Evrim tanrı'nın, ya da şu evrene yön veren şey neyse onun, insanı yaratmadan önce başka şeyler denemiş olmasıdır. ilk bilgisayar da bugüne kadar çok değişmiştir, bütün modeller arasında bir benzerlik-bağlantı kurulabilir. Ama evrimleşmiş olması bilgisayarların kendi kendine oluştuğu sonucunu çıkarmaz.
Yani evrime inanmak allahsızlık değildir. Lütfen laik-dinibütün tartışmasına dönüşmesin, dönüştürülmesin. O kadar biyoloji okuduk, gözlerimize yazık değil mi..
benim yorumuma göre aslında evrim yaratıcının hikmetler perdesidir .onun nazarında herşey olmuş bitmiştir.süreç bizim için işler.ona döndürülene kadar kendini yarattığı herşeyde izler.kendini ayıklar.yaratıcıyı inkar etmemek şartıyla evrimin süreçlerinden bahsedebiliriz.örneğin;
evrenimizde yada bizim algı boyutumuzda herşey pat diye olmuyor.insanın doğumu süper bir hadise değil mi? bu gene de 9 aylık bir süreç demek.
kutsal kitaplarda evrenin 6 günde yaratıldığı söylenir.burada gün olarak bizim sistem döngümüz algılanmamalı.yaratılım hala devam ediyor. yada, amaan herkes kendi gerçeğini yaratıyor nasıl olsa.biz zaten -o- yuz.onu inkar etmek kendimizi inkar etmektir.
--spoiler--
olgulardan...
--spoiler--
hangi olgular? henüz evrimin olmadığı bir alemde ne gibi bir olgu olabilir? milyonlarca varlık, milyonlarca tesadüf, arada hiçbir "hayat" bağı, "mantık" bağı olmadan, ne gibi olgulara ve hangi sebeplere dayanarak yol açmış olabilir?
oysa evrimden önce ortada sebep de yoktur ya; sebebi yaratan da evrimdir ya.
ama arkhe problemi, felsefede her zaman geçerliliğini koruyacak bir problemdir. çünkü arkhe "temel sebep"tir. oysa evrim, felsefeden "temel sebep"i alır ve onun yerine kendisi geçer.
son defa tekrar edelim: evrim, az mantıklıdan çok mantıklıya doğru giden veya öyle varsayılan evrim hareketini nereden almış, nasıl bir "düşünce"den kaynaklanmış olabilir?
eski caglardan beri dusunurler dunyanin nasil meydana geldigini tartismislar. ozellikle helenistik donemde zirve yapmis bu yaris. bircok farkli dusunur dunyanin ilk maddesinin, arke'sinin ne olabilecegi uzerine fikir yurutmusler. ornegin thales demis ki, evren su dan yapilmistir. bildigimiz h2o. baskaci cikmis, hava demis, kimisi toprak, demir falan. neyse iste cocuklar, boyle boyle gide gele gide gele, hep sorgulanmis bu yaratilma, olusma olaylari.
iste bu sorgulama sirasinda, birinin kafasinda simsekler cakmis, lan demis, big bang lan. lan demis, optimus prime lan. oyle boyle derken, gunumuzde kabul goren gorus, evrim teorisinin yalan oldugu, bizim maymundan gelmedigimizdir.
keske maymundan gelmis olsak, en azindan birilerinin biraz da olsa gelisme kaydettigini anlariz bu sayede.
dünya sebepler alemidir. dolayısıyla meydana gelen ilk canlının sebebi mutlaka fiziksel ve kimyasal koşullardır. bilim ve tasavvuf ışığında; evrimle yaradılış uzak olmayan bir ihtimaldir.
evrim, canlıların birbirinden gelmesi değil midir? tek hücreliden balık, balıktan kuş, kuştan kurt ve maymundan insan.. bu oluşum için çeşitli koşullar yaratan(!), her şeyi birbirinden çıkaran, mantıklı, bilinçli ve sistemli hareket eden bir evrim sözkonusudur yani. demek ki, evrimden önce alemde bir mantık, bir sistem, bir diyalektik vardı ki, evrim de bunun ürünü oldu. yoksa böyle olmadı mı? "başlangıç", o büyük karar, akılsız ve mantıksız bir alemde nasıl alındı?
hadi, maymundan gelen arkadaşlar, 19 yy'ın aptal filozoflarında da, harun yahya'nın jöleli saçlı çocuklarında da bulamayacağınız sorular bunlar. fikir cimnastiği.. bi görelim?
evrimden almıştır. evrimin maymundan gelmek olmadığını bilemeyecek kadar az araştırma yapanların cevaplayamayacakları sorudur. uzun araştırmalardan sonra kolaydır.