Tam olarak, gelecekte doğacak olan torunlarımızın, doğmuş olup zamanda yolculuğu başardıkları durumda, geçmişe dönerek dedelerini bir simülatöre hapsetmeleri olgusu ile temellendirilmektedir.
olabilitesi vardır. iki boyutlu cisimlere zumladığımız zaman piksellere ayrılıyor, 3 boyutlu cisimlere zumladığımız zaman atomlarına ve daha da altına ayrılıyor.
hem bir tanrının var olmasını olanaksız gören, hem de oluş denen kavramın bir açıklamasının olması gerektiğine inanan bir insan evladının inandığı olma. ne diyorum ben amk.
şahsen inanmadığım -ki elimde net bir şekilde bunun tersini belirtebileceğim bir kanıtım bile olmasa inandığım fikirlerle bunu tartışabilirim- görüş. yine de evrenin bir simülasyondan ibaret olduğunu düşünmesem bile bu konuda hala ortalara yakın bir yerde olduğumu söyleyebilirim. zira bu konuda net bir karara varmak şu anki bilimsel bilgimizle yanlış olur. yani evrenin nasıl oluştuğu konusuna girersek aklınıza gelebilecek en fantastik fikirler bile bir gerçek olabilir.
bunun hakkında meraklısına jim holt'un dünya neden var isimli kitabını okumasını tavsiye ederim.
Allah evrende yarattığı her varlığı belirli bir ölçü içinde, özenle yaratmıştır Bu nedenle Allah’ın yarattığı varlıklarda güzellik, ölçü, uyum ve denge vardır Bu konuda Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurmaktadır “ Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık” (Kamer suresi, ayet 49)
Ayrıca Allah, evrendeki yarattığı her varlığa yapacağı işe uygun yapı, biçim, özellik ve yetenek vermiş; boş ve yersiz hiçbir şey yaratmamıştır Bu konuda Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurmaktadır “Güneşi ışıklı, ayı da parlak kılan, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için aya evreler koyan Allah’tır Allah, bunları boş yere yaratmamıştır O, ayetlerini düşünen bir toplum için ayrıntılı olarak açıklıyor” (Yunus suresi, 5)
işin tuhaf yanı simülasyon deyince bilimsel bir çerçevede tartışıyormuş gibi oluyor ama ahiret deyince çok daha farklı bir çerçeve oluyor. bence bir simülasyon olabilir.
evren bir simülasyon değil yüce rabb'in ihtişamıyla yücelttiği, sonsuzlaştırdığı varlığıdır. bir bakterinin içindeki organellerden, evrenin en dibindeki bir karadeliğe kadar yaratılan düzen yaradanın eliyle oluşmuştur.
"inkâr edenler (kâfirler), semaların ve arzın bitişik olduğunu görmediler mi? Sonra Biz, o ikisini (birbirinden) ayırdık. Ve her canlı şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmazlar mı?" Enbiya Süresi 30. ayet.
Hologram evren teorileri gittikçe değerleniyor. Bir çok fizikçi evrenimizin aslında bir yansıma olduğundan söz ediyor. Bu bilgilerle beraber,10 yıl içerisinde küresel olarak hayat felsefemiz değişebilir.
Ancak bence bilim her ne kadar açıklasada, hayatımızda yaşadığımız bazı fenomenlere bakarakta bu bilgiyi anlayıp deneyimliyoruz, bilmenin ötesine geçebiliyoruz. Mesela rüyalar hakkında düşünelim. Rüyalar bilinç altındaki bilginin dışa vuran hologramıdır ve bize büyük ipuçları verir.
Dönüp dolaşıp ee simülasyonu yazan kim gibi kısır döngü soruya getirir bizi. Sanırım dini yada bilimsel hangi metod la yaklaşırsan yaklaş bu tasarımı yaratan dizayn eden yazılımımıza /fikrimize bir düşünsel /fiziksel bir bariyer koymuş bu eşiği aşıp ötesine geçmemiz tercih edilmemiş....
Hologram evren teorisi öyle sanıldığı gibi evren aslında yok her şey bilgisayar similasyonu evren aslında matrix gibi götten sallama bir teori değil. Bildiğimiz hologram ve similasyonla hiç bir ilgisi yok bu teorinin. sadece bir benzetme. Ve teori entropi ve bilginin korunumu ile ilgili. Üzgünüm bir similasyonda yaşamıyorsunuz. Maddi ve elle tutulur ölçülebilir somut bir evrende yaşıyorsunuz fantazileriniz için yapacak bir şey yok.