çok eskiden insanlar dünyamızı, Evren'in merkezi ve diğer gezegenleriyse o zaman ki imkanlar dahilinde dünyamıza kıyasla, fazlasıyla küçük şekliyle hayal etmişlerdi. Onlara göre dünya Evren'de var olan muazzam büyüklükte bir yaşam alanıydı. Uzay bilimi ve teknoloji geliştikçe, dünyanın Sandıkları kadar Evren'de yer kaplamadığını ve dünyanın da Evren'in merkezinde olmadığını öğrendiklerinde, artık insanlık adına bazı şeylerin değişmesi gerektiği gerçeğiyle karşı karşıya kalmamız beklenirken, zamanla Evren'de ve hayal dünyamızda küçülen somut dünyanın tersine oranla büyüyen egolarımızla başbaşa kalıverdik.
Evren'de dünyamız bir kum tanesi ve bizlerse bir toz tanesi kadar yer kaplamamıza rağmen, neden bu kadar kibirli olup doyumsuz bir iştahla varlık sürdürebiliyoruz. Ve nasıl oluyor da bize iletilen bu siz bir hiçsiniz mesajına sağır kalabiliyoruz. Belki de, bizim ne yapacağımızı önceden kestiren biri veya birileri gerçekten haklılar ve bize verdikleri değer gerçekte olması gerektiği gibidir. Ve gerçekten bizler, bir kum tanesinin içerisinde bir toz zerreciği olarak yaşamayı hak eden zavallı insanlarız..