bu tesadüf kavramını ve iddiasını ortaya atanlar new age creativistler amerikada. bizde de onlardan kopyalayanlar.
bir tane bilimadamı yok ulan evren tesadüfen oluşmuştur diyen.
"bu adamın ne dediğini anlayabilecek kadar zeki olmamakla birlikte dinleyecek kadar da tahammülüm yok o sebeple tesadüf diyor dediğini varsayıyorum"
diyip diyip buna yanıt vermeye çalışıyorsunuz yalnızca.
big bang öncesinde bir first mover var mıdır? onu bilmiyoruz henüz. var mıdır yok mudur bilmiyoruz. var olması da süper olurdu var olmaması da süper olurdu bilimsel heyecan olarak söylüyorum.
mantık felsefesi ise bize first mover'lar bitmez vatan bölünmez diyor açık açık. o zaman araştırmaya devam edilirdi. tanrı herşeyi yarattı ise onu kim yarattı sorusu gibi belki de.
oraya kadar gitmeye gerke yok aslında bu başlık altında.
evren tesadüfen oluşmuştur diyebilir bir insan bir diğeri de siktir git salak mısın diyebilir. farketmez; her iksii de bilimsel bir iddia olamaz.
öte yandan, evrenin bugünkü hali ile oluşması ve var olması için teorik bilim ile bakarsanız (başka yok ama zaten gerek de yok matemariksel olarak hesaplanması yeterli gibi şimdilik) bir tanrıya ihtiyaç yok.
yani, bu hesap tutumuyor buraya bir çarpan ekleyelim, bir varoluş-yaratılış sabiti koyalım, o da tanrı olsun demeden hesaplanabiliyor. tanrı olmadan da evren aynen bu şekilde oluşabiliyor varolabiliyor ve ne için varoldu ise ona devam ediyor.
bu tanrı yok demek midir değil midir bilemesek de, "probably there is no god" ateist mottosu geçerlidir.
sevgili tavan iqlular düşünce, tez, hipotezler doğruya ulaşmak için ortaya atılır yoksa bakın ben ne güzel düşünüyorum siz bi boktan anlamıyorsunuz ben mantıklıyım siz malsınız demek için değil. size düşüncenin tutarsız yanlarını söyleyince otomatikman bilim karşıtı, geri zekalı ve yobaz damgası gelir. haliyle amacınız doğruya-gerçeğe ulaşmak olmuyor kendini ispatlama çabasına dönüşüyor yaptıklarınız. yani sizin anlayacağınız ortaya tez koyabilirsiniz ama tutarsızlıklarıyla yüzleşmeniz gerekir.
bir de kendini ispat etme çabası şuradan da anlaşılabilir ki tavan iqlu olduğunu düşünen görüşleri kabul görmeyince hemen saldırıya geçer ve karşıdaki anlayamamakla itham edilmek suretiyle geri zekalı damgası hemen yapıştırır.
ha bir de verdiğiniz misal de yanlış bilim doktor olamaz(doktorluk bilimin bir alt dalıyla alakalı olsa da) bilimin bir çok alanında ispatlanamayan hipotezler oluyor(tıpkı senin hipotezini ispatlayamaman ve bunun bilimsel açıklamasını yapamadığın yerlerde bizim bunu allah'a dayandırmamızı[bilimsel olarak açıklanabilmiş olgularda da olduğu gibi] geri zekalılık olarak değerlendirmen gibi). yani doğruluğu meçhul bir bilime taptığın zamanlar oluyor.
bilimin ve o yüksek aklının yanılabildiğini kabullenmen de iyi bir gelişme olmuş. böylece zaman zaman yanlış olan şeyler için de gelip burada delicesine entry kastığını kabul etmiş oluyorsun.
tavsiyem bizim gibi alt tabakadan insanlarla zaman kaybetmeyin sen gidin ve eğlenmenize bakın, gününüzü gün edin zira siz haklıysanız yok olmanıza 70-80 sene var; biz haklıysak müthiş bir azabın sizi bulması 70 bilemedin 80 sene alır.
evren olusumu ile ilgili bir baslikta insanlarin inatla tanri vardir & yoktur tantanasina cevirdigi algidir bu ayni zamanda. Ucak motoru nasil yapilir diye a'dan z'ye izah edersin bunda sorun yok. Cunku nasil oldugunu "gercekten" biliyoruz. Dindar bir insan ucak motorunu da allah var etti seklinde dusunebilir, kabulumdur. Inanc kavrami pozitif bilimlerce ispatlanabilir bir sey degildir sonucta. Ancak, her mucizevi olaya, allah yapti oldu yaklasimini sanki olayin ozunu kavramiscasina yoneltmek cehaletten baska bir sey degildir. Cunku, cunku cumlesi ile baslayan her sey mantiksal bir aciklamaya dayanmalidir , bu cumle de dahil, ve tanri mantiksal bir olusum degildir. "Bu neden oldu ? Cunku Allah var" seklinde argumanlar gercekten mantik disi. Ben ucak motoru ve algisi diye bir baslikta tanri sorgulanmasi yapilacagini dusunmuyorum cunku biz gercekten biliyoruz bunu. Milattan onceki sozluklerde " gunes nasil hergun doguyor " diye bir baslikta da deli gibi tanri tartisilirdi, adim gibi eminim. Ne zaman ki nedeni bilinmeyen bir olgu sorgulanir, hemen tanrisinin varligini somutlastirmak isteyen bir cahil tum tartismayi " cunku gunes tanri bizi her gun gozetlemek istiyor " minvalinde aciklama ile bitirmeye cabalar.
Sonsuzluk kavraminin fiziki olarak hic bir yerinin olmadini dusunenlere katiliyorum. Ancak sonsuzluk bir "algi" dir. Matematiksel olarak , mantiksal olarak. Ve biz bu algilar ile evreni aciklariz. Sayi dogrusunda sonsuz tane dogal sayi vardir, 2 ile 3 arasinda sonsuz tane reel sayi vardir , 2 ile 5 arasinda da sonsuz tane reel sayi vardir ve tum bu "sonsuz" lar aslinda hem birbirinden farklidir hem de aynidir. Yani demem o ki, sonsuzluk kavraminin bir algi oldugunu asla bir sonuc olmadigini bilmek ile basliyor her sey. Yoksa aslinda sonsuzu tanrilastirmaktan baska bir sey yapmiyoruz " evren sonsuzdur " gibi seyler soyleyerek.
zamanın, zaman kavramının ve dahi nice tantananın (tanrı/allah dahil) "sonsuz" diye etiketlendiği yegane alem insan aklıdır. fiziki, bilinen, ölçülen vs. evrende sonsuz diye bir hadise yoktur. peki biz niye uydurduk bu sonsuz kavramını -fizik olsun manevi olsun farketmez-? tek kelime ile: bilmemekten.
fizikçilerin bazı formülleri sonsuz çıkar, mesela karadeliklerin merkezinde olan hadiseleri anlamak için ortaya konan formüller gibi. fizikçi için bunun manası henüz bu konu ile ilgili yeterli bilgiye sahip olunmadığı ve/veya bir yerde bir hata yapıldığıdır. mesela newton fiziği için zaman ve mekan sonsuzdu, daha doğrusu newton'un formülleri zamanın ve mekanın sonluluğu dikkate alınmadan geliştirildi. işe yarar mı, hem de ne biçim, hala o formüllerle uzaya birşeyler gönderiliyor. evreni bir bütün olarak açıklar mı? hayır. bu nedenle einstein çıkıp başka formül ve kavramlar oluşturdu, yine aynı nedenle bugün de daha başka formül, yani bakış açılarına ihtiyaç var.
mesela içerisinde bulunduğumuz evren iki farklı fizik aleminin birbiriyle çarpışması, her ikisinin birleşmesiyle meydana gelen bir sentez olamaz mı? olabilir de, olamaz da; bu doğrultuda ya da bunun aksine hiçbir veri, işaret, iz, vs. yok, kısaca "bil-mi-yo-ruz". gelgelelim sallamak serbest ve bazen de gerekli, nihayetinde bilmiyoruz ve bilmediğimizi algılamaya çalışıyoruz; ne modeller geldi geçti, hepsi de açıklayabilme güçleri dahilinde varoldular, bu güç yoksa doğru fikir çöplüğüne.
şimdi din kafaların anlamamakta israr ettiği bir husus var: şu gün hakim olan ne kadar evren oluşum teorisi, hatta canlı hayatın ortaya çıkışına dair evrim teorisi vs. varsa on sene, elli sene ya da bir asır sonra kullanılamaz hale gelebilir. bilim bile demeyelim, genel olarak insanlık tarihi benzeri örneklerle doludur. aynı şekilde, yüzlerce sene sapasağlam duran teoriler de mevcut, mesela maxwell'in elektromanyetik kanunları kullanış kudretlerini biraz zor kaybederler. bunların hepsi ihtimal dahilindedir. birşey hariç: şimdiki açıklama güçleri gelecekte ne olursa olsun, doğanın çalışma prensipleri ve kaynakları hakkında kimse "aaa bu formül yanlışmış, acaba dinler doğru mu söylüyor, herşey birdenbire akıllı bir yaratıcı tarafından pat diye mi yaratıldı?" diye bir fikre kapılmayacak. neden? çünkü bu rahatlığın ve keyfiliğin konuyu açıklama adına hiçbir gücü yok. "allah ol dedi oldu" formüle bak: bu kafa bulabilir miydi atomu, dna'yı, quantum'u vs. bulamadı da zaten. merak yok ki, insanlığa ve insan aklına komple hakaret, eli ve zihniyeti kadınların kızların donlarının içinde, çünkü oradan anlayacak evreni. aslında anlamak diye bir derdi de yok...
gezegende suyu yüksekten boca etsen herzaman yere doğru yönelir, buharlaşma olmadığı sürece havaya uçmaz. din kafa der ki, "bu allah'ın hikmetidir, hadi becerebiliyorsan sen dök suyu havaya yükselsin". yerçekimi falan derseniz "ee onu da allah yarattı zaten". ancak aynı meydan okuma ile karşılaşsa, mesela desek ki "hadi senin allah'ın suyu havaya yükseltsin" o zaman da lafı dönüp dolaştırıp kıyamete getirir. bu bize doğanın işleyiş mekanizmaları adına ne anlatır? hiçbir şey: hem de sonsuza kadar...
şu evren mükemmeldir allah olmasa tesadüfen bu kadar mükemmel olamazdı yok bizi böyle dizayn etmiş kafasından kurtulun.
evren mükemmel olmasaydı biz burada olmazdık zaten ama yanıldığın nokta bir kerede oluşmuş ve o da mükemmel olmuş düşüncen.
belki milyon kez oluştu hep bir eksiği vardı ve yok oldu peki bu yaşadığımız 1 000000. ise o zaman nolucak bunun ilk olduğunu kanıtlayabilir misin ilk değilse tanrı 1 000000 kez hata yapar mı yapmazsa ve bu cidden 1 000000. kez ise tanrı var mı ?
bir düşünün ben geliyorum ya da bilemedim takıntılı insanlar ve düşünmek.
çok ince matematiksel hesaplarla oluşmuş dünyanın, yaratılmış insanın veya canlının evrende kendiliğinden var olduğunu söyleyebilecek kadar aklını az kullanan insanların algılarıdır.
her şey bu kadar ince hesaplarla yaratılmışken nasıl olur da allah'ın bilimden tamamen uzak olduğunu iddia edebiliyor insanlar hayretle okuyorum.
günümüzde dinler insanların uydurdukları şeylerle doludur. oysa allah bunları söylemiyor onlara. onlar dini istedikleri gibi yorumlayıp bir şeyler söyleyiveriyorlar. dolayısıyla bunlara inananlar da inançlı insanın bilimden uzak kalması gerektiğini savunabiliyorlar. oysa zahmet edip allah'ın yolladığı kitapları okusalar tek bir şeyin ön plana çıktığını görürler: "akıl"
din akıldan bahsediyorsa, bilim akılla yürüyorsa bunların ikisinin birbirinden ayrı olduğunu düşünmek büyük bir yanılgı olur.
dünyada algıladığımız her şeyin evrende de böyle olduğunu düşünüyoruz biz insanlar. oysa zaman kavramı sadece biz dünyada bu şekilde algıladığımız için böyle. yoksa sabit biz zaman kavramı yok evrende.
sesler sadece biz bu şekilde algılayabilelim diye böyle dünyada.
mesela insan kulağı belli bir şiddetin altındaki sesleri duyamıyor. bunu herkes bilir. aynı insan belli bir şiddetin üzerindeki sesi de duyamıyor ne ilginç ki. örneğin; dünyanın dönerken çıkardığı muazzam sesi duyamıyor insanoğlu. çünkü yaratıcı sadece belli bir aralıktaki sesleri duyabileceğimiz şekilde dizayn etmiş bizi.
bu kadar muazzam çalışan bir bünyeye sahip olan biz insanların bu bünyeye yerleştirilmiş mükemmel beyni kullanmadan sadece körü körüne br şeylere inanması ne kadar acı.
aklını kullanarak taraf tutmadan okuyabilen herkes evrenin yaratılışından insanın yaratılışına kadar her şeyi rahatlıkla kavrar zaten fazla kasmaya gerek yok.
bunları düşünmek bile yanlıştır. Ne yani madem evren tesadüfen oluştu annenle baban tesadüfen mi gerdege girdi. Sende tesadüfen oluşmuş olursun. Saçma ve gereksiz düşünceler. Yaratmak Allah'a mahsustur.
bunları düşünmek bile yanlıştır. Ne yani madem evren tesadüfen oluştu annenle baban tesadüfen mi gerdege girdi. Sende tesadüfen oluşmuş olursun. Saçma ve gereksiz düşünceler. Yaratmak Allah'a mahsustur.
Zaman sonsuzdur. Zaman algisi bizim dunyada hissettigimiz gibi islemez. Maddeler arasi trasnformasyonlar olusur. Sonsuz zaman icerisinde herhangi bir maddenin olusma ihtimali vardir. Bu durum, ihtimal ne kadar dusuk olursa olsun onu tesaduf yapmaz, zira zaman sonsuzdur. Milyarda bir ihtimal bir kutudan para cikma ihtimali varsa ve bir milyar tane kutunuz varsa, herhangi birinden para cikmasi bunu tesaduf yapmaz. O kadar fazla galaksi ve gezegen vardir ki, herhangi birinde canli olusmasi durumu bunu tesaduf yapmaz. Hatta bizim gibi yasami ve evreni sorgulayan canlilarin bulundugu baska gezegenler olmasi da bu sebeple kuvvetle muhtemeldir.
Kalem var ise, bu kalemin de bir yaraticisi olmalidir argumani yanlistir. Sonsuz sayida camasir makinesi var ise, camasir makinesinin camasirlari rastgele savurarak yikadigi varsayimi uzerinden su soylenebilir ki herhangi bir camasir makinesinde yikama islemi bittiginde camasirlar mukemmelce katlanmis bir sekilde gorulebilirler. Bu durum, o camasir makinesini tanri yapmaz. Mesele sonsuzluk kavraminin icindedir. Zaman kavrami basli basina kafar yoran bir sey iken, sonsuz zaman algisi insanlarin tesaduf kavramina bakisini zorlastirmaktadir diye dusunuyorum.
Evren surekli genislemektedir, bu durum onun sonsuz zaman icerisinde bir noktada, cok kucuk tek bir objeden olusabilmis olacagi fikrini dogurur. Son yillarda kara deliklere yonelik calismalar da bu sekilde asiri yogunlasmis maddelerin olabilecegini ongormustur. Ancak buyuk cisimleri aciklamak icin bildigimiz fizik kanunlari kuantum fizigi elementleri icin gecerli degildir. Asiri maddenin tek bir "nokta" olmasi fikrini aciklayan fizik kanunlarini cozumleyebilmek hayli zordur. Bu sebeple evrenin baslangicinin big bang olmasi fikri, ondan oncesi konusunda insanlari dusundurur. Zamanin sonsuz olmasi, ve kara delik merkezinde zamanin cok yavas ilerlemesi, big bang noktasinda zamanin sonsuza yakinsar bicimde yavaslamasi fikrini olusturmusur. Tabii ki bunlar hep teoridir. Ancak teori olmasi onu yanlis kilmaz. Yercekimi de teoridir, yere dusmeyen yoktur. Ama neden dustum diye dusunen de pek yoktur.
bir iki felsefe kitabı okuyarak filozof kesilen turan dursun fanlarının sözlüğün am.koydukalarının ibretlik örneği. fizik kanunlarından bi haber çaylakların entel görünmeye çalışmalarını hiç anlamıyorum kendiniz olun oğum bi! (bkz: götünden element uyduran ateist)
allah'ın olmadığını kanıtlayarak güya kendi içimde var olan şüphelerden kurtuluyormuşum bak sen...
içinde bulunduğu oluşumun bir sözlük olduğunun farkında olmayan gerzeklerin saçmalamasıdır ve burada en ileri gelen konular din siyaset ve futboldur.
sözlük kavramı içinde bu konulardan biri hakkında düşüncemi yazınca aa sanki burası yeri değilmiş gibi algılayan gollumlar var.
senin düşüncene göre hiç bir görüş tez fikir ortaya atılamaz çünkü fikir görüş bildiren kişinin belirttiği şeye odaklanmak yerine aa bak ne kadar zekiyim anlamını çıkarıcak at gözlüklü birisin.
bilim konusunda 50 yıl öncekiyle şimdi aynı değil hiç mi yanlış yöne götürmedi demiş bak sen zeka küpüne.
bilim doktordur insanlığa kattığı her şey tedavidir ve bunun öncesinde doğru tedaviyi semptomları bulana kadar arıyacak yanlış yapıcak hatta bir kaç milyon ölüme sebep olucak veba gibi amma ve lakin çaresini sonunda buluyor nihayetinde yazdıklarını bi okusan anlıcaksın saçmalığınıda neyse hadi.
halen daha tavan iqlu yazarların anlayamadığı benim bir görüşü ya da hipotezi kanıtlama ve ya çürütme gibi bir amacımın olmadığıdır. bunu anlayamadıklarından olsa gerek tavan iqlular benim zekamla pek bir ilgileniyorlar. yukarıda bir görüş ileri sürmedim sadece ilk entrnin basit bir özetini yazdım. sanırım tavan iqlu arkadaşı kızdıran da kendi görüşlerinin bu kadar basit olarak bir daha karşılarına dikilmesi.
hiç kimseye allah'ın varlığını kanıtlama ihtiyacı duymuyorum. kanıt ihtiyacı kafasındaki düşünceyi başkalarına da tasdik ettirerek takdir toplama ve düşüncelerinin kendi içindeki çelişkilerini giderme çabası olduğundan bu çabayı göstermiyorum.(bakın ben nasıl düşündüm nasıl mükemmelim ben ya baksanıza)
size tavsiyem o tapındığınız egolarınız ve biliminizin yanılgılarıni da göz önünde bulundurmanızdır. hiç mi o aklınız sizi yanlış karara götürmedi? o bilimin 50 yıl önceki haliyle şimdiki halini bir karşılaştır bakalım ne sonuç çıkıyor. şimdi kadük olmuş olan 50 yıllık bilime de o zamanki bilimperestler tapıyordu senin gibi. bundan 50 yıl sonra da başka bir bilimperest senin bu söylediklerini yalanlayıp kendi yüksek zekasından dem vuracak bir yerlerde.
ana doğurucu madde sonsuzluk içinde birden ortaya çıkıyora saçma diyip bunu metafiziğe dayandıran ve yazdığı entryide karışık yazayımda zeki sansınlar trbine giren boş beleş insanların çok bulunduğu bir ortam burası.
bak sonsuzluk içinde açıklayamadığın kavramları tanrıya dayandırmaktan başka elinde bir bok yoksa o zaman elinde hiç bir bok yoktur.
bir tezi görüşü çürütmeden saçma demek gerizekalı işidir ha kendilerince çürütüyorlar allah gibi anti bilim bir şeyle.
bilimde olan bir tartışmayı bilim dışıyla çürütüp sonsuzluk zaman kavramı hakkındaki kelamlarınıza saçma diyorlar.
gerizekalı bile demiyeceğim bir zeka belirtisine rastlamadım.
sözlükte konu açan yazarın ilk entry ile tatmin olamayip konunun içine sıçmasına sebep olan konu(çok konulu bi cümle oldu bu).
sonsuzu kendi 8 santimetre küplük beyninde çözebilmiş ve anlayabilmiş dolayısıyla iqsu da tavana vurmuş bu kişiye göre zamansız tesadüfle(!) oluşmuş olan evren o kadar da tesadüflü bir evren ki kendini sonsuz zaman içinde(sonsuz ve zaman nasil bir arada oluyorsa artık?) kendini ve sonsuzluğu çözebilecek bir bilinci(tavan iqlu yazarımızın bilincini) ortaya çıkarmiş.
bir de ana doğurucu maddesi de var bu tavan iqlunun. herşeyi doğuran ana doğurucu birden bire sonsuzluk içinde zamansız tesadüfle ortaya çıkiyor ve bir de bakıyorsun ki adamın biri evrenin sırrını çözmüş sana gerizekalı demeye çalışıyor. hey allahım yav nelere kadirsin adamın bize bir allah yok diyebilmek için giriştiği işlere bak.
şöyle açıklanabilir, dinciler kendi kanıtlarını ve savunmasını bilimsel çerçevede yapar, kabul göremeyeceği ve saçmalayacak ları için bir sorun çıkmayacaktır.
Tanrı kavramı çok anlamlı bir kavramdır bence, bigbang in oluşmasını sağlayan atom altı parçacığından basit organik maddelere (karbon vb) ye kadar uzanır.
Fakat dediğim tanrıların hiçbiri kendine inanılmadığı için birisini yakmaz, yada ödül vermez. Canlılardan farkı cansız oluşudur. Dinde geçen tanrılar ise, insani düşünceler kırılma, darılma, sevinme, kızma özelliklerine sahiptir. Bunların herhangi birine sahip olan bir tanrının geçersiz olması kaçınılmazdır. dinlere göre tanrı canı hiç sıkılmayan, ölümsüz olan, insani özellikler ve hislere sahip ve amaçsız davranışları olan bir tanrının(ölümsüz ve güçlü bir insan gibi) varlığını iddia eder.
Tanrı denilen şahsın yarattığı kişiler arasında kesin bir fark olmalı, insani özelliklerden hiçbirisi olmamalı. Bir tanrı varsa bile hiçbir şekilde ödül vermez, cezalandırmaz.
fikir yürütemeyn andavalların tanrı o zora düştüğünde çağırıcaksın hem ilk çağda kabileler bile inanıyordu ona diye savunduklarıdır.
kısıtlı zeka içeriği bilinmeyen başlıkları bilinen bir kaç bilgi az biraz tartışma beyin yetmeyince ister seve seve ister si.. si.. inanacaksın göreceksin tarzı saldırganlıkar.
ana doğurucu varlığın tanrı olarak adlandırlmasına rağmen neyini anlamadınız olayın? hipotez demiş Allah'ın indirdiği kitaplar cilt cilt sana "yasa" iken sen hala tez hipotez tartışadur. bunun yanında zaman kavramı hafızaya bağlı oluşur zaten hepimiz anı yaşıyoruz fakat hafızamız zaman olgusunu doğuruyor.
insanların düşünme fikir yürütme konusunda cevaplayamadığı sorular olunca kutsal kitaplarından alıntı yaptığını görmüş bulunduk.
doğmamış ve doğurmamış açıklayamadığımız sorular var bu yüzden allah var şakirt zırvası yapma şeklinde sığ düşünmek yerine fikir yürütmek en doğrusu sadece fikir yürütmek ve bilim.
işin asıl saçmalığı bilimsel düşünüp soruların cevabını alamıyınca bunu anti bilim bir kavram olan tanrıya dayatıp rahatlayan insanların varlığı.
isviçre'de dokuz yaşındaki bir çocuk : insanlar zamanı saatlerine sığdırabileceğini zannediyor demiş. swatch reklamı değil meraklanmayın.
tanrının olduğunu sayalım :
zaman tanrıdan üstündür neden derseniz:tanrı devamlılığı olan bir şeydir yaratır yok eder tekrar yaratır bu bir devamlılık göstergesidir ve zaman belirtisidir.
zaman yaşlanmak değil duvarda asılı saat değil bunu çözümlerseniz önce ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
tanrıda evrenin saati var diyelim ve bizim dünyamıza göre bugün ağustos 2013 saat sabaha karşı 5 tüm zamanı durdurdu diyelim evren saatinin pilinin çıkardı diyelim.
kendi devamlılığı olan bir şeydir tanrı kendi varolduğu sürece bakıp görüp yaratıp yıktığı sürece bir şeyler akıyor ister zaman deyin buna ister kıymalı pide.
son defa ve net bir şekilde yazıyorum. maddenin varlığını kendinden alma gücü yoktur. ama şu anda da maddenin varlığını kabul ettiğimize göre, ilk maddenin ya da maddeyi oluşturan ilk olayın, madde dışında bir kaynağı olması gerekir.
zaman kavramı tanrı kavramına en küçük zarar veremez. çünkü zaman yaratılmıştır. bizde tanrı zamanın dışındadır. daha doğrusu aynı anda her zaman ve her mekandadır. tanrı evreni yaratmıştır. zaman ise evren içinde geçerli bir kavramdır. hatta kütle ve hıza bile bağlıdır. bunlar varken tanrı vs zaman demek ise çok saçmadır.
tanrı kökenini nerden aldı sorusuna gelince, yaşlı bi adamda unutkanlık varsa çekersin bilgisayarlı tomografiyi bakarsın tümör ya da başka bir zedelenme var mı diye. eğer yoksa dersin ki bu amca alzeihmer. orada alzeihmer i görmezsin ama diğer olabilecek tanıları dışladığın için bu kanıya varırsın. ben tanrı şu şekilde meydana gelmiş diye açıklayamam. ama metafiziğe inandığım için aklımın alamayacağı şeyler olduğunu kabul ediyorum. ama materyalist biri benim gibi bir şey söyleyemez. zira metafiziğe inanmaz her şeyi bilimsel yolla açıklayabileceğini söyler. ama maddenin ilk varoluşu hakkında geçerli bir hipotez bile yoktur. maddenin varlığını kendinden alabileceği tanısını dışlayarak, maddenin varlığını metafizik bir ögeden aldığı sonucuna varıyorum. iyi geceler.