Kızlar için, baba evindeki baskıdan kurtulmaktır.
Deniz simidi olarak Bir erkek bulunur. Birkaç cilve ile abazan yurdum erkeği gırtlağa kadar borca sokulur. Ve kızımız hayatını garanti altına alır.
Erkek için, yıllarca hayalini kurduğu cinselliği doya doya yaşamaktır. işten eve gelip sıcak yemek ile karnını doyurmak ve yatakta karısı ile birlikte günün yorgunluğunu atmaktır.
Yalnız evliliğin 2. Yılından sonra seks denen şey bitiyor. Aynı yatakta yatıyorsun ama dokunmak bile istemiyorsun.
Sosyal medyada çok mutlu olduğunu gösteren fotoğraflar paylaşıp kendini tatmin ediyorsun.
“aynı evde 10 sene yaşayıp birbirini tanımayan, evlenir evlenmez soluğu soğuk avm koridorlarında alan, sırf eşi diye o insana sahip olduğunu sanan, toplum baskısı yüzünden ortak noktası olmayan insanlarla yaşamak zorunda kalan insanların mutsuz mutluluklarının adı "evlilik" olmuş.”
Bir kaç sene önce yukarıdaki tanımı okumuştum bir yerde ve çok hak vermiştim. Evliliğe bakış açım aşağı yukarı böyledir.
evlilik iki kişinin aileler tarafından ayakta becerilmesidir. o bok bi kere yenir. sadece asiri uysal ve evciller uyabilir bu düzene, gerisi bulaşmasın.
bekarların can attığı evlilerin bekarlığı övmesi içi boşaltılmış kurum. günümüz insanlarıyla kafeye bile gidilmezken evlenmek büyük cesaret. aslında güzel birşeye benziyor insanın hayat arkadaşı olmalı dert ortağı, mutluluk ve sevinçleri paylaştığı.
Dünyada cenneti de yaşatır cehennemi de. Bence ennn önemli kriter merhamet. Çünkü insanız hepimiz kırıyoruz kırılıyoruz ama merhamet olmazsa karşımızdakinin ne hissettiğine aldırmayız ve evliliğin sonu olur.
Çok aşıksanız da mükemmel yürümeyebilir. Hele de ilk ayları nasıl böyle olur ben ölüyordum aşkımdan diyerek geçirebilirsiniz, aşk bittiği için değil inatlaştığınız için, ailelerin bok yemesi yüzünden, alınganlıklar yüzünden. Ama günün sonunda aynı yatağa girersin sarılırsın ve için huzurla dolar.
Aşık olmadığınız biriyle de evlenirseniz ve inatlaşır kavga ederseniz hiçbir tutunacak dal kalmaz elinizde ve biter gider.
Yani aşık olunca evliliğiniz mükemmel yürümeyebilir ama aşık değilseniz şansınız çok daha düşük.
bazen düşünüyorum da birini sevip evleneceğim mutlu bir ömür süreceğim sonunda birimiz daha önce ölecek o ölse onsuz yaşayamam hayat benim için ceheme döner. ben ölsem onu yalnız bırakmış olurum ölüm gerçekten zor ve karmaşık böyle düşünceler yüzünden yalnızlığı tercih ediyorum.
Şu dönemde çok çok zor olan olaydır.
Masrafları ile çifti darlar, tanımadığımız akrabalar eğlenecek diye dünyanın parasını vermek insanı yorar üzer. Karşı çıkmaya çalışınca ben düğün istemiyorum diyince de aile izin vermez zorla yapılır o düğün.
Velhasıl kelam zordur.
Devletin yasal olarak tanıdığı kurumdur. Menfaatleri bir olan iki karşı cinsin birlikteliği "evlilik" olarak adlandırılmaktadır. Aşk, romantizm, sadakat gibi kavramalarsa doğanın birlikteliğin devamını sağlamada kullandığı çimentodur, ürünü çocuktur; gerisi safsatadır.
Evlilik temel iki kaynaktan besleniyor. Etkileşim ve cinsellik. Bu kaynaklardan biri işlevini görememeye başlayınca kısa bir süre sonra diğeri de işlevini yitirmeye başlıyor.