Birbirinin kişisel haklarına, kırmızı çizgilerine, elini kolunu sallaya sallaya giren,
Hatta bunu, kendine hak gören, insan sayısının çokluğudur, evlilikten soğutan.
Ben, ben olmaktan çıkar mıyım ? diye kaygılanırız.
Biz olmaya çalışırken, benliğimizi yitirmek korkutur hepimizi..
Bankacılar ve kızlar, paran varsa saygı gösteriyor. Paran varsa, sen gereklisin. O zaman, evlenip kadına güç vermeye gerek yok. Param olduğu süre içerisinde, peşimi bırakmaz. Sonrasını düşünme ve sakın evlenme. Bir de boşanmak için kadına para verilmez.. Para ağaçtan toplanmıyor ya da yağmur gibi yağmıyor. Kimse bana aşktan bahsetmesin!.. Para ve menfaat aşkı dışında bir aşk görmedim ben daha.
özgürlüğün kısıtlanması korkusu. özellikle ailesinden ayrı bir şehirde yalnız yaşamaya alışmış bir insan için bu korku daha da fazladır.
korkuyorum.
kişisel alanımın olmamasından, yalnız kalamamaktan, kendimi dinleyememekten.
minimum takıntı sahibi, uyumlu olarak tanınan bir insan olarak bile en fazla neye katlanabileceğim konusunda fikrim yok.
neyse ki daha 23'üm.
-her sabah gormekten hic bikmayacagim bir yuzu operek ya da o yuz tarafindan opulerek uyaniyorum.
-her istedigim zaman sarilabildigim, burnunu opebildigim, saclariyla deli gibi oynayabildigim ve yanaklarini sikabildigim birinin bebegini karnimda tasiyorum.
-sol yaninin bana ait oldugunu soyluyor bu kisi.
-"ozledim","seni seviyorum" demesi de var ki bu paha bicilemez.
-parfumunu kullaniyorum, o bebek suratini tras ediyorum, dislerini fircalarken onu rahatsiz ediyorum ve hic sesini cikartmiyor.
Ve daha buraya yazmadigim bir suru muthis sey var onunla ilgili...
Simdi dusundum de, evlilikten sogumam icin hicbir sebebim yok!
kadınların bir zaman sonra kocalarını unutmaları veya artık yatarken bile yokmuş gibi davranmaları olduğunu düşünüyorum. emin değilim. yani bence öyle gibi.
Şimdi şöyle bir durum oldu son sene içerisinde e hadi ama bak 30 oldun evlenmen lazım artık. Biri de şey Dedi geçen sene abicim bak şimdi bekar Ada'mın aile ortamına girmesi de hoş olmaz bir yerden sonra Dedi bunu diyen kuzenim zira beni evliliğe itiyor kafasını siktiğim. Abi 6 ay olmuş ben kadına gideli ve aklıma bile gelmiyor şu an bütün gün yanımda kadınlarla çalışıyorum hiç birine becermek gözüyle bakmadım. Akşam çıktım spor A gittim orada da kızlar vardı hiç birinin üzerine atlamadım. Sonra çıktım alışveriş merkezine hoşlandığım konuştuğum kızı görmek için gittim elini sıkmak dışında bir şey yapmadım. Eve geldim banyo yaptım yemek yedim şimdi de bunu yazıyorum. E amına koyduğum hani günüm geçti gitti kime saldırdım kime tecavüz ettim kimi elledim ?
Geçen Zaman içerisinde aklımdan şöyle bir geçti de ulan elinde bıçakla kızı zorla götürüp tecavüz eden evli çocuk sahibi kıza tecavüz edip yakmaya kalkan orospu çocukları evli çocuk sahibi
E şimdi biz mi sapığız ? Eşcinselmiyiz ? Herşeyimiz çalışıyor işlediğimiz günah 10 dakikalık porno ve arkasından gelen mastürbasyon hepsi o kimse duymaz kimse görmez E abi nedir bu baskı neyin baskısı evlenmeyince akrabalar gidip onların karılarını kızlarını mı sikeceğimizi zannediyor nedir yani.
Ada'ma müzikle uğraşıyorum sahneye çıkıyorum konser veriyoruz diyorum Yav ne yapıcan bu yaştan sonra diyor amına koduğum.şimdi takmayım diyorum da Nasıl takmayacaksın Nasıl umursamayacaksın abi sabah akşam yan yana yaşıyoruz bu tarz insanlarla
Abi sırf hayatı işten gelip karısını sikmek olan insanların evliliği bana dayatma olarak sunmaları beni soğutan en büyük etken galiba.
düğün öncesi yaşanacak olan manyak dönem, hazırlık evresi. devreye giren aileler, bir anda türeyen meraklı akrabalar, güç savaşları, tripler, duygu sömürüleri, davetiye tasnifinde dikkat edilecek hususlar, mobilya seçimi, bi ton laf dokundurtma...offf ya. neyse atlattık lanet olsun dostum. herşey gibi bunlar da geçti. ben evlenmekten değil, organizasyonlardan korkarım dostum.
kendi soyadından vazgeçme konusu. düşünsene, başkasının malı gibi gidiyorsun onun soyadını alıyorsun. hey allahım.
ha bir de özgürlüğün gitme ihtimali. ki yüksektir.
iki tarafında rutine ayak uydurmak zorundaymış gibi hissetmesi evliliği tamamen bitirir, bitirmese de aşkı kesin bitirir.
artık evli bir kadın/erkek olmuşsundur, klişe olmanın doğru olduğunu düşünürsün. sevgiliyken ya da gençken normal karşıladığın herşey sanki evlenince bir anda "ayıp"a dönüşür. insan kendini o kalıba sokmaya zorlar çünkü artık evlidir, oturaklı olmazsa yakışık almaz diye düşünür. halbuki kişi artık klişe kölesi haline gelmiştir, dolayısıyla benliğinin sesini dinlemez ve bunu "olgunlaşmak" olarak nitelendirir.