Evlilik öncesi alınan mallar boşanma durumunda bildiğim kadarı ile bölüşülmüyor.
Mal paylaşımı çiftlerin birlikte aldığı mallar için geçerli diye biliyorum.
Şöyle ki, diyelim kadın çalışmıyor, adam
Çalışıyor. Kadın evde yemek ve temizlik yapıyor, bunları yapmak için sosyal hayattan ayrı kalıyor.
Temizlik için kadınların günlük 170 tl aldığını düşünürsek 170 * 20 = 3400 tl kazandırıyor aile bütçesine.
Artı adamın aldığı şeklinde hesaplanabilir total kazanç.
Kadın çalışıyorsa da, zaten total girdi kadının maaşı artı adamın maaşı.
Dolayısı ile, tek taraflı bir kazanç yok. Buna göre, orantılı bir bölüsme yapılabilir ama o duygusal buhranda kim bu kafayla hareket edebilir bilemedim.
Saçmadır. Evlendiğin insana güvenmiyorsan ya da yeterince tanımıyorsan evlenme. Severek evlendiğin bir insana da böyle bir teklifle gitmek çok saçma. Şahsen bir erkek olarak bana evlilik sözleşmesi teklif eden biriyle hayatta evlenmem.
Çok parası olanı ilgilendiren sözleşmedir. fakir adamın böyle bi talebi olmaz olamaz. Evlendiğin eşinden böyle bi talepte nasıl bulunulur bilmiyorum. ben isteyemezdim.
bir gün evlenirsem mutlaka, avukatlarımız nezaretinde kocama imzalatacağım sözleşme. aşk uçar sözleşme kalır. dünyanın binbir türlü hali var.
öncelikle adamın benimle evlenmeden önceki mal varlığı sadece kendisine aittir ve tasarruf hakkını kendinden sonra yalnızca çocuğumuza vermesi gerekir. evlenince "dedenin miras bıraktığı evi üstüme yap" diyecek mal delisi bir kadın olacak olsam sözleşme istemem ama ne olursa olsun özlük haklarını elinde tutmalıdır. adil olmak güzeldir.
olası bir sadakatsizlik durumunda (asla affetmeyeceğim şeydir) eşlerden aldatan taraf, diğerine taşınabilir/taşınmayan bütün mal varlığını bırakacak ve yüklü tazminat ödemeyi kabul edecektir. çocuğun velayeti de bu aldatmadan mağdur olan tarafa verilecektir. yani kim aldatırsa ceketini alıp, evden bir çöp bile almadan defolup gidecek. aldatma sadece fiziksel değil, duygusal da olur. buna henüz ilerlemese de duygusal anlamda biriyle görüşme dahildir.
eşlerden biri diğerine psikolojik veya fiziksel şiddet uyguladığında (hakaret, baskı, dayak, cinsel saldırı v.b.) aldatma ile aynı yaptırımlar uygulanacaktır.
eşlerin anne ve babalarına ortaklaşa bakılacaktır. (anneni istemiyorum huzurevine gitsin diyemez kimse. kocamın ailesini de başımın üstünde tutarım.)
karşı taraf da taleplerini bildirme hakkına sahip elbette.
Artık evlilik sözleşmesiyle sadece mal paylaşımı garanti altına alınmıyormuş. Eve alınacak eşyaların markasından, giyilecek kıyafetlere, bayramlarda kimin ailesine önce gidileceğinden, ileride doğacak çocukların isimlerine kadar birçok detay evlilik sözleşmesine ekleniyor.
Gelecek beni ürkütüyor. Daha neler duyacağız acaba...
inşallah ilerdeki zengin kocam tarafından imzalamam dediğim uyduruktan sözleşme.
(bkz: ben paran için mi evleniyorum seninle)
ve ardından biraz gözyaşı.
doğrudur parası için evleniyorum.