Netice itibarıyla sevgilinizi tanıdığınızı gerçek anlamda anlamanız gerekir. Bu sizin bileceğiniz ve kararını vereceğiniz bir süreçtir. Huylarını iyi analiz etmelisiniz. Ne olursa olsun günün birinde her şey değişebilir elbette. Şartlar insanları başkalaştırabilir. Her şeye rağmen denemeye ve yaşamaya değer.
nişan flört tanışma (sondan başladık yuh be) en az 1.5 sene (18 ay) yeterli.
tabi ki bu süre zarfında en az haftada 1-2 kere çıkmak şart. bu zamanda asla para iş konuşmayın, bir lokma ekmek değil mi açlıktan ölen yok bu memleket de deyin geçin.
hatırı sayılı kavgalar (en az 3 defa) etmek olmaz ise olmaz.
çünkü; bir insanı tanımanız için onunla kavga etmeniz onu kızdırmanız lazım. size karşı duyduğu sevgi (dikkat edin aşk değil) saygı sadakat ve değer bu an belli olur.
ve bu süreç sonunda evlenirseniz o insana aşık olursunuz.
bir sene de olabilir 2-3 sene de... Dikkat edilmesi gereken nokta, bir süre aynı evde kalarak karşı tarafın iyi-kötü tüm huylarını öğrenebilmektir. Sonuçta ömürlük bir birlikteliğe adım atılacak. O yüzden bu kişiyle hayat geçer mi diye ölçmek lazım. Dışarıda iyi kamufle edilebilen bazı negatif özellikler, ev ortamının verdiği rahatlıkla çabucak ortaya dökülür. Kısa tatillere çıkmak da yeterli ölçüde tanımayı sağlar. Tabii burada da tatil eğlencesine fazla kaptırmadan karşı cinsteki ayrıntılara odaklanmak lazım.
entry giren yazarın profiline girince evlenme, koca, para, yaş, ideal ve bu tarz kelimelerin zehirlenmesini yaşıyorsunuz. Samimi söylüyorum vazgeç kanka manyak olursun bak ciddi söylüyorum.
Sevgili olduğunuz kadının evliliği ne kadar istediği ve ne kadar zeki olduğuna göre değişen süredir. Bir kadın zeki ve evliliği istiyorsa siz sadece gelişmeleri izlersiniz.
3-5 yıl sevgili kaldıktan sonra göreceğini görmüşsün, yaşayacağını yaşamışsın bundan sonra onla evlenmek ister mi insan?
evlenmek niyetinde olan kişiler bir süre görüşür, ki bu çok değil 1 ay
sonrasında nişanlılık dönemi girer ki, bu tanıma dönemidir işte, Nişan bir çeşit sözleşme sayıldığı için, talip olunan kıza artık bir başkasının da talip olamayacağı dönemdir ayrıca.
hangi çağdayız yihaa diyenleri duyar gibiyim,
bir kız peşinde dönen erkek çoktur beyler, siz bilseniz de bilmeseniz de bu böyledir, o sebeple nişanlılık eylemi önemlidir.
hz peygamberin 3 yıl boyunca nişanlı kaldığı eşi de olmuştur. 3 yıl kalınsın diye demiyorum, hz peygamberin hayatından örnek veriyorum.
bir taraftan hz peygamberin hz hatice ile olan nişanlılık dönemi daha kısa sürmüştür, bu da başka bir örnek.
yani kişinin tercihine bağlı..
tabii ki nişan bir sözdür, sözden dönmemek gerekir ancak, olur da frekanslar uyuşmazsa ilişki bitirilebilir, sonuçta nikah değil..
ki boşanmak bile allah'ın en sevmediği fakat helal kıldığı bir davranışken..
ama tabii nişanı da evlilik gibi görüp karı koca hayatı yaşayanlar var, onları da allah ıslah etsin.
ancak unutmayın gelin ata binmiş ya nasip demiş gibi harika bir atasözümüz var, bir nevi, en kötü ihtimalleri de hesaba katarak nişanlılık devresinde, münasebetlerde ölçülü olmayı ifade eder.
itimad eksikliği falan diye yormayın lütfen, olması gereken budur.
münasebetlerde ölçülü olmayı gerektiren bir dönemde, bir insanı ne kadar tanıyabilirsiniz ki, hakiki anlamda karı koca hayatı yaşamadan, her günün azımsanmayacak bir saatini onunla geçirmeden?..
tanıma işlemi ne kadar uzun sürerse, evlilik o kadar sevgisiz olur, monotonluk her yanınızı sarar.
ölü gibi bir ev...
hiç istemezdim.
bunlar benim düşüncem, ve buna inanıyorum.
Abartı rakamlara gerek yok evlilik kararı 1 ayda da verilebilen bi karar. insanlar karşısındakinin dna sına kadar çözmeye kalkınca süreyi de uzatıyolar. O kadar uzatmaya gerek yok nasıl olsa ne kadar çok tanirsa tanısın evlendikten sonra farklı bi insanla karşılaşıcak.
