ekseriyet ile ailenin büyükleri tarafından önerilen şeydir. işe yarar mı bilemem ancak benim şahit olduğum kadarı ile evlilik kurtulsun diye yapılan çocuğa oluyor tüm sıkıntısı. belki 1 sene daha erteleniyor ayrılık. ancak çocuktan alınan tat ve çocuğun getirdiği heyecan 1 sene sonra bitiyor o ayrılık gene yaşanıyor olan çocuğa oluyor.
Evlilik öyle kurtarılmıyor arkadaşlar, bakamayacaksan 5 dk için çocuk yapma toplum sizin 5 dakikalık zevkinizin bedelini çekmek zorunda değil. Sorunlu birey, sorunlu evlilik, sorunlu çocuklar.
' bu da mı kurturmaz? ' düşüncesiyle yapılan eylemdir. genelde ani patlak verir. kadınla erkek çocuğun yuvaya sevgi katacağını düşünürler ama öyle olmaz yakınından bile geçmez. çünkü çocuk dediğin kişi ayrı bi birey senin kocan yada karın ayrı bir birey. evlilik bitme aşamasındaysa senin eşinde gözünde bitmiştir zaten. ' oha karım nasıl güzel doğuruyo' , ' kocam manyak döllüyor' gibi düşünceye kapılınıp çifte kumru olunmayacağına göre, yanlışlıkla sivilleri bombalayan savaş uçağı etkisi yaratır.
evliliği çocuk ayakta tutmaz amınakoyım. küçücük çocuğa o tarz bi görevde yüklenmez, alet edilmez buna. sonradan çocuğun velayet davası ve ayrı ebeveynler yüzünden yıpranır,hayatı kayar gider. ondan sonra genç yaşta gelsin uyuşturucu gelsin istismar.
Eskiden çocuk bir evlilikte olmaz ise olmazlardandı.. Artık sipariş üzerine yapılıyor. Bi kızı şekli şemali için seversen problem yok, bi oğlanı parası için seversen problem yok.. Fakat iki tarafta bu kutsal bağ ile birbirlerine biraz daha bağlandığında çocuk araç oluyor artık..
Çocuk kadar dünyada güzel bir şey varmı bilemiyorum. Bir kadın anne olmadan, bir erkek baba olmadan ailenin tadına ne kadar vâkıf olabilir.. Çocuk aileyi ayakta tutan şey değildir.. Anne gibi, baba gibi ailenin bir parçasıdır. O olmadığı zaman eksik kalır aile.
Rabbim çocuk hasreti ile üzülen ailelere sabır selâmet versin..
biz birbiri ile bir ilişki yürütemeyecek kadar uyumsuz olmamıza rağmen; tarafımızdan hayatı sabote edilecek bir can dünyaya getirmekten utanmayan, bunu sırf kişisel egolarımızı ve birbirimizi kaybetme güdümüzü bastırmak için kullanacak kadar şerefsizleşebilecek karakterde iki aciz insanız.
belki birbirimizden vazgeçemiyoruz, vazgeçmek istemiyoruz. anlaşamıyoruz, belki sevgimiz de bitti, birbirimiz için hüsran bile sayılabiliriz. ama bizim tükenmişliğimizin faturasını bizden oluşacak bir cana yükleyecek kadar da adi insanlarız.
daha kendi halimizde bile iki yetişkin olmayı becerememiş olmamıza rağmen bu boktan hayatımıza bir de bizden bir can katmak için çaba sarf ediyoruz. çünkü o çocuğu kucaklama isteği, sahip olma isteği ve bu dürtü; o çocuğun kendisinden daha önemli bizim için.
iki gün sonra biz gene kavga edeceğiz. çocuğa dair tüm heyecanımız da kaybolacak. o zaman da bir orada bir burada savrulup gidecek o çocuğun hayatı. ama biz bunu önemsemiyoruz. çünkü bunu bile bile, isteye isteye yaptık.
yavru kedi satın alıp, sıkılınca sokağa atan orospu çocuklarından farkımız yok bizim.
çok yanlış olduğunu düşündüğüm, çocuk büyüdükten sonra işlerin daha da sarpa sarıp çocuğun ortada kalma ihtimalinin fazla olduğu çok ama çok saçma bir eylemdir.
Sorumsuzluğun, cehaletin ve gerzekliğin dik alasıdır.
Kendi bulaştığı karanlık ve mutsuz girdaba yeni canlılar katmakta sakınca görmeyen, kuştan aldığı beyniyle, evlat kanalıyla çözüm üretmeye çalışan zavallı ebeveynlerdir.
Püüüüü denilesi!