--spoiler--
Varlık, bilinip görülme fitilinin, sevgi çerağından tutuşturulması sonucu meydana gelmiştir. Eğer Hakk'ın yaratma sevgisi olmasaydı, ne aylar, ne güneşler ne de yıldızlar meydana gelirdi. Kâinatlar birer sevgi şiiri, yerküre de bu şiirin kafiyesidir. Tabiat kitabı ve eko sistemde her zaman sevginin gür solukları duyulur. insanî münasebetlerde de hep onun bayrağı dalgalanır durur. insanlar arasında her zaman revacını koruyan bir akçe varsa o da sevgidir.. ve sevginin değeri kendindendir. Sevgi, en saf altınla bile tartılsa ondan ağır gelir. Altın da, gümüş de değişik borsa ve piyasalarda her zaman değer kaybedebilirler ama; sevginin kapıları her zaman bütün olumsuzluklara kapalıdır ve hiçbir haricî müdahale onun iç ahengini bozamaz. Bugüne kadar, bütün bütün kine, nefrete, düşmanlığa kilitlenmiş canavar ruhlardan başkası da ona karşı koymayı, onunla savaşmayı düşünmemiştir. Bence, canavar ruhları uysallaştırmanın biricik iksiri de yine sevgidir. Dünyevî zenginliklerin tesir alanının dışında nice problemler vardır ki, sevginin büyülü anahtarından başka hiçbir şeyle çözülememiştir. Zaten dünyada hiçbir değerin sevgiye karşı koyması ve onunla rekabet etmesi de mümkün değildir.
Altının, gümüşün, dövizin, çekin, senedin kartelleri hemen her maratonda muhabbet fedaileri karşısında nakavt olagelmişlerdir. Evet, maddenin patronları, onca gürültü, patırtı, şov ya da ihtişama rağmen gün gelmiş sermayeleri bitmiş, pazarları sona ermiş, ocakları sönmüştür ama, sevginin çerağı her zaman par par yanmış ve ışık olup bütün gönüllere, ruhlara akmıştır.
--spoiler--
tasavvufa göre marifet iltifata tabi olduğu içinmiş.
o halde tasavvufun tanrısı aciz bir şey, yaptığı tabloyu satmaya çalışan bir ressam gibi yani.
ama benim öyle pofidik bir tanrım yok.
evren neden mi yaratıldı? vallahi bilmiyorum. allah'a sormak lazım.
Yaratildigi kesin olmadigi icinde sorunsalligi kesin olmayan durumdur. Evren neden vardir sorusunun cevabi daha rasyoneldir ki insanoglunun bilmedigi seyler sayi dogrusunda sayilar olsa idi, bu soru sonsuzda cevaplayacagimiz son soru olurdu.
Can sıkıntısı olabilir. ama düşününce evreni yaratmak yine sıkıcı olacaktır. nasıl olsa ne zaman ne olacağını, her şeyi biliyorsunuz. her dakikasını ezbere bildiğin bir filmi izlemek gibi. gerçekten, tanrıyı anlamak çok güç.
rızık verilenler olmadıkça vericiliğin, bilinen olmadıktan sonra bilenin, yaşayanlar olmadıktan sonra yaşatıcılığın anlamı olmaz. ışığı olmayan güneşin düşünülemeyeceği gibi yarattıkları olmayan bir yaratıcı da düşünülemez.
kaldı ki bu konuyla ilgili ateistler bile nasıl dalga geçeceklerini adam akıllı bilemezken inananların böylesine insan aklının yetemeyeceği bir konuda sayfalarca açıklama yapması beklenemez.
sen allahın evreni ve insanı neden yarattığını sorgulayacağına, nasıl kusursuz bir evren ve kusursuz bir insan bedeni yaratmış bunlarla ilgilen. senin için inan ki bu daha mantıklı olur.
ateisliğine bir bahane bulabilmek için bunlarla uğraşma, komik oluyor. *
insanoğlu 13 milyar yıl önce big bang'in patlamasıyla oluşmuş evrenin ancak bu şekilde nasıl oluştuğunu öğrenmeye çabalaya dursun, o patlamanın neden olduğunu öğrenmesi için bir o kadar daha zaman geçmesi gerekmektedir. belki de hiçbir zaman o nedenleri bulamayacaktır.
büyüklük kavramı görecelidir. belki evren bazılarının ayaklarının altındaki kum tanelerinin atomları kadar büyüktür. belki de milyarlarca evren başka milyarlarca evrenin içerisindedir.
kısacası bu sebepleri düşünmenin ve araştırmanın sınırı yoktur. insan aklının kavrayamacağı boyutlardaki büyüklüklerden söz ediyoruz.
yine de karanlık madde'nin bu sebeplere ışık tutabileceğini düşünenler de mevcut. eğer tanrı parçacığı gerçekten de evrenin %99'unu oluşturan madde ise o zaman insanoğlunun evrenler yaratmaya muktadir olacağı günler yakın demektir.
(bkz: şuraya da küçük sevimli bi hipernova koyalım)
Bilinmeyen sebeptir ama aslına bakılırsa editör gayet başarılıdır. Ayrıca insanın hayali görebildikleriyle sınırlı olduğu için asla anlaşılmayacak sebeptir.
canı sıkıldığı için olabilir. tamam, bizi yarattı peki neden o zaman cennet ile cehennemi de yarattı. yani bize sırf işkence etmek için mi? veya sırf birileri kendisine ibadet etsin diye mi yarattı bizi? bilmiyorum bu soru içerisinde pek çok paradoksa gebe bir soru.
en sagliklisi bu konuyu dusunmemektir. cunku insana akil verilmistir, ancak insan aklininda bir limiti vardir. bu limitten sonrasini anlayamayacak kadar yani. fazla dusunmeyin, kafayi siyirirsiniz.
alo 190ın orasını biz bilemeyiz * diyerek cevapladığı sorudur. adamların bilmediği bir şeyi bulmanın gururuyla telefonu suratlarına kapatmam bir olmuştur.
insanoğlunun asla öğrenemeyeceği sorudur.
biz insanlar sıkça düşünürüz; "tanrı evreni yarattı ve insanoğlunun emrine sundu" diye, halbuki kendimizi çok fazla önemsiyoruz. aslında biz insanlar, evren için hiçbir önem taşımıyoruz.
