Bence kesinlikle aynı yatakta yatmak. nası yatabiliyorsunuz aq?! sese harekete o kadar duyarlıyım ki mümkünatı yok uyuyamam. Her kıpranışında, sağa sola dönüşünde uykum kaçar. Ya da tuvaletim gelse onu uyandırmamak için kalkamam falan filan büyük dert.
Ortak hayatı paylaşamamaktır.
Her iki tarafında kendi hayatları varken bir anda radikal değişiklikle aynı ortamı paylaşma söz konusu olur. Alışma evresi sancılıdır. Bu sancılı dönemi atlatanlar evliliklerine devam ederken atlatamayanlar ya boşanıyor ya mutsuz oluyor yada aldatıyor.
Zor işler azizim.
benim evliliğim sözkonusu olduğunda konu, kültür farklılığı diildi. ben türk´tüm karım almandı. aslında 18 yıl evli kaldığımıza göre bayaa başarılıymışız.
hayat içinde, insanlar yaşadıkları sürece gelişimler gösterirler.senin eşin senden farklı değişimler gösterebilir, bu gelişimler normal yaşamda günlük olayları etkilemeye başlar...örnek olarak mesela, sana hergün et yemekleri pişirens karın etrafında tanıştığı insanların etkkisiyle birdenbire vejeteryan olur, ve birdenbire salataya talim etmeye başlarsın.
o problem öbür problemi getirir, ölürü öbürünü getirir, ve boşanmaya giden süreç oluşur. esas tetikleme noktası önemlidir ve o nokta, karının evde et yemeği yapmaması, olabilir- bu örnek benim örneğim diildir, ancak benzer olduğu için verdim.
yani sonuçta en büyük sorun kişi ve ortamlarla çok ilintilidir.
" biz" olmak kaygısı ve çabasıyla, tük kişilik haklarını, kırmızı çizgilerini, benliğini ihlâl etmektir.
Nerde duracağını bilmek, evlilikte de önemlidir.
"ben" olmasına izin verilmeyen insan, "biz" olmayı beceremez. Aklınız da olsun...
dominant kaynanaların o güzel çekirdek ailenin kontrolünü hep kendinde istemesi ve sonuç olarak o güzelim ailenin tüm samimiyetinin üçüncü kişiler tarafından bozulmasıdır.