksine sürekli genişlemekte ve sonlu olduğunu ortaya koydu. Burada einstein newton'un kütle çekim teorisini elinin tersi ile itip kendisini bir çırpıda çürütüp kenara atma lüksüne sahip olmadığı içindir ki kendisinden sonra gelen fizikçilerin genişleyen açıklamaları ile bugün big bang %99 oranda sadece yüksek sıcaklıkta olan maddenin ilk saniyeleri dışında açıklanabilmektedir.

    Aynı şekilde erasmus darwin'den gelen zooloji bilgileri, lamarck ve wallace ile beraber charles darwin tarafından düzenli bir şekilde canlılardaki çeşitlilik doğal seleksiyon üzerinden gözlemler ile açıklanmıştır. Akabinde bu iş için lyell ve richard owen gibi paleontologlar tarafından fosiller kullanılmıştır. 1953'lere gelindiğinde gregor mendel temelli kalıtım araştırmaları dna ve hücre biyolojisi araştırmaları ile evrimi doğrular şekilde ortaya konulmuş. Bunun üzerinden birçok sağlık araştırması, kök hücre ve tür/bitki ıslahı gerçekleştirilmiş, genetik çalışmalar hızlanmış.

    Şimdi bütün bunların bir teori olduğunu söyleyenler aynı şekilde bütün bunların farklı bilim dallarında ortaya çıkarılan bilimsel olgular olmadığını iddia edebilir mi!?
    Ediyorlar evet komik ama acı. Bu bir teoridir ama olgu değildir diyorlar! Acaba olgu nedir biliyorlar mı!?*
    Kim bu saçmalığı yayıyor elbette akıllı tasarım adı altında yaratılışçı gericilik pomplayarak dünyayı din sömürüsü altında yönetmeye ant içmiş yobaz bilim düşmanları! Üstelik evrim kuramına alternatif olarak ortaya sundukları akıllı tasarımın saçmalıklarının birer birer mahkemelerde bilimadamlarınca ortaya çıkarılmasına rağmen!

    insanlar ile maymunların ortak atası olduğu fikrine karşılar. Oysa insanların 2.kromozumu 2003 yılında yapılan dna araştırmalarında maymunlarda işlevsiz hale gelmiş 2 kromozomun kafa kafa birleştiği 15 baz farktan oluşan ve onların 13.kromozomuna denk gelen bir kalıtım bilgisi taşımaktadır. Bacterium flagella(bakteri kamçılısı)nı yücelttiler, pohpohladılar, mucize gibi ortaya sundular. Hem de Michael Behe gibi hücre biyologlarını kullanarak! Her şey mükemmeldi onlara göre, her şeyde yaratıcının o kutsal eli vardı. Adını da indirgenemez karmaşıklık koydular. 40 proteinli kamçılıdan 30'nu çıkardılar ama evrim biyologları. Kalan 10 protein kamçılın kök hücresindeydi. Ne mi oldu! 10 proteinli kamçılı kök hücresi eskiden vebaya sebep olan virüsün işlevini görebilecek kadar hala canlıydı. Nerede kaldı o ilk elden kusursuzca tasarımı yapılan şey! Bal gibi de eksik de olsa çalışıyordu kamçılı hücresi. Hem de yedi sülalenizin soyunu kurutabilecek kadar tehlikeli olarak!
    3 ...
  6. 4.
  7. Bilimsel terimlerin kullanılışlarını ve deneysel süreçlerden sonra neye dayanarak adlandırmada kullanıldıklarını bilmemek ve bu terimlerin dildeki yanlış kullanımı sonucu ortaya çıkan bilgi yoksunluğudur.

    -

    Gözlem : Gördüğüm tüm kuğular beyazdır.

    Hipotez : Tüm kuğular beyaz olmalıdır.

    Analiz : Dünyadaki her kıtada, oraya özgü kuğuların sadece beyaz kuğu doğurması.

    ilan Etme : "Benim evrensel araştırmam gösteriyorki; kuğular araştırıldıkları heryerde beyazdırlar."

    Onaylama/Doğrulama : Her kıta ve ülkedeki tüm biliminsanlarının gözlemledikleri tüm kuğular beyazdır.

    Teori : Tüm kuğular beyazdır.

    Öngörü : Göreceğim bir sonraki kuğu beyaz olacaktır.

    Öngörü bilimde ne kadar yararlı olsa da, bu teori sonraki gözlemlenecek kuğunun beyaz olacağını yüzde yüz kanıtlamaz. Bu yüzden bu gibi teorilere kanun denilemez, çünkü yanlışlanabilme olasılığı biliminsanları tarafından varsayılmıştır. Eğer yıllar sonra bir kişi siyah bir guğu görürse ve bu gerçeklik kanıtlanırsa 'tüm kuğular beyazdır' teorisi değiştirilecek ve kuğunun nasıl siyah olduğu araştırılacaktır. teori çürütülecektir fakat bir kenara atılmayacaktır, çünkü beyaz kuğuların gözlemlenmesi sürecinde yapılan çalışmalar siyah kuğuların nasıl var olduğunu anlamak için kullanılacaktır.

    Not: Evet dünyada siyah kuğular vardır, bu örnek sadece bilimsel gerçeklik terimlerinin açıklanabilmesi için verilmiştir.

    Teoriler sadece araştırıldığı çevre/yer içinde evrensel olarak kabul edildiği ve tüm insanlar tarafından, devamlı gözlemlenebildiği zaman kanuna dönüşür. (bkz: suyun kaldırma kuvveti) (bkz: sıvıların kapların şeklini alması)

    Örnek olarak özellikle astronomi ve astrofizik çoğunlukla teoriler üstüne kurulmuştur çünkü her yıl uzaya ait yeni bir kavram ortaya çıkmaktadır ve yeni olgularla yanlışlanabilme olasılıkları vardır.

    Yukarıda verilen sıvıların aldıkları şekil ile ilgili olan bakınız astrofizik sayesinde uzayda incelenmiş ve kanun olma olgusu desteklenmiştir çünkü yapılan tespit :

    Uzayda boşlukta bulunan sıvılar bile mutlaka kendi parçalarına dönerek yaklaşırlar ve dairesel bir şekil alırlar. Aynen dünya bir zamanlar sıvı şeklinde demir yoğunluklu bir madde iken, bu sıvının kendi merkezi etrafında dönerek yoğunluğunu arttırması ve sonunda soğuyarak katılaşmış olması gibi.
    7 ...
  8. 5.
  9. Bilimsel teoriler gerçeğe en yakın yaklaşımlardır. Bu nedenle bir teorinin çürütülebilmesi, ancak alternatif bir teori ile olur. Yani gerçeğe bir adım daha yakın olan teorinin bulunması ile olur. Evrim teorisi canlılardaki değişim ve çeşitliliğin oluşumuna dair bir açıklama getirmektedir. Eğer bir gün bir teori gerçeğe daha yakın bir açıklama getirebilirse, evrim teorisinin yerini alır. Bu izafiyet ve kuantum teorisi için de böyledir. Dikkat edilmesi gereken nokta, aslında yeni teorinin gelmesi ile eski teori tamamen yanlışlanmış değildir. Sadece gerçeğe daha yakın teori geliştirilmiştir. Tıpkı Newton'un teorileri gibi.

    Şu aşamada görünen o ki, evrim teorisinin yerini alabilecek olan olası bir teori de evrimi daha iyi açıklayan bir teori olacaktır. Yoksa evrimi tamamen çürüten değil.

    Not: Bazılarına göre Avrupa evrimin safsata olduğunu kanıtlamıştır fakat ne hikmetse Avrupa'daki üniversitelerde bir ay boyunca Evrim ve Darwin konulu gösterim ve sempozyumlar yapılmaktadır!
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük