(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.üzere hapis cezasına hükmolunur.
--spoiler--
Bu suç, şikayete bağlıdır. Yani eşiniz şikayet ederse yargılanıp ceza alırsınız. Şikayet etmezse hakkınızda dava açılmaz.
Evliliğin yüzde 50'si cinsel ilişkidir dostlar. Eğer kadın, istenmesine rağmen (hastalık ve psikolojik rahatsızlık dışında) erkeğini yatakta reddediyorsa o kadın erkeğini sevmiyordur. Hastaysa doktora gitmeli, şayet psikolojik rahatsızlık varsa yardım almalıdır. Tedavi almayı reddedip bunlara yanaşmıyorsa yine sevmiyordur. Tüm bunlara rağmen erkek, cinsel saldırı yapmamalı ve bundan sakınmalıdır.
Peki erkek ne yapmalı? El cevap: direkt boşamalı. Sevmeyen kadından hayır gelmez. Kadının erkeğini reddetmesi bir boşanma nedenidir ve bu durumda kusur kadındadır.
bir hukukçunun böyle bir twit atması gerçekten ilginç. birazcık konu üstünkörü geçiştirilmiş. şöyle detaya inelim....
"Boşanma davasında erkek cinsel ilişki istemişse kadın hayır demişse "cebren ilişkiye zorlamaktan" erkek suçlu oluyor"
buradaki durum, cinsel ilişki istemeyen tarafı zorla (cebren) cinsel ilişkiye zorlamak ve ilişki fiilinin taraflardan birinin istememesine rağmen "zorla" gerçekleşmesi durumu söz konusudur. kanun bu durumu "tarafların evli olması" veya olmaması şeklinde düzenlemez. önemli olan gerçekleştirilen fiilin bir tarafın zor kullanarak meydana getirilmiş olmasıdır.
gelelim diğer duruma;
"Kadın cinsel ilişki istemiş erkek hayır demişse "eşe gereken ilgi gösterilmemesinden" erkek suçlu oluyor."
buradaki durumda ise kadının bir zorlaması, cebir kullanarak erkekle birlikte olmaya çalışmamasından değil, evlilik birliği içerisinde eşlerin karşılıklı yükümlülüklerini yerine getirmede isteksiz ve yetersiz davranması durumu söz konusudur. bir başka deyişle twitin bu bölümünde kadının erkek ile zorla ilişkiye girmesi ama erkeğin bunu istememesi durumu söz konusu değildir.
sayılan bu iki durum birbirinden elma ve armut kadar farklıdır. zira birinde cebir ve şiddet söz konusu ve durum türk ceza kanunu hükümlerine göre suç iken, diğerindeki durum türk medeni kanununun eşler arasındaki evlilik birliği içerisindeki yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile ilgildir ve tamamen alakasızdır.
ilgili twitte cinsiyetlerin yerini değiştirdiğiniz takdirde mevcut yaptırım ve hukuki olgular yine "aynı şekilde" kalacaktır...yani nasıl ki bir kadın eşi ile zorla (cebren) ilişkiye girerse bu tck anlamında suç olacağı gibi erkeğin evlilik birliği içerisindeki cinsel isteğinin kadın tarafından reddedilmesi kadına atfedilebeilecek bir kusurdur.
bakara 223: Kadınlarınız sizin tarlanızdır, tarlanıza istediğiniz gibi gelin. istikbal için hazırlıklı olun, Allah'tan sakının. O'na, hiç şüphesiz kavuşacağınızı bilin, bunu inananlara müjdele.
nisa 34: (Evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.
"Kişi cinsel ilişki için karısını çağırdığı zaman, karısı ocak başında yemek pişiriyorsa da kocasının davetine icabet etsin." (Tirmizî, Radâ 10)
"Kişi karısını yatağa çağırdığı zaman (bir özrü olmadan) kadın gelmekten kaçınır, kocası da bu sebeple ona kırgın olarak gecelerse, melekler sabaha kadar o kadına lanet ederler." (Buharî, Nikâh 85; Müslim, Nikâh 120)
müslüman kadınlar ya sike sike kocasına kendisini siktirecek ya da müslüman olmayacak. yoksa allahın ayetlerini inkar mı ediyorsunuz?
yoksa siz de insanların koyduğu kanunların allahın koyduğu iddia edilen kanunlardan daha insancıl ve üstün olduğunu mu düşünmeye başladınız?
iki kişi arasındaki mevcut nikah eğer karşılıklı rıza dahilinde devam etmekte ise. Yani iki taraf evli ise. Evlilik içi tecavüz diye bir kavram yoktur.
Taraflardan biri o an ilişkiye girmek istemiyor olabilir. Zorlamak doğru olmaz. Kadın kocasını da zorluyor olabilir, erkek karısını da.. nihayetinde ilişki yaşanabilir. Buna tecavüz diyemeyiz. Bir taraf sonuna kadar diretip ilişkiye girmemek için direniş gösteriyorsa evlilikte problem vardır.
Evli olan iki kişi birbirine sormadan birbirini öpebilir de misal. Bazı kıt beyinli, cahil, olmasada olur tipler gelip buna taciz de der. Kişi Nikah bağıyla bağlı olduğu kişinin kendisini öpmesine diretiyorsa gidip boşansın. Evet.
Evlilik seks demek değildir, fakat seks de evliliğin bir parçasıdır. Resmi olarak evli olmak, kişiye partnerinin seks ihtiyaçlarına da cevap verme sorumluluğu yükler.
Olsa olsa evlilik içi seks olur, evlilik içi cinsel taciz diye bir şey kuru bir zırvadır.
Hani taraflardan biri o an ilişkiye girmek istemiyor olabilir. zorlamak etik açıdan yanlıştır.
"Haydi gel benimle ol" demek hayatın her alanında (evde, yatakta, sofrada, arabada..) benimle beraber ol demektir.
şehvet verir. pornodakiler gibi olur. evlilik içi tecavüz diye bir şey olmaz. tecavüz gayriresmi ilişkiye girmekte olur. erkeği daha da ateşlendirir. seksin tuzu biberidir. ara da yapılmalı. fantezidir.
Zorla güzellik olmaz. Zorlamayla cinsellik de olmaz. Olsa da piç olur afedersin. Kadının Arada baş ağrısı tutar idare edersin eyvallah. Fakat kadın her fırsatta yataktan kaçıyorsa, o evliliği bitirmek farzı ayındır. Aynı şey erkek için de geçerli. Eğer zoru (bir derdi) varsa Gidip tedavi olsun adam gibi. Yoksa kadının boşanma hakkı doğar. Eğer eşlerden biri veyahutta her ikisi, geceyi kasden terk ediyorsa (en fazla 1 hafta bilemedin 1 ay, ki normali 3 günde bir) ve buna binaen eşi harama düşerse günahı vebali onun da üzerine olur.
kadının kocasına hayır demek gibi bir lüksü olmamalı, adam akşama kadar çalışacak birde karı tafrası mı çekicek ilerde evlenirsem kemerle döverim istedigim zaman sevişmezse.
bu igrençliği lanetlediği için eksi alan entrylere bakınca tecavüzcü olduğunu kabul eden ama suçlanmak işine gelmeyen pisliklerin sayısını anlayabiliyoruz.
utanmaz alçak yaratıklar.
Ne maneviyatta ne de kanunlar önünde affedilir yanı yoktur.
Kadının, eşiniz olması, her türlü denyoluğu, rezilliği, saygısızlığı yapmanız için haklı bir gerekçe değildir.
Kol kırılır yen içinde kalır sòzünün konforuna alışmış bir takım insan müsveddesi erkekler, kadınlarına en acımasız ve insanlık dışı muameleyi hem ruhuna hem bedenine uygulamakta zerre tereddüt duymazlar ne yazık ki.
Lakin bilinmelidir ki, köprünün altından çok sular geçmiş, en eğitimsiz, en ürkek kadınlar bile, canı pahasına bile olsa konuşmaktan, onurları uğruna mücadele etmekten sakınmamaktadırlar.
Ruhsal, bedensel, cinsel her türlü şiddeti, kendinde hak gören zavallılar!
Korkmayın, titreyin!
ilk olarak cinsel manası akla gelse de, psikolojik tecavüz daha sık yaşanan ve daha yaygın görülen halidir. üstelik bu durumun kadını erkeği de yok, çiftlerin sözde çözğm olarak gördükleri tek şey ise sabredip çile çekmek. yazık! eğitimsizlik desek değil, kültürsüzlük desek değil. içgüdüsel teslimiyet bu.
karşı tarafın istemediği cinsel ilişkiyi gerçekleştirmek veya buna kalkışmak tecavüzdür. bu tanımda tarafların evli olması fiilin niteliğini değiştirmez. bunu karısına yapmaya kalkışan koca o andan itibaren koca değil,mütecaviz bir suçludur.