hiç bir şekilde ego içermeyen bir durumdur. belki eski insanlar için bu egoistik bir durum olarak görülebilir ama günümüzde pek çok araştırma yapıldı ve yakın bir çok gezegende iletişime geçilebilecek canlılar arandı ama bulunamadı.
bulunamaması hiç bir yerde olmadığı anlamına gelmiyor. ama elimizdeki veriler dahilinde ''uzayda dünya dışında bir yaşam barındıran gezegen yoktur'' demek bilimsel olarak kesin bir açıklamadır. yani ''kesinlikle yalnız değiliz mutlaka bir şeyler var'' demek bilimle örtüşmediği gibi tamamen mantıksal birikimin sonucu olan bir inançtır.
ayrıca hiç bir zaman anlamamışımdır uzayda yaşam olmayışını söyleyen insanlara egoist gibi tanımlamalarla nefret kusan asosyal kafayı.
güneşin dünyanın çevresinde döndüğüne inanan inancın devamıdır.
elbette şu an için kanıtlanan hiçbirşey yok. sadece hayal dahi edemeyeceğimiz kadar büyük bir evrende başka canlılar olmayacağına inanmak büyük bir egoizm olarak görünüyor.
evreni bir yaratıcının yarattığını düşünenler için durum daha travmatik: hayal dahi edemeyeceğimiz kadar büyük bir evreni sadece kıçı kırık bir gezegende yaşayan kullar için yaratmış olması büyük bir savurganlık ve israf örneği olur. balık beslemek için koca bir okyanusu doldurup içine küçük bir akvaryum koymak gibi.
sonuçta henüz bilinmeyen bir şeydir ancak hawkingin de dediği gibi yalnız olduğumuza inanmak büyük bencillik.
evrende başka canlılarda vardır diyemeyiz çünkü bilmiyoruz ama evrendeki en yaygın elementler olan oksijen, hidrojen, karbon ve nitrojenden oluşabilmiş canlı varlığın sadece bizim dünyamızda bulunduğu düşünmek oldukça egoist bir düşünce tarzı.