biriyle çarpışacağız zaten, diğerleri de bizden epeyce hızlı uzaklaştıkları için öyle ışık hızına vs. çıksak da yakalayamayız -ki zaten de ki uzaklaşmıyor, şimdiki uzaklığını koruyor olsalar bile milyonlarca ışık yılı uzaktalar.
solucan delikleri maybe.
daha bırak galaksileri, güneş sisteminin dışına bile yeni çıkabildik.
gerçi insanoğlu bu, dünyanın amına koymazsak ve hayat devam ederse birkaç bin yıl sonra bulurlar kesin bir yolunu.
1970 yıllarında uzaya fırlatılan "voyager" isimli mekik kurşun hızıyla gittiği halde 40 yılda ancak kendi güneş sistemimizden çıkabildi.. bildiğimiz yöntemlerle kendi galaksimizden dışarı çıkmak şu an için imkansız.. hadi çıktık diyelim iki galaksi arasındaki boşluk bile devasa boyutlarda.. hadi onu da aştık diyelim, içine gireceğimiz galaksinin de konya ovasından hallice olacağını düşünürsek git git yıllarca bitmeyecek bir yolculuk sözkonusu olacaktır..
bu nedenle bunu bir yolculuk olarak düşünmek yerine bir yaşam biçimi olarak düşünerek yola çıkılırsa, aynı interstellar filmindeki gibi uçan şehirler yapılır, insanlar hem günlük hayatlarına devam eder hem de uzayda yolculuk yapmış olur.. tabi ilk birkaç nesil denek misali hiçbirşeye şahit olamadan ölecekler.. belki birkaç nesil sonra doğan bebekler yeni galaksilere ulaşır, tabi yolculuk esnasında bir aksilik olmazsa.. malum sürtünme olmadığı için herşey kurşun hızında uçuyor, kocaman bir göktaşı gelip uçan kentin olmadık bi yerlerine çarparsa kocaman bir reset atmış kadar oluruz..
sonuç; şu an feci gereksiz bir eylemdir.. yine de uzayı seviyoruz tabi o ayrı..
ışık hızına çıkarak gerçekleştirilemeyeceği açık olandır. bu yüzden ya solucan delikleri yaratıp bunlarla gideceğiz ya da uzay-zamanı büküp o galaksileri buraya getireceğiz. başka yolu yok. varsa da şu an bilinmiyor.