islam Arapça değil Kuran-ı Kerim arapçadır. Bunun da yüzlerce sebebi vardır. Eğer derdiniz harbi öğrenmekse yazın Google a öğrenin. Ha isteyene meal ve tefsir denen şeyler de var haberiniz olsun.
çünkü evrensel değil. zaten hangi dili başka dile çevirirseniz çevirin dil bozulur ve tam anlamını karşılamaz. allah edebiyat dersi almamış mıydı?
sonuçta bunu bilmesi lazım. herkes arapça bilmiyor ve ezberlemek zorunda da değil ama siz islamı orjinal olarak öğrenmek için arapça bilmek zorundasınız.
neden?
çünkü allah arapçaya özel bir ilgi duyuyor. tabi ki bu değil bildiğin arap dini ondan. zaten arapların yazdığı din gidip rusça olacak değil herhalde. kıh kıh kıh.
"din evrensel ise kuzey kutup bölgesinden neden peygamber çıkmadı? neden islam'daki oruç ibadeti, 6 ay gece- 6 ay gündüzün yaşandığı kutuplarda uygulanamıyor?" sorusunu akıllara getirendir.
dinin evrensel olmadığı, gayet açık. din evrensel olsa, kuzey kutup bölgesinde yaşayan insanların da uygulayabileceği şekilde ibadetleri emretmez miydi?
neyse, daha fazla sorgulayıp, gençleri ateist yapmak istemiyorum.
benim eleştirel ve sorgulayıcı bakış açım sebebiyle kafalar karışmasın.
Ilk muhatapları araplar olduğu için. Buna dair iki, üç ayet var google den araştırın. O ayetler okunduktan sonra zaten her kavimin, kendi dilinde okunması gerektigi ortaya çıkıyor.
insan hakları bildirgesinin orjinali ingilizce diye tüm dünyada evrensel sayamazmıyız ? Kuran arap milleti üzerinden tüm dünyaya gönderilmiş son ve hak olan tek kutsal kitaptır.
Açıkçası Neden Arapça olduğundan ziyade-Arapça olmasa başka bir dilde olacaktı-Bu kadar anlam karmaşasına sahip bir dile mensup olması beni her zaman düşündürür. Arapça özellikle günümüzde birçok dile çevrilirken problemler yaşanan bir dildir ve bu da anlam karmaşası yaratmaktadır. Bunun yerine daha evrensel bir dil olabilirdi.
evet, galiba henüz somut işlemler döneminde kalmış bir spastik özürlü ifadesi,
zira herhangi bir "dinin" Arapça, Türkçe, Fransızca veya başka bir "dil" olmasından bahsedilemez.
Öte taraftan katmerli cehâletlerini (bkz: cehl-i mürekkep sergilemekte mahir bulunan birtakım zerzevatın bu anlayışsızlığı şu üç sebepten ileri gelmektedir:
1- Kendilerini, hadlerini bilmemeleri, bilmedikleri durumu ve yanlış bildiklerinden de gaflette bulunmaları
2-islâm'ı, onun mahiyetini ve bir "dil"in künhüne vakıf olamamış olmaları, lengüistikten bîhaber oluşları
3- islâm'ın mantığı ve kalbini, kendi bozuk sakat akıl(sızlık)larına göre anlamaya çalışmaları (dolayısıyla algılama bozukluğundan muzdarip olmaları), devrin hakim cereyanı dolayısıyla galip bulunan "akılcılık" ve "pozitivizm" gibi -kendi düşünüp seçtiği için değil, sürü psikolojisiyle ve marjinallik arzusuyla- akımların rüzgarında savrulduğu ve böylece salt akl'ı putlaştırdıkları ve onun kusur ve noksanlıklarının da zırcâhili olmaları sebebiyle, temeli noksan ve sınırlı, göreceli ve değişken akl'a değil, o akl'ı yaratan ve bilgisi mutlak olan iradenin "vahyi"ne istinat ettiğinin şuurunda olmayışları