evrendeki düzen tesadüf olabilir mi

entry35 galeri1
    35.
  1. Evrende düzen yoktur kaos vardır.
    O kadar okuduk sonuç bu mu.
    Hayal kırıklığına uğradım.
    Tesadüf demiyelim ama kaosun sonucumu oluştu bu kâinat.
    Bir Yıldız tozu olarak canlı olmak güzel ama ömrümün yarısını akp iktidarında geçirmemi sağlayan kaosunda te amına koyayım ben.
    Ey kaos Beverly hills'te mis gibi ortam yapan genç olarak oluştur beni yeniden.
    Bu yazıyı okuyan yıldız tozu olduğunu idrak eden tengir budun.
    Cimrilik yapma erecto'ya zeytin gönder ibnetor.
    Ne diyor Carl sağan
    Dünya fani
    Ölüm ani
    Erecto'ya zeytin göndersen
    Ne olacak yani.
    Evet değerli ulucular seviye çok yükselmiş.
    Gidin eski Jimmy tudeski'nin bıngıldak meme paylaşımlarına bakın.
    Hava kaostan çok sıcak.
    Hiç esmiyor.
    Kaostan olma ibne sivrisinekler her yerimi ısırıyor.
    Nereni ısıracağını bilemiyorsun.
    Agnostik herhlade bu sivriler.
    Neyse lan kafam karıştı.
    0 ...
  2. 34.
  3. bu kadar düzüldükten sonra önemi yok...
    0 ...
  4. 33.
  5. evrende her olgunun bir olasılık dağılım fonksiyonu vardır, matematikçiler anlatsın.
    0 ...
  6. 32.
  7. Evrende bir düzen yoktur. Evrende her şey rastgele bir şekilde bir araya gelen ve yıldızları oluşturan ve sonra yıldızların patlaması sonucunda tekrar evrene dağılıp başka yerlerde tekrar bir araya gelip yeni yıldızlar oluşturan elementlerden oluşmaktadır. Bu hiçbir şekilde bir düzen değil tamamen kaostur. Bir gün güneş de kendi içine çökerek patlayacak. O zamana kadar güneş sistemi dışına koloni kuramazsak bilinen bütün canlı hayatı yok olacak. Ancak evren varlığını sürdürmeye ve yeni yıldızlar oluşturmaya devam edecek. Belki o yıldızın etrafındaki bir gezegende başka bir evrim süreci başlayacak. Farklı canlılar türeyecek. Evrende her şey düzenliliğe doğru değil düzensizliğe doğru gider. Bu düzensizlik entropi ile açıklanır. Evrende sürekli yıldızların patlaması gezegenlerin çarpışması veya gök taşları ile delik deşik olması hangi düzenin varlığını gösteriyor? Carl Sagan'ın da dediği gibi "hepimiz yıldız tozlarıyız". 13.8 milyar yıldır sürekli patlayan ve yeniden birleşen yıldızların etrafa saçtığı tozların yani elementlerin birleşimi sonucunda oluştuk. Bu bir tesadüfler zinciridir. Ancak asla düzen değildir.
    1 ...
  8. 31.
  9. #bugünkü orta ve güney asya'nın bulunduğu konuma. ya ortadoğu toplumları?(özellikle türkler) bilim ve sanatın beşiği bu toplumlar ne zaman ve ne sebeple bugünkü konuma geldi? sebep açık; ne dindar olabildi ne de tamamen sırtını dönebildi. avrupa sırtını döndü ve idealist bir biçimde yol almaya başladı, avrupanın yeni hayatını deneyimleyen ortadoğu halklarıysa giderek boka battı#

    Bu kısımda bir ekleme yapmak gerek: Avrupa'nın yönünü bilime dönüp doğmalara sırt çevirmiş olduğu için bilimde geliştiğini iddia etmek fazla abartı olur. Sömürü düzeni ve dünyanın kaynaklarını kendilerine aktarmaları da bu gelişmede önemli paya sahiptir. Para ve imkan bol olunca illaki farklı bir seviyeye geçersin. Bizim sorunumuz (müslümanlar olarak) evrimi reddetmek ya da çok dindar olmak değil: Araplar günlük yaşıyor, biz Türkler de onların cehaletine kapılıyoruz. Kafamız çalışıyor; ama ön yargılarımıza saplanmaktan bir türlü çıkamıyoruz.
    1 ...
  10. 30.
  11. En basit haliyle yağ, un ve şeker milyarlarca yıl birbirlerini bulmalarını geçtim, yanyana bile dursa, akıllı bir varlık bunları gerektiği miktarlarda karıştırıp, helva haline getirmedikce,onlar sonsuza dek, yanyana durmaya devam eder. asla tesadüfen helva haline gelmezler.
    2 ...
  12. 29.
  13. Birden olay siz anlamazsınız aq olayına dönmüş.
    Orta çagda papalık da dedi bunu "siz, anlamazsınız aq kutsak kitabı" diye.

    Saidi nutsi ve fetö de dedi "siz kuranı anlamazsınız risaleden öğrenin!" Diye.
    2 ...
  14. 28.
  15. Tesadüf diye bir şeyin olmadığını kitabında belirttiği gibi o kıllı Darwin de bilim dünyasının saygın insanları da ateistler de biliyor. Açıklanamayacak bu kadar rastlantısal denge bilime de hakarettir. Yolda bi' tanıdığınıza rastlarsanız; bu tesadüftür. Siz o yolun asfaltının kendiliğinden, binaların öylesine, ağaçların can sıkıntısından, kıyafetlerimizin rüzgarla, ayakkabılarımızın hayırsever inek ve mandalarca, ışığımızın güneşin zekatı olarak... oluştuğunu iddia ediyorsunuz. Bu düzen tesadüf olabilir mi gerçekten?
    0 ...
  16. 27.
  17. sen ne anlatıyon be abla gözünü seviyim be abi?

    sadece var ya da yok yazan sik kırıkları ve türkçe özürlüler bi siktirsin gitsin lan, ne anlatıyosun amına koyim bir sik anlamıyoruz.
    0 ...
  18. 26.
  19. Var zaten dünya dışında uzayı görmediği için zırvalar olduğu sadece.
    0 ...
  20. 25.
  21. Emek verilmiş yazılmış da... Saygı duyarım

    Şu metni copy-paste yapsan... Altına karmaya inanan bir putperest hindu imzası da atabilirsin... Bir hristiyan veya müslüman.
    Yahudilerde "şans, tesadüf" kelimesi bile bulunmaz ibranicede!

    Hangi yaratıcıya çıkacak sonuç!
    Bellli bir yaratıcıya çıkmayacak ise sonuç veya bir ateistten beklenti nedir mesela?
    2 ...
  22. 24.
  23. tesadüf kelimesinin bilimdeki anlamı günlük hayatta kullandığımızdan biraz farklı. tesadüf, karmaşık nedenler zincirini o an açıklayabilmek için uydurduğumuz bir kelimedir. birçoğunuzun şu an bu cümleyi okuduğunda kafasında hiçbir şey canlanmadığını ve sadece okuyup geçtiğini biliyorum. hatta muhtemelen daha ilk cümleden itiraz etmeye başlayanlarınız da olmuştur.

    onun için bu cümleye biraz yakından bakalım. ne demek istediğim bi anlaşılsın.

    bir olayın artı sonsuzdan eksi sonsuza bütün nedenlerini bulmak çok zordur. bu yüzden bazı süreçleri rastlantısallık, tesadüf olarak açıklarlar ki aslında bununla demek istedikleri şey şudur: "birbiriyle eşit sonsuz sayıdaki olasılıktan bir tanesi gerçekleşti ve şu an bu karmaşık nedenler zincirinin hepsini keşfedemiyoruz."
    yani aslında tesadüf dediğimiz şey aşırı karmaşık süreçleri o an ifade edebilmek için imdadımıza yetişen bir kelimedir.

    örneğin şu habere bir bakalım. haberde geçen bir cümle şu: geçtiğimiz hafta istanbul’un bahçelievler ilçesi yenibosna semti değirmenbahçe caddesi üzerinde bulunan lüks rezidansa kiralık ev bakmak için gelen grafiker soner elveren'in başına 15’inci kattan henüz bilinmeyen bir nedenle cam düştü. soner elveren yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

    şimdi bu vahim hadiseden birkaç dakika önce gerçekleşebilecek tüm olasılıkları düşünün: onca sayısız konumdan tam da camın fırladığı konumda bulunuyor olma ihtimalimiz aslında diğer ihtimallerin gerçekleşme olasılığıyla aynıdır. bu size şu an ilginç geliyor olabilir ama okumaya devam ettiğinizde bunun o kadar da ilginç olmadığını fark edeceksiniz. nanosaniyeler içerisinde gerçekleşen bu olayın birçok nedeni vardır: camın düşme açısı, camın konumu, aradaki mesafe, havadaki sürtünme katsayısı, çarpma enerjisi, kişinin yürüme hızı, kişinin konumu, hatta o gün yaptığı herhangi bir şeye kadar bir sürü etmen vardır ve bu bir sürü etmen aynı anda gerçekleşmiştir. dolayısıyla gerçekleşmesi çok zor gibi görünen bu hadise yaşanmıştır. birçoğunuza bu haberin verdirttiği tepki şu olsa gerek: "ne büyük tesadüf!"
    çünkü bu olaydaki bütün nedenleri tek tek bulmak ve bunları izah etmek çok zor olduğu için bulduğumuz kelime "tesadüf"tür. halbuki olan şey, sonsuz olasılıktan sadece birinin gerçekleşmesidir.

    burada anahtar cümle camın "bilinmeyen bir nedenle" düşüyor olmasıdır. "bilinmeyen bir neden."

    işte tıpkı bunun gibi evren de "artı sonsuzdan eksi sonsuza" bir sürü "bilinmeyen neden"lerle doludur. evren de nedenler zinciriyle dolu çok daha karmaşık süreçleri içinde barındırıyor. bütün bu karmaşık süreçte "ilk nedene" kadar ilerleyememek o alanda da "tesadüf" diye bir kelimenin çıkmasına neden oluyor. fakat aslında tesadüf demek olasılıklardan birisinin gerçekleşmesi demektir. tesadüf, nedenselliğin olmaması anlamına gelen bir şey değil, "neden?" sorusunun bizi çok karmaşık problemlere götürmesini ifade eden bir şeydir.

    içerisinde her biri farklı renkte ve büyüklükte 1 milyar tane bilye olan bir kutudan mavi renkte ve x büyüklükte bir bilyenin çekilmesi diğerlerinin çekilme olasılığıyla aynıdır: 1 milyarda 1. bizim seçtiğimizin denk gelmesinin olasılığı da seçmediğimiz diğerlerinin denk gelme olasılığı ile aynıdır, hepsi belli ve eşit olasılıkta seçilebilirdir: 1 milyarda 1. evet, düşündüğümüzde matematiksel olarak durum budur. yani buna da diğerlerine ne kadar şaşırıyorsak o kadar şaşırmalıyızdır aslında. ama bizim seçtiğimizin denk gelmesine tesadüf deriz ve şaşırırız. buna şaşırmamızın nedeni bir sürü karmaşık nedenin aynı anda gerçekleşmesi ve tam da o an bizim seçtiğimizin çıkmasıdır. bu duruma beynimiz bir "neden" aramaya kalktığında bir cevap bulamaz ve neden sonuç arayışı hüsranla sonuçlanır.

    ona tesadüf dememizin sebebi çok karmaşık görünmesi ve bizim seçtiğimizin çıkmasına beynimizin neden sonuç arayışından eli boş dönmesidir.

    fakat asıl ilginç olana henüz gelmedim. matematikte "rast gelme" durumları da hâlihazırda ölçülen bir şeydir.

    hadi, size bir soru sorayım:

    bir hastanenin acil servisine 10 dakikalık bir zaman aralığında ortalama 3 hasta gelmektedir. bu zaman aralığında,
    a) hasta gelmemesi olasılığı nedir?
    b) bir hasta gelmesi olasılığı nedir?
    c) en az 5 hasta gelmesi olasılığı nedir?

    "bu tamamen tesadüf, bunu nereden bilebilirim? hesaplanamaz." mı diyorsunuz?

    şaşırmaya hazır olun, o halde. bu hesaplanabiliyor.

    hatta bakın, matematikçiler sorduğum bu sorunun cevabını vermişler. (beşinci sayfasında)

    bu konu ile ilgili merakları artanlar şu iki kelimeyi google scholar gibi makale sitelerinde aratırlarsa göreceklerdir ki rastlantısallık da ölçülür: poisson dağılımı.

    buna poisson dağılımı deniyor.

    (bkz: poisson dağılımı)

    (bkz: random process)

    yukarıda verdiğim bakınızlar tesadüfi görünen süreçlerin aslında birer olasılık olduğunu ve hesaplanabileceğini gösterir. görüyoruz ki matematiksel olarak bunun bir formülü bulunmaktadır. bu formüller ile rastgelelikler hesaplanmaktadır.

    o hâlde altını çizerek tekrar ediyorum: tesadüf aşırı karmaşık ve anlayamacağımız süreçleri ifade etmek için bulduğumuz kestirme bir yoldur, ama her tesadüfün derinine indiğimizde aslında bütün bunların bir denk gelme olduğunu değil, bir olasılığın gerçekleştiğini görüyoruz. ve bu olasılık günümüzde hesaplanabilir bir şeydir. rastgele olduğunu düşündüğümüz olayların bile belli nedenlere bağlı olduğunu ve bunların hesaplanabildiğini görüyoruz.

    peki soru şu: tesadüfi süreçler bir formül ile bulunabiliyorken, hesaplanabiliyorken, bize evrende bir düzen olmadığını gösteren nedir?

    bir banka kuyruğunda sıraya giriyorsunuz. sıra tamamen olasılıklarla oluşuyor. ilk sıradan son sıraya kadar... bir sürü nedenler zinciri birbirine eklene eklene tam da o sırayı oluşturuyor. bir sürü etmen bir arada etkileşime girerek herkes bulunduğu konuma yerleşiyor. burada bir olasılık(tesadüf) söz konusu. ama ennihayetinde dıştan bakıldığında orada bir düzen var. bir sıranın tesadüfen o sırayla gerçekleşiyor olması o sırada düzen olmadığını göstermez.

    tesadüf, kaosla eş anlamlı değildir. eğer evrende sadece kaos olsaydı yaşamımızı devam ettiremezdik. canlı yaşamında bazı türlerin yok olması evrimsel süreçle açıklanır. ama bu, kaosun değil, aksine düzenin bir getirisidir. evrim de diğer yasalar gibi bir yasadır ve düzenin olmadığı bir evrende yasalar belirlemek de imkansızdır. çünkü yasa bir olguya yönelik gözlemdir. ve gözlediğimiz şeyde bir düzen vardır. bu düzenden ötürü biz ona yasa deriz. şayet bir düzen olmasaydı bugün ne kütleçekim yasası ne de evrim yasası olabilirdi. yasalar öylesine temeldir, öylesine düzenlidir ki onları farklı şartlar altında uygulayarak da tekrar edebilirsiniz. mesela canlı popülasyonlarını bilgisayarlarda modellediğimizde de değişen çevre şartları altında türlerin gen ve özellik dağılımlarının her nesilde değiştiğini görüyoruz. işte bütün bunlar, düzenin bir işaretidir.

    o hâlde cevap:

    1. evrende bir düzen vardır,
    2. çok karmaşık nedenler zinciri vardır,
    3. sayısız olasılıktan birisinin gerçekleşmesi tesadüf olarak adlandırılabilir.
    1 ...
  24. 23.
  25. 22.
  26. valla gençler bir tanrının olduğu çok basit de bence dinleri tartışın tartışacaksanız.

    bu arada turan dursun'un duvara attırarak yaptığı çıkarım hayatımda gördüğüm en boktan ateist argümanı.efe aydal çomarı bile daha üst seviye o kadar diyeyim.
    2 ...
  27. 21.
  28. bu tarz muallakta kalmış konular tartışılırken genelde teistlerin neden bu kadar agresif olduğunu anlamıyorum.

    senin inancın en gerçeği ise bu kadar agresif olmaya gerek yoktur.
    0 ...
  29. 20.
  30. bizim en büyük eksiğimiz bu işte! karşıt fikirler birbirini aşağılıyor her zamanki gibi.

    din ve bilim birbirinden uzak kavramlardır.asla içiçe geçemez,boşuna tartışmayın.

    bilim somut deliller arar.tanrı somut olarak yoktur.dolayısıyla bilim tarafından tanrı diye bir kavram olması mümkün değildir.

    bilim insanları evreni araştırırken çok hassas davranırlar.şu zamana kadar yapılan araştırmalar neticesinde evren;büyük bir düzensizlik içerisinde kendi mükemmel düzenini oluşturmuş durumda.ama bu demek değil ki böyle devam edicek.çok bilen arkadaşa söylüyorum mahalledeki yeni çocuğa..
    1 ...
  31. 19.
  32. bu başlığa bugünkü ikinci entrym olacak ama yazılanları okudukça yazma gereği duydum. bakın arkadaşlar din bir dogmadır. bu dogmada tutarlılık aranmaz, ikna yoktur. sen kabul eder devam edersin, öteki devam etmez.

    dünyada faal bulunan 10000'den fazla aktif din var. ilk insanlardan beri din var. son insana kadar da devam edecek çünkü acziyet insanın mayasında var. ayrıca dinin varlığı toplumsal gelişmeleri engellemez. kötü insanlar engeller. bugün büyük çoğunluğu ateist coğrafyalarda yaşam standartları oldukça yüksektir. bu coğrafyalardaki toplumsal üst akılda din adamlarından kurtuluşun en kolay yöntemi dinden kurtulmak olduğu fikri ağır bastığı için din terk edildi. maneviyattan uzaklaşan insan elbette kısıtlı ömrüne çok fazla tecrübe sığdırmak ister. madde ve evren ilişkisine daha kuşkucu bir biçimde yaklaşır. bunun doğal sonucu olarak bir çok alanda veri sahibi olur. bu da toplumsal gelişime ön ayak olur.

    peki şimdi biraz geri saralım. 9.-10.-11.-12.-13.-14.-15.yy süreçte günümüz avrupası nerede konumlanabilirdi? engizisyon, giyotin, kilise tarafından öldürülen bilim insanları, kadına verilen değer.... bugünkü orta ve güney asya'nın bulunduğu konuma. ya ortadoğu toplumları?(özellikle türkler) bilim ve sanatın beşiği bu toplumlar ne zaman ve ne sebeple bugünkü konuma geldi? sebep açık; ne dindar olabildi ne de tamamen sırtını dönebildi. avrupa sırtını döndü ve idealist bir biçimde yol almaya başladı, avrupanın yeni hayatını deneyimleyen ortadoğu halklarıysa giderek boka battı.

    2 paragraf yazıyı dinin bilim üzerinde etkisi olmadığını açıklamak için yazdım. oldukça dindar biri de çok iyi bir bilim adamı olabilir, ateist biri de. çünkü bilim keşiftir, din yaradılış.

    başlığa gelince, evet evrendeki her şey bize göre(altını çizili okuyun) kaotiktir. (bkz: entropi) ancak inanan biri için bu kaos da yaradandır. yarın bilim burada kaos yok düzen varsa o zaman yine yaradandır. çünkü o teslimiyettir.

    yani inanç bu dünyadaki en kişisel mevzudur. 1.5 milyar hristiyan nüfusu 1 milyardan fazla müslüman nüfusu var onlar bile 10 binlerce mezhebe, tarikata bölünmüş halde. o yüzden biz bu dünyadaki işimize bakalım, diğerlerine takılmadan.
    1 ...
  33. 18.
  34. hep aklımı karıştıran şeyler bunlar.
    1 ...
  35. 17.
  36. düzenden kasıt, güneşin doğuyor-batıyor oluşu, denizlerin taşmaması, toprak yağmur ilişkisi, hayvanlar, fizik yasaları falansa, tesadüf olamaz sanırım ya. entropi dediğimiz şey camın kırılması olayına benzer. dünya belirli bir düzen içinde düzensiziğe ilerliyor. bu farklı bir olay.
    2 ...
  37. 16.
  38. Gözlerim yaşardı, normalde olsa yazardım ama okumak istedim.
    Resmen gözlerim yaşardı.
    0 ...
  39. 15.
  40. Olamaz. nefes alman yutkunman bile bir düzen içindedir.
    2 ...
  41. 14.
  42. Ya kader diyorlar ya da tesadüf…
    Ya Yaratıcı tesadüfü hayatın içine yerleştirdiyse?
    0 ...
  43. 13.
  44. evrende düzensizlik var demek bir yerde bilimi de inkar etmektir. bilinen tarihteki tüm bilimsel olgular birbirini destekler ve üstüne ekler bir biçimde ilerlemiş.

    Bu var olan kaos nasıl oluyorda fizik yasalarını stabil tutabiliyor?
    2 ...
  45. 12.
  46. hadi her şeye ok de, yıl olmuş 2021 ilkokul mezunu eski bir müftüden alıntı materyalist felsefesi argümanı kullanmak nedir? turan dursun nedir? yazık amk.
    5 ...
  47. 11.
  48. Evrendeki düzenin tesadüfi olmasını bırak herhangi bir şeyin tesadüfi olması imkansızdır.
    Evren düzensiz, hatta kaos içinde diyorlar kanıt olarak da entropiyi gösteriyorlar. Halbuki entropi evrenin daha düzenli halden daha duzensiz hale doğru geçişinin kanıtıdır. Evrenin sonlu olduğunu gösterir. Hem, bir yerde bozulma olması için orada önce düzen olması gerekir. Evren'de düzen olmasaydı bilim yapılamazdı, bırakın bilim yapmayı biz var olamazdık. Mutlak kaos halinde canlılar nasıl var olsun, ekosistemi olan bir dünya nasıl var olsun?! Gel de bunu aptallara anlat!
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük