düşünsene dünyada ki bütün canlılar en temeli karbon ve bu karbondan evrendeki her yıldız yaşadıkça oluşuyor tek gereken dünya gibi suyu olan bir gezegen atmosferin olmasına bile gerek yok denizin altında yaşayan daha güneş görmemiş binlerce tür canlı var.
Cevabı hem "evet" hem "hayır" olan sorunsaldır. Çünkü Evrende her şey hem tek başına ve yalnızdır. Hem de evrende her şey bir aradadır ve hiçbir şey yalnız değildir. Çünkü evren, çelişkilerle doludur. Ve evrende her şey zıttı ile vardır.
Baktığımız gökte yaklaşık 400 Milyar yıldız var (Sadece Dünyanın bulunduğu Samanyolu Galaksisinde), bunların milyonda birinin gezegenleri olsa ve eğer bunların milyonda birinde yaşam olsa ve bu yaşam olan gezegenlerin milyonda birinde "Akıllı- Düşünsel" bir yaşam olsa, bu "Milyonlarca Uygarlığın" orada var olduğu anlamına gelir!
Yalnız olduğumuzu düşünmüyorum. Bu kadar gezegen boş yere yaratılmış olamaz. Şimdiye kadar kısmen hakim olduğumuz sadece bir galaksi var o da bizim galaksimiz samanyolu. Bunun dışında hiç bir galaksinin dışına çıkamadık belkide 100 yıl sonra bile çıkamayacağız. Evren ve galaksiler çok karışık konular insan oğlu ne olursa olsun evrene tamamen hakim olamayacak. Bir gezegeni gözlemlerken o gezegenin ışık yılı mesafesini ölçeriz. (1 ışık yılı 9 460 730 472 580 800m) yani diyelim ki bir gezegen 300 ışık yılı uzaklıkta biz bu gezegenin 300 ışık yılı önceki halini görebiliyoruz. Belkide orada bir yaşam var ama biz göremiyoruz. Ayrıca evrende yalnızsak bu daha kötü değilmi ya dünya denen bu gezegene hapsolduysak?
12 dakikanızı ayırıp izleyin. Böyle şeyler izledikçe at gözlüğüne sahip olduğumun bilincine varıyorum. Herifler ne kadar farklı pencerelerden bakıyor olaylara. Vay anasını.
Şempanzelerin dna'ları bizim dna'mızdan yalnızca %1 oranında farklı. O mini minnacık fark, bizim şempanzelere kıyasla çok daha zeki olmamızı sağlıyor. Yani biz böyle düşünüyoruz.
Peki ya dna'sı bizim dna'mızla %99 uyuşan başka bir canlı olsaydı? Ancak bu canlının bizden farklı olmasını sağlayan %1lik fark, ya onu bizden çok daha zeki bir yaşam formu haline getirseydi?
Böyle bir yaşam formu, bizimle iletişim kurmak için uğraşır mıydı sizce?
ey kapıyı açarken yan komşunun kapısının açıldığını duyup karşılaşmamak için sessizce bekleyen postmodern ibne. evrende yalnız olmasak ne olur, uzaylıyı görsen selam vermemek için karşı kaldırıma geçer, iphonunla oynamaya devam edersin sen. zibidioğulları sizi.
Belki de başka gezegenlerde yaşayanlar aynı soruyu soruyorlardır.teknoloji geliştikçe cevapları bulma şansı artar elbette.ancak yalnız olmadığımız ihtimali yüksektir çunku evren çok büyük ve trilyonlarca gezegen arasından bizim gibi yaşanabilir gezegenler de mutlaka vardır.
tum canlilar belli bir frekans araligini gorup duyup hissedebilir.
misal insanların duyma araligi 64hz ile 23 khz. kopeklerin 67hz ile 45 khz
bunun disindaki sesleri duymuyoruz ama duymuyo olmamiz yok oldugu anlamani gelmiyo tipki gormuyo olmamiz olmadiklari anlamina gelmedigi gibi
kim bilir belki dunya'da bile bizim hissedemedigimz farkli formatta bir cok yasam vardir..
"yalnız"lıktan kasıt hemen öyle bizden daha zeki daha gelişmiş canlıların olabileceği anlamına gelmiyor. daha ilkel, henüz sadece suda yaşayan canlılar da olabilir. yahut targidrad'lar gibi canlılarda olabilir.
her neyse henüz daha tam olarak kendi galaksimizi yeni yeni keşfetmeye başladığımız durumda iken yeni teleskoplar ile daha neleri keşfedeceğimiz ve bu soruya cevap verebileceğimiz zamanlar pek yakındır.
james webb uzay teleskobu fırlatılmak için 2018 i bekliyor.