Bir realitedir.
Mesala Sevgiliyken dudaktan öpüşüyorsunuz, penis ereksiyon haline geliyor ve siz de daha ileri gidip kızı soymaya başlıyorsunuz... Eliniz sütyene gelince kız basıyor tokadı yüzünüze.
Kendine gel !!! Vs diyor.
Sonra siz özür falan diliyorsunuz.
Ve cinsel ilişki yaşamadan yiyişme olayı bitiyor. Yani aşk devam ediyor.
Her şeyi evliliğe saklıyorsunuz. Evlenince ilk zamanlar çok güzel. Her gece seks falan. Ama bir süre sonra artık seks size zevk vermiyor.
Farklılık olsun diye belden bağlamalı ya da kırbaç olaylarına giriyorsunuz.
Ama o da artık sizi tatmin etmiyor.
Ve evlilik aşkı öldürmüş oluyor.
Bilinen bir gerçektir.
Sevgiliyken tenhaya geçip yiyişmenin verdiği zevki, evlenince seks yaparken bile almazsınız.
Zaten evliliğin 2. Yılında sekste bitiyor.
yıllar önce okuduğum bi Zülfü Livaneli romanında değinilmiş konu.
evlilik aşkı öldürür. akşam dışarda romantik bir biçimde yemek yiyip, eve geldiğinizde “karıcığım ishal oldum. ilacım nerde?” sorusunu sormakla sonlanabilir.
kitapta bunun gibi bir örnek vardı. evlilikte aşkın devam etmesi zor ama daha önemli olanı sevgidir.
Evlilik değildir aşkı öldüren.
Birlikte var olmak, birlikte yaşamak aşkı öldürmez.
Özensizliktir aşkı öldüren, nasılsa gitmez dendiği içindir, salıverildiği için, aşkı taze ve diri tutmak es geçildiği içindir.
Artık o benimdir ve benim kalacak dediğiniz içindir...
Evlenmezesen de ölüyor. Var olan her şey zamanla dönüşüyor. O yüzden dert değil. Sevdiceğin yanında olsun şu ölümlü dünyada.
Yarının garantisi yok ama şimdinin var.
AŞKI EVLiLiK DEĞiL iLETiŞiMSiZLiK ÖLDÜRÜR! Evliliklerde eşler arası uçurumun oluşmasına neden olan; ilişkinin başlarındaki iletişim tarzının değişmesidir.
Aşk'a yanlış anlam yükleyenlerin iddiası. Aşk maşukla büyür. Onunla güçlenir. Öyle ki her bakışı, her gülüşü ile ömrüne ömür katar. Aşk ölümsüzdür. Şehvet geçici.