bu yılı boşanmadan atlatırsanız, daha az zor olan 2.,3.,4., ve 5. yıllara geçiş yapmış olursunuz. bu dönemde ailelerinizi evliliğin dışında tutar, dostlarınızın aileniz üzerindeki etkisini minimuma indirir, cinsel hayatınızı canlı tutabilirseniz ilk yıla göre nispeten kolay atlatabilirsiniz. ve nihayetinde 5 yıl geçtikten sonra birbirinize mahkum olduğunuzu anlar ve yelkenleri hep birlikte indirirsiniz.
şimdi ergen kuzularımız çıkıp "ne o öyle ya, boşanıyım ben yaa, çekiliy mi öyle, annaşamıyoysan boşan kaydeşim!" gibisinden hödüklenmelere kalkışabilirler. boşan evladım, boşan. ondan sonraki ilk evliliğin de böyle olacak ve gıkını çıkarmadan, daha dramatik bir şekilde bu komedyaya devam etmek zorunda kalacaksın. üstelik bir daha boşanma şansın da olmayacak. çünkü iki kez boşanmış bir insanoğlu ile kimse bir daha evlenmez.
ha evlenmeyeceksin? merak etme evleneceksin, sike sike evleneceksin. hem de annen baban yaşlandığı zaman içine yalnız ölücem korkusu düşünce, -ki o zaman yaşın kırkı geçecek- paşa paşa evleneceksin. o zaman da cıcığı çıkmış loserlar arasından seçim yapmak zorunda kalacaksın ki, bu hiç katlanılabilir değil.
hülasa, evliliğin ilk yılı, çiftlerin 40 yılı bir yastıkta tamamlayabilitesinin test edildiği yıldır. bu yılı minimum arıza ile atlatır, daha sonraki dört yıl da ılımlılığınızı korursanız, o yastığı kırk yıl paylaşabilirsiniz.
evlilik, aşk üzerine değil; sevgi, sadakat ve vefa üzerine kurulu birlikteliktir.
dipnot: şu 5 yıl mevzusu çok ilginç. sonuna kadar irdelenmesi gerekir. çünkü yaşamayan görmedim.