millet aşık olduğunu sanıp evleniyor. aynı evde 1 sene geçirince aşk sandıkları şey de kalmıyor. aşık olmak sevmek ya da onsuz vakit geçirememek değil.
kime gore neye gore sorusu esastir bu konuda. eger herkes en iyisi için cabaliyorsa aşktan bile guzel sonuclariniz olur. aşk bir illüzyondur unutmayin. sizin yaşlar için hormonal yanilsamadir.
Ben de öldüreceğini düşünüyorum çünkü evliliğin öldürmediği bir şey yok. Her şey o kadar toz pembe bir bulutla kaplı ki bu saçmalık bile akıl sağlığımı öldürüyor. Aşk böyle bir şey değil. Aşk çok başka. Evlilik bir insan gözü olsa kahverengi olurdu. Oldukça sıradan. Ama aşk bir insan gözü olsa ne bileyim kehribar falan olur, maçahel yeşili falan ya da denizden esen tuzlu suya karışan mavi ahaha öyle yani tahayyül bile edemezsiniz.
Sevdiğin, bayıldığın, işte bu dediğin aşkın, zooort diye osurduğunda, geyirip pişmiş kelle gibi sırıttığında, kapıyı kapatmadan s.çtığında, ölümün ilk sinyalleri gelir.
Lamı cimi yok.
şu hayat kargaşası da her şey her şeyi bitirebilir. o kadar da şey yapmayın. bekarlık da evlilik de insanlar için. bir şeyi gözümüzde çok büyütürsek sorun daha da büyür.
Öldürmez evriltir. Aşk çoğu zaman saçma sapan sonuçlar doğuran yoğun bir aptallık halidir. Evlilik ise insanı bu aptallık halinden kurtarır. Gerçek hayatla yüzleştirir. Aşk sevgi ve saygı üst kademesine evrilir.
aşk duygusunu hiçbir şey öldüremez.
evet, yaşadığınız duygu aşk ise...
peki, yaşadığımız duygunun aşk olduğunu nasıl anlayacağız?
kendinize sorun "ben bu insanın nesini sevdim?" diye.
yanılıyor olabiliriz ama aşk imkansız olandır.
şöyle; kendinize şunun için sevdim diyecek bir gerekçe gösteremediğiniz zaman aşıksınız demektir. örn; saçı sevdiğiniz renk değildir ama yine seversiniz.
galatasaray'lıdır ama yine seversiniz. bir fenerbahçe'li olarak sahanızda şampiyonluk kupasını galatasaray'a kaptırıp sinirli bir biçimde eve geldiğiniz zaman size "koyduk mu?" diye espri yapınca ona kızamazsınız.
asla doğulu biriyle evlenmem dersiniz ama sevdiğiniz bu kişi doğuludur ve evlenirsiniz.
et yemez, balık yemez, sakatat işkembe paça çorbası içmez ve ev de pişirmez ama bunu bile sorun etmez dışarda yer eve gelirsiniz. yemek kültürünüz zevkleriniz arasında 180 derece açı vardır.
siyasi dini düşünce bakış açısı yaklaşımı size ters tam zıt fikirde olsa bile bunu sorun etmezsiniz. sabah çocuklar okula gireceği veya akşam okul çıkışı istiklal marşı okurken bunu duyduğunuz zaman ayağa kalkarsınız saygı duruşunda bulunursunuz ve o size güler. başkası yapsa balkondan atmak içinizden gelir ama ona böyle öfke hissetmezsiniz.
nesini sevdim diye kendinize sorarsınız, içinizi kaynatan ona duyduğunuz sevginin özlemin bir tarifi kaynağını bulamazsınız, işte bu nedensiz gerekçesiz sevgiye aşk denir.
yıllar geçse de aynı duyguları yaşar yokluğunda onu ararsanız buna alışkanlık deseler de takmayın.
aşkı hiçbir şey öldüremez.
nefret bile.
