aramızda acayip esprilerin döneceği birini hayatıma almış olmak. hunharca saçmalamayacaksak, gözlerimizden yaş gelene kadar kahkahalarla gülemeyeceksek neden evleniyoruz ki, sırf sevişmek için mi?
Birlikte saçmalayabileceğim, hastalandığımda çorba yapabilecek, en berbat düşüncelerimi yargılamadan dinleyen, benimle üzülüp, benimle gülen, camın önünde işten gelmesini bekleyeceğim, "giderken çöpü de atar mısın?" Diye sorabileceğim, dram filmi izlerken ağladığımda gözyaşlarımı silen,
"hadi, daha hazırlanmadın mı?" Diye seslenen, öperek uyandıran, en çirkin halimle bile beni beğenen, sıkıntısını rahatça benimle paylaşabilecek, fikirlerimi önemseyen, hayatta ki en iyi arkadaşım olacak olan, banyoda sırtına kese yapabileceğim (:
bebeğimiz göğsünde uyurken hayran hayran izleyebileceğim eş.
38-39 dan önce olmamasıdır, o zaman en azından iki tarafta yaşını başını almış olur, saça aklar düşmeye başlayınca kişi erdemlenir, beklentileri fazla olmaz, aşırılıklar olmaz, huzur olur. ama bunun için de bu iki kişinin gençliğini iyi yaşamış olması gerek. yaşamamışsa ertelediği beklentileri takıntı eder, yine huzur olmaz.