Allah'ın zatı değil yarattıkları düşünülür islam'da. Allah ne güzel yaratmış elhamdülillah. sorun yok öyleyse. Allah'a şükretmek iyi bir şey. bir islam görüşüdür.
doğru olandır. çok evrene gitmeye de gerek yok, insan biraz aynaya bakıp kendine baksa, biraz üzerinde düşünse, birazcık yani... bu harika esere hayran kalacaktır. Vücut fabrikamızın her şeyi nasıl da mükemmel bir sistemle ve itina ile işlemesi, en ufak detayları kaçırmaması, hayatın devamı için en küçük bir detayı atlamaması harika değil mi? yok demek kolay, ancak aksini ispat etmek çok zor...
sanata en uzak tek şey varsa da bu islamcılardır. ulan bir tane katkınız olmasını bıraktım sürekli yasak hevesiyle hala islamdan bahsederken uzay görüntülerini gösteren gerizekalılar gibi aynı salak muhabbetlere girmiyor musunuz! gerçekten çok yazık...
Kur'an bilim kitabı değil dolayısıyla bir çok şeyden bahsetmemiş olması gayet doğal. Dinozorlardan da bahsetmemiş değil mi? Neden? O yıllarda dinozor kemikleri bulunmuyor muydu yani sağda solda? Etkileşim yok muydu kıtalar arasında?
Her neyse. Bu koca kainatın bir yaratıcısının olmadığını düşünmek sahiden bana çok mantıksız geliyor. Herkesin görüşü kendisine tabiki.
Allah dağların hareketini ayette "sürüklenme" olarak bildirmiştir. Bilim adamlarının bugün bu hareket için kullandıkları ingilizce terim de "continental drift" yani "kıtasal sürüklenme"dir.
“Dağları görürsün de donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler...”(Neml, 27/88)
Güneşin sabit olarak durduğu zannedilirdi. Oysa Kur’an güneşin sabit değil aksine daima hareket eden ve belirli bir hızla ilerleyen bir gök cismi olduğunu söylüyordu. Ve asırlar sonra da ilim onu tasdik edecekti. Şöyle ki:
“Güneş de kendisi için tespit edilen bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün ve güçlü olan bilenin takdiridir.” (Yasin, 36/38)
Kâf 6
Üstlerindeki göğe bakmadılar mı hiç;* onu nasıl bina etmiş ve süslemişiz! Onda hiçbir eksik yoktur
Kâf 7
Yeri de genişlettik ve içine ağırlıklar yerleştirdik.* Orada her tür güzel çiftten (bitkiler) yetiştirdik.
Zâriyât 49
Her şeyden iki çift* yarattık ki (gerçeği) hatırlayasınız.
Lokmân 10
O, gökleri görebileceğiniz direkler olmadan yaratmıştır.* Sizi sarsmasıyla ilgili yer içinde ağır baskılar yerleştirmiştir.* Orada (yerde) her çeşit canlıyı yaymıştır.* Gökten su indirip, orada (yerde) her değerli çiftten yetiştirmekteyiz.
Zâriyât 47
Göğü güçlü bir şekilde biz bina ettik (yükselttik) ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.*
Kâf 8
Bütün bunlar, Allah’a) yönelen her kulun öngörülü olması ve (gerçeği) hatırlaması içindir.*