bugün

kurallarını oyun bittiktan sonra öğrendiğiniz, kumardır.
Hayatta ki en büyük kumar kanımca zira geri dönüşü yok değil ama sizden alıp götürdükleri size kattıkları kadar çok değil.
işi olmayan bir kızla evlenip intihar etmeyin, boşanınca güzel nafaka alır çocuğunuz olmasada.
Doğru insanı bulduğunuzda belki dünyanın en güzel şeyi.

Ama zor olan o kişiyi bulmak. Bir insana güvenmek, aynı hayatı paylaşmak dışarıdan bakıldığı kadar kolay değil.
En basitinden kumardır. iki kaptanlı gemidir. Zor zanaattir. Devamlılığı için Eser miktarda sabır ve sükunet gerektiren müessese. izdivaç.
Sonu çok büyük ihtimallerle aldatma ile biten müessese.

Düşünmüyor değilim bu kadar güvendiğim, bu kadar yakın bulduğum insanlar eşlerini aldatırken; elin adamı niye beni aldatmasın?

işin kötü tarafı, işin sonunu boşanmaya götürmek zor oluyor. soru işaretleri, yeni şans ile olabilecek güzel şeylerin ihtimalleri beyninin etrafında dönüp dururken öyle kolay olmuyor işi boşanmaya getirmek, hele ki arada çocuk varsa.

O yüzden evlenmeme kararı aldım sözlük, bekar hayatı yaşarım en fazla, iş ciddileşince de kaybolurum sanırım ortadan.

Özetle sahiden de evlilik pişmanlıktır. Yaşasın kedili teyzeler!
evli değilim ama çok güzel bir şey olduğunu düşünüyorum. herşeye rağmen kalbimin huzur bulacağı birine ihtiyacım var galiba.
iki birbirini seven insanın hayat birleştirme durumudur.
Her kadının olduğu gibi benim de hayalimdir.
yasal sikis kanunu.
devlet tarafından onaylı ve destekli sevişme kurumunun çatı ismidir.
ama içerisinde sevişme yoktur, bir süre sonra iki bireyin sevgileri azalır sevişemezler.
her insan hayatında bir kere evlenmeli.
tekil şahıs iken üçüncü çoğul şahıs olmak ,
ben iken biz olmak sonrasında ucumuz olmak .kımsenın cozemeyecegı kuvvetli bir bağ demek demek, Anne olmak baba olmak aile olmak evlilik.
en pahalı birliktelik.
Selia bacı ikidir evlilik ile ilgili başlık atıyorsunuz. Sanırım biri bekarlığa veda etmek istiyor.
evlilik devletin cinselliği kontrol altına alması, rekabetin önlenmesi gibi şeyleri sağlar. kişiye yığınla sorumluluk yükleneceği için o kişiyi topluma adapte etmek de kolay olur. ayrıca evlilik insan üreten bir fabrikadır ve nüfus gibi toplumun temel dinamiğini de sağlar.
evlilik iki kişi arasındaki duygusal bağ ve bir takım sözleşmedir ancak daha da önemlisi bir üçüncü kurum olan devlet onayıdır. o yüzden evlilik kişisel değil aslında toplumsaldr. eğer kişisel olsaydı sevgilinle takılmak da yeterdi ancak sen legal bir birliktelik istiyorsan devlete bunu onaylatmak zorundasın.
sevdiğiniz insanla aşkınızı belgelemek, kurumsallaştırmaktır.
Her şeydir. Her şeyi kapsar. Her şeyi barındırır.
Seks dışında da bazı şeylerin artık ortak olacağı anlamına gelir.
benim için ayda ortalama 15 tane okuduğum kitaplardan farksız gibiydi...

hani şu ticari amaç güden "page turner" tarzı bir solukta bitip bir köşeye fırlatılanlar gibi...

heyecanla başlayıp karakterleri tanıdıktan sonra sonu kötü biten bir "page turner"...
evlendikten belirli bir zaman sonra kendini istemeden de olsa değiştirmeye başlıyorsun. daha kontrollü hareket edip hayattan daha az keyif alıyorsun. kendin için daha az para harcıyorsun mesela hayatının merkezi tamamen başkası oluyor. yani kısaca sorumluluklar üst üste biniyor ve kaybetmekten daha çok korkmaya başlıyorsun.
Bekara korkutucu gelen ama 30unda evlendikten sonra kafama sıçam keşke daha önce evlenseymişim dedirten kurum. Tabi seks için evlenenlerden değilseniz. Zira bir aile dostumuz salakmısın neden evleniyon bedavamı sanıon aq demişti.
Aslında biriyle düşündüğüm bir olay ama o benimle düşünmüyor. Hatta başkasıyla düşünüyor. O başkasıysa benim evliliği düşündüğüm adamla evliliği düşünmüyor sanırım.
asla yapmayı düşünmediğim resmi olay. özgürlüğümü hadi hiç olmadı rahatlığımı kimsenin eline vermeyi düşünemem. evli insanların hiçbiri de önermiyor zaten. iyi bir şey olsa evliler önerirdi.
hayalimde olan bir modeli var ama bunu gerçekleştirebileceğim biri yok.

pek sevmesem de ilber ortaylı'nın dediği gibi sürekli birbirinin tepesinde gar gar gar konuşup, yapışık yaşayan çiftlerin evliliği monotonlaşıyor. çoğunlukla nihayet boşanmayla sonuçlanıyor. çünkü özleme payı bırakmıyorlar. insanımız yalnız kalmayı bilmiyor.

şahsen ben bir gün evlenirsem kocamla ayrı odalarda uyumak ve çalışmak isterim. aynı odada ve yatakta uyumanın mantığını kesinlikle anlamıyorum. ne gerek var ya? (evliliğin en önemli şartlarıyla derdim yok. başka yere çekmeyin, sadece uyumaktan söz ediyorum.) salonda sürekli yapışık oturmayı da anlamıyorum. tek çocuk olduğum için yalnızlığa önem veririm ve çok sevsem de tv karşısında yan yana saatlerce aptal aptal oturmak istemem. o çalışma odasında makale yazsın, ben de çalışma odamda makale yazayım. (akademisyen olacağını varsayıyorum) bazen film falan da izleriz. çocuk olursa çocuk uyuyuncaya kadar hep beraber takılırız. arada odasına çay falan götürünce sohbet ederim zaten. sevdiklerimle konuşmaya bayılırım, sarılıp öperim de. sevgimi göstermem ve ilgilenmem için devamlı aynı odada oturup konuşmama gerek yok. kişisel alanımız sınırlarında kalarak da sağlıklı bir aile yapımız olabilir.
korkutucu.